EN BÜYÜK KEŞKEM LOS ANGELES TEKLİFİNİ KABUL ETMEMEK
Bu 20 yıl içinde en büyük keşken ne oldu?
Hiçbir işin peşini bırakmadığım için keşke diyeceğim bir şey bırakmadım. Sadece bir tane var. 2008 yılında birinci albümümdeki ‘Değmez’ parçasını Amerika’da yapımcı Martin Kierszenbaum, Shaggy ve Japon bir kız ile düet şarkıya dönüştürdü. Shaggy bir yandan rap yapıyor, Japon kız İngilizcelerini okuyor, ben de nakaratlarda ‘Değmez, değmez’ diye söylüyorum. Aslında harika bir iş.
Bir Japon, bir Türk ve bir Jamaikalı bir araya geliyor, fıkra gibi. Bu projenin konseri için Los Angeles’a gittim. Konseri yaptık. Sonra o yapımcı ile oturduk. Bana ‘Gel burada yaşa. Benim stüdyom var, güzel şarkılar yapalım beraber. Seninle bir albüm sözleşmesi imzalayalım. Zaten seviyorsun burayı’ dedi.
O zaman da bir sponsorla 6-7 konserlik bir turne anlaşmıştım. Bu yüzden dedim ki “İşim var. Dönmem lazım.” Gittim Türkiye’de konserlerimi yaptım ve bir daha da Los Angeles’a dönmedim. O işi rafa kaldırdık. Öyle bir keşkem var, denemediğim için. 11 yaşımdan beri yabancı dil öğrenmeye çalışan biriyim.
Yurtdışında çok vakit geçirdim. İngilizcem fena değildir. Martin de çok iyi bir yapımcıydı. Lady Gaga’nın ilk albümünü yapan biri. Büyük bir fırsattı bence. Bizim kendi ülkemiz, şehirlerimiz bize yetiyor. Bir turneye çıksan yetişemeyeceğin kadar şehir var. Bir de Almanya, Azerbaycan, Kıbrıs var. Bir Türk şarkıcısının sene içinde turlayabileceği 50-60 konser olur isterse. Bu da herkese yetiyor galiba. O zamanlar fazlasını mı istemedim bilmiyorum ama fırsat kaçtı.