Yağmur Yüksel: Masalsı aşkların varlığına inanıyorum

Ben bu kadar tutkulu fanları olan başka oyuncuya çok nadir rastladım. Henüz 22 yaşında. Hem güzelliğiyle hem yeteneğiyle son dönemin en dikkat çeken oyuncularından Yağmur Yüksel’le buluştuk. ‘Kan Çiçekleri’nin başrolünde Dilan karakterine hayat veren güzel oyuncuyu daha yakından tanımak istedik. Son dönemde yıldızı yükselen isimlerdensin. Ve yaşın da çok küçük. Nasıl başladı her şey?Aslında herkes kendi hayatının başrolüdür. Ben hep kendi hayatıma odaklandım, hep hayallerimin peşinden gittim. Hiçbir koşulda hayallerinden vazgeçmeyen, yılmayan biriyim. Benim için pes etmek diye bir şey yok.Zor oldu mu buralara gelmek?Güzel olan her şey zaman alır. Ayrıca ne kadar zor olursa tam da o yüzden daha kıymetli olur. Benim için şu an o kadar kıymetli ki; geldiğim her noktanın kıymetini fazlasıyla biliyorum. Buraya nasıl ve ne şartlarda geldiğimi unutmuyorum.Aslında hemşireymişsin sanırım. Oyunculuk hikayesi nasıl başladı?Oyunculuk ruhunun derinliklerinde olan bir meslektir, bence insanın içinde varsa vardır. Küçüklüğümden beri oyuncu olmak istemiştim. Belki de doğru zamanı bekledim ya da zaman benim hazır olmamı beklemiştir. Oyunculuk ile hemşirelik çok başka dallar. Ailen oyunculuğu meslek olarak görmeyenlerden miydi? Hani derler ya hep bir altın bileziğin olsun…Ailem her konuda bana destek oldu ama tabii ki her aile gibi önceliğimin eğitim olmasını istediler. Ama benim gönlümde hep sanat vardı. Çok inandım, çok istedim. Aklımda ruhumda kalbimde hep oyunculuk vardı. Sonrasında Dilan karakterine çok benzetildim.Arkadaşın için gitmişsin oyunculuk görüşmesine. Ama sana talep gelmiş, sanki kader gibi… İnanır mısın kadere?Tabii ki çok inanıyorum. Bu hayatta hiçbir şey tesadüf değil bence. Peki nasıl hissediyorsun. Çünkü 19 yaşında başlamışsın bu işe?Güçlü ve mutlu hissediyorum çünkü ilk başladığımda birçok şeyi bilmiyordum, izleyerek, gözlemleyerek okuyarak bir çok şey öğrendim ve hâlâ da öğrenmeye devam ediyorum. Bu süreçte ailem, arkadaşlarım ve sevenlerim, yani ikinci ailem bana koşulsuz inandılar. Bu da beni hem güçlü yaptı hem de mutlu hissettirdi her zaman. Zor mu sence bu renkli dünya? Zorlandığın zamanlar oluyor mu?Renkli ve bazen karışık gelebiliyor bu sektör. Ama sen buna yön verebilirsin. Yine sen ve senin kararlarında bitiyor aslında her şey. Zor mu dersen, işini aşkla yaparsan hiç zor gelmiyor.İsmin büyüdükçe sen neler hissettin?Ben halen aynı Yağmur’um. Aslında değişen tek şey artık bir sürü sevenimin olması. Çok kocaman bir ailem var artık, yalnız değilim. Emeklerimin karşılığını aldığını hissetmek mutlu hissettiriyor tabii ki. Hiç ‘keşke’ dediğin oluyor mu?Evet ama dahası var, yaşım çok genç, çok başındayım her şeyin. Doğru zamanda ya da zaman beni doğruladığında çok daha iyi olacak her şey, hissediyorum.‘Hiç aşık olmadım’ demişsin bir röportajında. Çok iddialı bir cümle gibi geldi bana… Erkeklere mi güvenemiyorsun ya da aradığın kişi henüz karşına mı çıkmadı?Hayalimdeki gibi bir erkek çıkmadı karşıma henüz. Aşk deyince kafamda çok masalsı şeyler var ya… Aşka öyle inanıyorum. Dizilerdeki gibi aşkların varlığına inanıyorum ben. Bir gün aşık olursam gerçekten masalsı ilerlemek isterim. Her şey böyle güzel, nezaketli, saygılı, eğlenceli… Öyle bakıyorum ben. Yaşayacağım bir gün, onu da hissediyorum. Aşkın sendeki tanımı ne peki?Beraber ağlamak, beraber gülmek, bir bütün olmak, her anlamda, her türlü zorlukta engel tanımamak. Hayattaki tüm güzellikleri birlikte keşfetmek… Yine masalsı olmalı diyeceğim ama henüz o hali bana uğramadı. Seni neler mutsuz ediyor bu hayatta?Beni en çok ölüm haberleri, kadına, hayvanlara, doğaya verilen zararlar rahatsız ediyor. Dedikoduyu hiç sevmem. Menfaat için kurulan ilişkiler de beni çok rahatsız eder.40’lı yaşlara geldiğinde nasıl bir Yağmur hayal ediyorsun?Hep gülümseyen, hep aynı enerjide bir Yağmur hayal ediyorum. Umut dolu olmak isterim her zaman.Bir rol modelin var mı?Türkan Şoray’a çok hayranım.Hırslı mısındır?Hırslı değilim, ben mutlu olmak istiyorum. Bence hırs mutsuzluk getiren bir şey. Kıskançlıkların var mı?Sevdiklerimi kıskanırım tabii ama tatlı bir yerden; zarar verecek bir kıskançlık olmaz. Ne kendime ne başkasına. Çünkü kıskançlık iki tarafa da hasar verir. Yaralar. İyi bir şey değil.Yeni tanıştığın birine kendini nasıl anlatırsın?Kendi dünyasında, kendi hayallerine hedeflerine odaklanmış, kalabalığın içinde biriyim.Seninle röportaj yapmam için yoğun baskıya maruz kaldım. Feci bir hayran kitlen var. Bunu nasıl sağladın?Sevgimiz karşılıklı onlarla. Çok iyi bir enerji var hayranlarımla aramızda. Bence işin sırrı biraz da sıcaklık, samimiyet, içtenlik, doğallık. Yani onlar artık beni tanıyor. Beni biliyorlar. Ben bunu hissediyorum. Neye gülerim, neye üzülürüm, nerede, neye bozuk atmışımdır… Artık beni tanıyorlar. Aramızda gerçekten çok güçlü bir bağ var.Hayalini kurduğun bir rol var mı?Tüm duyguların, tüm rollerin hayalini kuruyorum; o hayallerle yaşıyorum ben.Sence başarının sırrı nedir?Formül çok basit aslında. Başarının sırrı inanmak, istemek, çaba, fedakarlık ve hayal kurmak. Çok güzelsin ve genelde çok sade karakterleri canlandırıyorsun. Fiziğinin yeteneğinin önüne geçmesinden mi korkuyorsun yoksa?Makyaj oynamaz, kostüm oynamaz, onlar tamamlar. Bence seni sen olduğun için izlemek isterlerse; severlerse her halini severler. Senin küpelerini senden daha çok seviyorlarsa bir sorun var sanki. Benim o tarz takıntılarım yok. Elbette bütünlük içinde olması gerekiyor. Güzellik önemli ama yeteneğin olmadığı yerde bir anlamı kalmıyor. Güzellik değil, yetenek oynatır çünkü. Sonuç olarak her kadın güzel. Çirkin kadın mı var ki?Eleştiriye açık mısındır?Eleştiri, insanı güçlü yapar, kendine daha dikkat etmeni, daha iyi odaklanmanı sağlar. Bende böyle ilerliyor bu durum.