“Gıdaya hiçbir şartta el değmesine tahammül edemiyorum”
Corona virüs sonrası pazarlardan alınan ürünlerin seçilmeden alınması uygulamasını değerlendiren Özyaral, “Ürünleri alırken birçoğuna el sürmek benim hiç sevmediğim bir şey. Neden bugüne kadar ekmeği poşete sokmadınız? İnsanlar paketlenmiş gıdayı tercih edecek çünkü raf ömrü uzun, içinin havası çekilmiş, dışarıda bozulma durumu engellenmiş. Marka değeri taşıyan ürün satın al diyoruz. Bu ne demek, ben kendimi kanıtlamışım, Sağlık Bakanlığı'ndan raporlarım var. TSE belgelerim var, gıda tüzüğüne uygun üretiyorum” diye konuştu.
Dışarıdan alınan ürünlerin evde temizlenmesi ve mikroplardan arındırılmasına ilişkin konuşan Özyaral, “Yumurtayı bile kırmak istemeyen bir nesil var. Mesela elma aldık, defalarca yıkamanız gerekiyor, sebzeler kademeli yıkanır. Önce soğuk suyun altında bir kasenin içine yerleştirilir orada çamurunun inmesi için bekletilir. Daha sonra çıkarılır bir sirkeli su hazırlanır. Özellikle yeşil gıdalar için söylüyorum. Bekletilir ki arındırılmış olsun” dedi.
“Bağışıklığı düşük insanlar bu virüsten daha çok etkileniyorlar”
Corona virüsten korunmak isteyen vatandaşların önlemleri uygulaması gerektiğini ifade eden İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayça Kaya, “Biz yıllardır insan sağlığının en önemli noktasının doğru beslenmek olduğunu söylüyoruz. Bu virüs salgınında da şunu gördük, bağışıklığı düşük insanlar bu virüsten daha çok etkileniyorlar. Bu insanlar da genellikle metobolik bir hastalığı olan insanlar. Bağışıklığımızı bir günde değil bütün bir ömür boyunca doğru beslenme alışkanlıklarını kazanarak sağlayabiliriz. Tabi bağışıklık sadece beslenmeden geçmiyor. Yürüyüş yapmayı alışkanlık haline getirmemiz gerekiyor. Doğru uyku; en az 7 saat, günde en az 7-8 bardak su içmek, gerekiyor. İşin en önemli kısmı beslenme. Günde en az 2-3 porsiyon farklı renkte taze sebze, günde 2 kez mutlaka çiğ salata yememiz gerekiyor. Günde 2-3 bardak yoğurt ya da ayran kalsiyum olan probiyotikleri yüksek yiyecekleri beslenmeye eklemek gerekiyor” dedi.