Yeni müfredat değişikliğinde son durum, gündemdeki yerini koruyor. İftra buluşmasında konuşan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, ders sürelerine ilişkin açıklamalarda bulundu. Komisyonların kurulduğunu duyuran Bakan Tekin, çocukların düzeyine uygun müfredatın ortaya çıkacağının altını çizdi. Son dakika açıklamasının ardından Ders saatleri değişecek mi, ders süreleri kısalacak mı? sorusuna yanıt aranıyor. İşte 2024 yeni müfredat değişikliğine ilişkin detaylar... Kabine Toplantısı sonrasında yeni müfredata ilişkin açıklamalarda bulunan Bakan Tekin, Komisyonlar kuruldu, aylardır çalışıyorlar. Çocuklarımızın düzeylerine uygun müfredat ortaya çıkacak. Müfredat dediğiniz şey bir günde incelenecek bir şey değil. 1 dersin programı 800 sayfa. 1-5 ve 9. sınıfla başlayacağız bu yıl. Yeni eğitim öğretim yılına yetişecek. Talim Terbiye Kurulu'nun onayından sonra yayınlayacağız. 1-5 ve 9’da önümüzdeki eğitim öğretim yılından itibaren uygulamaya başlıyoruz. dedi. İftar buluşmasının ardından yeni müfredata dikkat çeken Bakan Tekin'in açıklaması şu şekilde;“Son günlerde çok tartışılan hususlardan bir tanesi müfredatla ilgili çalışmalar. Orada da yine aynı şekilde yaptığımız müfredat çalışmalarının başka diğer nedenlerinin yanında bir tanesi de şu arkadaşlar. Şimdi kazanım sayımız fazla derslerde. Öğretmenlerimiz haftalık ders saatimizi yetersiz buluyor. Hal böyle olunca, öğrencilerimizin kazanımlarla ilgili çıktıları arzu ettiğimiz düzeyde olmuyor, toplumun da arzu ettiği düzeyde olmuyor. Çocuk başarısız oluyor çünkü yaşının pedagojik gerekliliklerinin üstünde bir kazanım yüklemeye çalışıyoruz. Çocuk başarısız. Çocuk başarısız olduğu için otomatikman öğretmen de başarısız oluyor. O yüzden biz diyoruz ki hem çocuklarımıza fazla yüklemeyelim, alabilecekleri şeyi verelim, hem de öğretmenlerimizin öğrencilere anlatması gerektiği şeyleri en iyi koşullara aktarabileceği zaman aralığını kendilerine tanımış olalım. Bu nedenle müfredat çalışmalarındaki seyreltme ile ilgili hususun önemli gerekçelerinde bir tanesi de bu. Bilgi temelli müfredattan beceri örgüsü temelli müfredata geliyoruz. Paradigmal bir değişim geliyor. Bu sistem 'değerlerin', eğitim modeli içinde organik şekilde yer aldığı bir sistem. Yani doğrudan 'evladım yalan söyleme, dürüst ol' diyerek değil, değerleri farkında olmadan çocuğa kazandırmayı sağlayan bir sistem. Bizim milli ve manevi değerlerimiz bilimin alternatifi değildir, bilim de milli manevi değerlerimizin alternatifi değildir. Ne bilimden vazgeçeriz ne milli manevi değerlerimizden vazgeçeriz. Bu ikisi beraber işleyecek. Müfredatta da bunu göreceğiz. Bilimsel, sosyal, kavramsal, duygusal tüm beceriler bir örgü içinde çalışacak. Yeni müfredatta bunu da göreceğiz. 'Harezmi Eğitim Modeli'nin müfredatı etkileyen değil, bugünü ön gören bir yapısı var. Bu ikisi birbirinden çok farklı. Bugün itibarıyla yeni müfredattaki mantığı ve yaklaşımı destekleyecek bir model olarak duruyor.