Urfa’nın tarihi ve kültürel dokusuyla özdeşleşen geleneksel içecek, uzun yıllardır özel günlerin vazgeçilmezi olmuştur. Acı ve yoğun aroması, onu diğer içeceklerden farklı kılar. Bu içecek, toplumsal bağları güçlendiren, misafirperverliği simgeleyen ve sosyal ritüellerde önemli bir rol oynayan özel bir içim deneyimi sunar. Mırra, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ne özgü, yoğun ve sert bir kahve türüdür. Geleneksel yöntemlerle hazırlanan bu içecek, özellikle misafirlere ikram edilerek kültürel bir deneyim sunar. Diğer kahvelerden farklı olarak küçük fincanlarda servis edilir ve genellikle şekersiz içilir, yoğun tadı ile kendine has bir lezzet oluşturur. Mırra, Orta Doğu kökenli olup, Osmanlı İmparatorluğu döneminde Anadolu'ya gelmiştir. Mardin, Urfa ve Gaziantep gibi şehirlerde uzun yıllardır popülerliğini korumuştur. Geleneksel törenlerde ve sosyal etkinliklerde önemli bir yeri olan mırra, tarihsel olarak sosyal bağları güçlendiren bir içecek olmuştur. Mırra hazırlamak zahmetli ve zaman alıcıdır. Kahve çekirdekleri özenle kavrulup ince öğütülür, ardından suyla karıştırılarak uzun süre kaynatılır. Bu işlem birkaç kez tekrarlanarak, kahve koyu ve yoğun kıvama getirilir. Mırra, küçük fincanlarda az miktarda sunularak diğer kahvelerden farkını ortaya koyar. Mırra, yoğun ve acı bir tada sahiptir. Uzun süre kaynatılmasının etkisiyle koyu renkli ve yağlı bir görünüm alır. İçeriği, tadını daha da yoğunlaştıran bir yapıya sahiptir, genellikle şeker eklenmeden tüketilir. Bu özelliğiyle, alışık olunandan farklı bir kahve deneyimi sunar. Mırra içmek, bölgedeki toplumsal etkileşimlerde önemli bir yer tutar. Özellikle özel günlerde, düğünlerde ve bayramlarda misafirlere ikram edilen mırra, misafirperverliği simgeler. Ayrıca, sosyal statü sembolü olarak kabul edilir; zira özenli hazırlık süreci, ikram edilen kişiye duyulan saygıyı gösterir. Mırra, Urfa'dan çıkan ve burada gelişen bir gelenektir. Urfa’da mırra hazırlama yöntemleri, bakır cezvelerde pişirilmesi gibi geleneksel uygulamalarla yapılır. Burada mırra içmek, yalnızca bir içecek değil, toplumsal bir ritüel ve misafirperverliğin bir göstergesidir. Her fincan, bir kültürün yaşatılması anlamına gelir. Mırra hazırlamak için kahve çekirdeklerinin doğru şekilde kavrulup ince öğütülmesi gerekir. Uzun süre kaynatılması ve birkaç kez süzülmesi, ideal yoğunluğu elde etmenin anahtarıdır. Ayrıca, bakır cezvelerin kullanılması, hem lezzet hem de gelenek açısından büyük önem taşır, çünkü bu malzeme ısıyı eşit dağıtarak kahvenin tadını artırır.