Giriş
Uzun süreli öksürük ve kronik kabızlık kasık fıtığı riskini artırıyor!
Her yaşta görülebilen kasık fıtığı erkeklerde kadınlardan daha sık izleniyor. Çevresel faktörlerin de etkili olduğu kasık fıtığı; astım, kronik kabızlık, ağır iş yapmak ve ağır yük kaldırmak gibi karın içi basıncını artıran sebeplerden kaynaklanabiliyor. Kasık fıtığının, boğulmuş fıtığa dönüşmesi durumunda hemen cerrahi müdahalede bulunulması gerekiyor. Tedavisi geciktirilen kasık fıtıkları, erkeklerde cinsel fonksiyon bozukluklarına, idrar kesesinde yapısal bozulmalara hatta boğulmuş fıtık riskini artırarak hayati tehlikeye neden olabiliyor. Üstelik tedavi edilmeyen uzun süreli öksürük aynı zamanda kronik kabızlık sorununa da zemin hazırlıyor.
Kasık fıtığı erkeklerde kadınlardan daha sık izleniyor. Çevresel faktörlerin de etkili olduğu kasık fıtığı; astım, kronik kabızlık, ağır iş yapmak ve ağır yük kaldırmak gibi karın içi basıncını artıran sebeplerden kaynaklanabiliyor.
Kasık fıtığının, boğulmuş fıtığa dönüşmesi durumunda hemen cerrahi müdahalede bulunulması gerekiyor. Tedavisi geciktirilen kasık fıtıkları, erkeklerde cinsel fonksiyon bozukluklarına, idrar kesesinde yapısal bozulmalara hatta boğulmuş fıtık riskini artırarak hayati tehlikeye neden olabiliyor. Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Yasin Uçar, kasık fıtığı ve tedavisi ile ilgili bilgi verdi.
Erkeklerde kadınlardan daha sık görülüyor
Kasık fıtığı, kasık bölgesindeki fasya denilen karın duvarının sertliğini sağlayan dokunun üstündeki yırtıklardan kaynaklanan bir rahatsızlık. Kasık fıtığı erkeklerde kadınlara göre daha fazla gözlemleniyor. Her yaşta görülebilmekle beraber fasya tabakasının yaşa bağlı esnekliğinin yitirildiği orta-ileri yaş grubunda kasık fıtığına daha sık rastlanıyor. Kasık fıtığında genetik zeminden ziyade çevresel faktörler daha fazla etkili oluyor.
UZUN SÜRELİ ÖKSÜRÜK VE KABIZLIK KASIK FITIĞI RİSKİNİ ARTIRIYOR
Karın içi basıncını artıran her durum kasık fıtığına neden olabilir. Uzun süreli öksürük, astım, kronik kabızlık hali, erkeklerde prostat büyümesine bağlı zorlanarak idrar yapma, ağır iş yapmak, ağır yük kaldırmak ve ağır spor yapmak nedenler arasında yer alır. Kasık fıtığının belirtilerini ise kasık bölgesinde karın içi basıncı artıran her manevrada yanma, sızı, yine o bölgede dışarıya doğru olan bombeleşme, bazen de dışarıya çıkan iç organ kısmı eğer bağırsaklar ise boğulmuş fıtık durumuna bağlı bulantı ve kusma gibi durumlar oluşturur.
Kasık fıtığının tanısı fizik muayene ve ona yardımcı ultrasonografik inceleme, bazen tomografi ve MR gibi ileri radyolojik tanı yöntemleri ile konuluyor. Ama en etkin ve uygun tanı aracı iyi bir anamnez ve fizik muayene oluşturuyor.
AMELİYAT İLE YIRTILAN DOKU ONARILABİLİYOR
Fıtık tedavisi cerrahi olarak sağlanan mekanik bir tedavi biçimir. Yırtılan fasya dokusu fiziki olarak onarılmadıkça vücudun orada kendi başına bir iyileşme dokusu oluşturup, hastalığı gidermesi mümkün değil.
Kasık fıtığı operasyonları genellikle spinal anestezi ve sedasyon (sakinleştirme) yöntemi ile yapılıyor. Fakat laparoskopik yöntem tercih edilecek ise genel anestezi uygulanıyor.
Laparoskopik yöntem çift taraflı kasık fıtıklarında hem cerrahın hem de hastanın konforunu artıran bir seçenek.
Genelde üç giriş deliğinden operasyon gerçekleştiriliyor ve yama kullanılıyor. Seçilmiş bazı vakalarda lokal anestezi ile (sadece kasık bölgesinin uyuşturulması ile) operasyon gerçekleştirilebiliyor.
Operasyonda yırtık ya da zayıf olan fasya dokusu onarılıyor. Çoğunlukla bu onarımın bir yama aracılığı ile yapılması tercih ediliyor. Konulan yama vücudun reddetmeyeceği, uygun malzemeden seçiliyor ve bu malzeme o bölgede sert bir tabaka oluşması için adeta bir kılavuz görevi üstleniyor.
BOĞULMUŞ FITIK ACİL CERRAHİ GEREKTİRİYOR
Kasık fıtığı ameliyatı, teşhis doğru bir şekilde konulduktan sonra uygun hasta ve sağlık hizmet sunucusunun uygunluk durumuna göre herhangi bir zamanda yapılabiliyor Acil bir ameliyat değildir. Fakat boğulmuş fıtık denilen riskli klinik durumun oluşmaması ve yırtılan alanın geçen süre zarfında büyüyüp, operasyon sürecini zorlaştırmaması için çok geç kalınmadan fıtığın tedavisinin gerçekleştirilmesi gerekiyor.
GECİKMİŞ FITIK TEDAVİSİ ERKEKLERDE CİNSEL FOKSİYON BOZUKLUKLARINA YOL AÇABİLİYOR
Tedavisi zamanında yapılmamış küçük fıtıklarda büyüme gerçekleşiyor. Dışarıya doğru bombeleşip kayan dokuların zaman içerisinde orada sıkışıp kalması ise aciliyet arz eden boğulmuş fıtık durumuna sebep oluyor. Ayrıca dokuların zamanla fıtık kesesi içerisine yapışması, bu dokuların karın duvarına iadesini zorlaştıracak, sürekli dışarıda kalacak ve boğulma riskini artırıyor.
Erkek hastalarda skrotuma (torbalara ) inen bağırsak kısmının testis dokusu üzerinde baskı ve basınç uygulamasına bağlı doku harabiyeti (atrofi), dokunun küçülmesi ve cinsel fonksiyon bozukluklarına neden olabiliyor.
Bununla birlikte fıtıklaşan kısım eğer mesane dokusu ise idrar boşalımı ile ilgili vücut dengesi bozuluyor ve idrar kesesinde uzun vadede önü alınamayacak yapısal bozulmalar ortaya çıkabiliyor.
HAYATİ TEHLİKESİ DE VAR!
Kasık fıtığının tedavisinin geciktirilmesinin boğulmuş fıtık riskini artırarak hayati risk yaratabileceğinin de unutulmaması gerekiyor.
KASIK FITIĞI AMELİYATI KISIRLIĞA NEDEN OLMAZ!
Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Yasin Uçar, halk arasında kasık fıtığı ameliyatlarının kısırlığa yol açabileceği gibi yanlış inanışların olduğunu belirtiyor. Ancak kasık fıtığı ameliyatı bilinenin aksine kısırlığa neden olmuyor. Aksine, usulünce yapılmış iyi bir cerrahi, testis dokusu üzerindeki baskıyı azaltarak, kanlanma bozukluğuna bağlı üreme sistem sorunlarını çözüme ulaştırıyor.
Fıtık ameliyatlarından sonra ortaya çıkabilecek en önemli risk nüksle ilgili. Kişinin yaşam şekli ile ilgili düzenlemeler yapmaması, ameliyat sonrasında disiplinli bir şekilde en az iki haftalık bir süre doktorunun uyarılarını yerine getirmemesi, kendisine dikkat etmemesi yapılan onarımın bozulmasına, dikişlerin atmasına, yırtığın nüks etmesine ve dolayısıyla hastalığın tekrarlamasına sebep olabiliyor.
KARIN İÇİ BASINCINI ARTIRAN HASTALIKLAR AMELİYATTAN ÖNCE TEDAVİ EDİLMELİ
Kasık fıtığı ameliyatında yapılan onarımı riske edebilecek karın içi basınç artış sebeplerin ameliyattan önce mutlaka giderilmesi gerekiyor.
- Örneğin astım, bronşit, alerjik rinit gibi hastalığı olan kişilerin ameliyattan önce tedavi olmaları iyileşme sürecini birebir etkiliyor.
- Bununla birlikte kabızlık, erkek hastalarda prostat büyümesi gibi karın içi basıncını kronik artıran durumların ameliyattan önce tedavi edilmesi gerekiyor.
- Bu şartlar ameliyat sonrası için de dikkat edilmesi gerekenler arasında yer alıyor.