Hayatın anlam ve amacını arayışın önemini vurgulayan Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, varoluşun anlamını keşfetmekle ilgili çabanın insanı ayakta tuttuğunu söyledi. İnsanın ilişkisel bir varlık olduğunu kaydeden Tarhan, aile ve sosyal ilişkilerin bağlanma nesnesi olduğunu belirterek “İnsan beyni bağlantısal çalışıyor. Onun için 21. yüzyıl becerilerinden birisi de konnektivite becerisi yani bağlantısallık becerisidir. Bir insan bağlantısal düşünebilirse ancak geleceği, geçmişi, bugünü, yarını önem ve önceliklerini ayırt edebiliyor. Bu bağlantısallık, bilgelikle alakalıdır.” dedi. Tarhan, insanın bağlanma duygusunu yönetmesinin aslında insanın hayatını ve kendini yönetmesi olduğunu da sözlerine ekledi. Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, yakın ilişkilerde anlam arayışına ilişkin değerlendirmede bulundu.
BEYNİN ÇALIŞMA SİSTEMİNİ NASIL ÖĞRENMEYE BAŞLADIK?
Özellikle 90’lı yıllardan sonra beyin görüntüleme yöntemleri ilerledi; fonksiyonel beyin görüntüleme cihazları sayesinde beynin sadece anatomik yapısı değil, beynin çalışmasın da görüntülenebilmeye başlandı. Bu da beyin haritalama tekniklerinin ilerlemesini sağladı.
Bunun sonucunda da beynin sadece durumsal regülasyonunu değil, zamansal regülasyonun da ölçülmeye başlandı. Beyne bazı uyarılar vererek beynin 5-10 dakika içerisinde nasıl çalıştığını gözlemleme olanağına sahip olundu. Beyne düşünsel, duygusal ve didaktik ödevler vererek beynin hangi bölgelerinin çalıştığı, örneğin sözcük üretirken beynin nasıl üretim yaptığına ilişkin bilgilere veya kişilerde bağlanma modelleri hakkında da bilgi sahibi olduk.
BAĞLANMA DUYGUSU NASIL OLUŞUR?
Kişinin bağlanma duygusunun bebeklik döneminde geliştiğini kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, güvenli, kaygılı ve kaçınmacı olmak üzere üç tip bağlanma olduğunu söyledi. Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Çocuk doğar doğmaz ilk bağlanma duygusu anneyedir. İlk doğarken ilk tepki nedir? Korku hisseder. Duygu olarak bağlanma ve güvenme ihtiyacı hisseder ve anneye bağlanır, rahatlar.” dedi.