İYİ ÇALIŞMAYAN BÖBREKLER TÜM SİSTEMİ ETKİLİYOR
Böbreklerin vücuttaki toksik maddelerin atılması, sıvı dengesi ve kan yapımını sağlayan hormonların salgılanması gibi önemli görevleri olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Abdullah Özkök, “İyi çalışmayan böbreklerin toksik maddelerin vücutta birikmesi, kalbin iyi kasılamaması, kalp etrafında sıvı birikmesi, damar tıkanıklıkları ve damar duvarında kireçlenme, vücutta fazla sıvı birikimine bağlı olarak akciğerlerde sıvı toplanması ve akciğer ödemi, yeterli hemoglobin üretilemediği için kansızlık gibi birçok sorunu da beraberinde getirecektir” diye konuştu.
İLERİ EVRELERDE GERİ DÖNÜŞÜMSÜZ HASARA NEDEN OLUR
Böbrek hastalıklarının en problemli yönünün çok sinsi ilerlemesi olduğunu belirten Prof. Dr. Özkök, konuyla ilgili şu bilgileri verdi:
“Böbrek hastalıklarında başlangıçta halsizlik, gece sık idrara çıkma gibi hafif şikayetler görülür. Diğer organları da etkileyen daha ciddi bulgular ortaya çıktığında ise genellikle hastalık çok ilerlemiş ve bazı hastalarda maalesef geri dönüşümü olmayan evreye geçmiş olur.”
“KAN KREATİN DEĞERİ TEK BAŞINA BÖBREKLERİN SAĞLIKLI OLDUĞUNU GÖSTERMEZ!”
Böbrek hastalıklarının genellikle idrarda protein veya kan kaçağı şeklinde başlayarak en son evresinde süzme fonksiyonlarında bozukluğa ve kan kreatinin değerlerinde artışa neden olduğunu anlatan Prof. Dr. Abdullah Özkök, “Dolayısıyla idrar tahlili yapmadan sadece kan tahlillerindeki kreatinin değerlerine bakarak kimseye böbreklerin sağlıklı denilemez” dedi. Prof. Dr. Özkök, bu nedenle çocukluk çağından başlayarak herkesin idrar tahlili ve kan kreatinin değerlerinin kontrol edilmesinin asemptomatik, belirti vermeyen böbrek hastalıklarının yakalanması açısından önem çok önemli olduğunun altını çizdi.