6-Stresle baş etmeyi öğrenin
İnsanlar hayatın zorluklarıyla karşı karşıya geldiklerinde kara senaryolar yazarlar. Karamsar bir bakış açısı strese yol açar ve yaşlanmayı hızlandırır. Gelecek kaygısı, başarısızlıklar, korkular ve daha pek çoğu, negatif düşüncelerden beslenir. Tüm bu olumsuz telkinler, stres hormonlarının salgılanmasına neden olur. Stres de vücudu içten kemiren zehir gibidir. Aslında her dakika milyonlarca hücre ölüyor ve yenisi doğuyor.
Vücudumuzda hücrelerimiz ortalama olarak 7 ayda yenilenir. Oysaki stres hormonu salgılayan bir vücut, bu yenilenmeye direnir. Stresli bir vücut, bazı zehirler salgılar. Vücuttaki hücreleri öldürür. Bu da hastalıklara yol açar. Vücut direncini ve enerjiyi düşürür. Tüm bunları bildikten sonra streste baş etmek, genç ve zinde kalmanın olmazsa olmazıdır. Hiçbir şeyin sonsuz ve mutlak olmadığını bilmek gerekir. Kaygı duymamayı öğrenmek ve takmamak gerek. Bir şey yaşadınız, olay yaşandı ve bitti, buna üzülmenin bir anlamı yoktur. Diyelim ki bardak yere düştü, kırıldı bir kere, üzülmekle bardak eski haline gelmez. Şöyle düşünmeli; “Bir dahaki sefere bu bardağı daha sıkı tutacağım, düşebileceğini düşüneceğim, ders alacağım.” Yaşadıklarımızdan ders alarak pozitif hedefler koyalım ve böylece geleceği daha sağlıklı şekillendirebiliriz.