Giriş
Yok artık dedirten Haydar Dümen soru ve cevapları! Hem utandırıyor hem de güldürüyor!
10 Şubat 2022'de hayatını kaybeden Dr. Haydar Dümen'e gelen pek çok soru bulunuyor! Cinselliği güldürerek öğreten Dümen, ölümünün ardından dahi cevaplarıyla bir neslin rehberliğini yapıyor! İşte Haydar Dümen'e gelen ve bu kadarı da olmaz dedirten en erotik sorular ve cevapları!
1930 yılında doğan ve 2022 yılında hayatını kaybeden Dr. Haydar Dümen, uzun yıllar ilişkiler üzerine soru-cevap gerçekleştirdi! Bir neslin rehberliğini yapan ve cinsellik üzerine çeşitli soruları yanıtlayan Haydar Dümen'e gelen sorular görenleri hayrete düşürüyor. Peki, Haydar Dümen'e gelen en erotik sorular nelerdir? İşte merak edilenler...
SORU:20 yaşındayım. Sevgilim günde 10 kere istiyor. Benim posta güvercinimi gitmiyor. Kız arkadaşım bu durumda mutlu değil. Ne yapacağım?
CEVAP: Değerli okurum, bu hesaba göre güvercinde can, sevgilinde izan kalmayacak. Nasıl bir sevgiliymiş ki kıtlıktan çıkmış, aç gözlü tavuk gibi yem ambarına dalıp eşelemek istiyor. Bana göre tehlikeli bir yolda yuvarlanıyorsun. Üstelik sanki gururlanıp havalanıyorsun.
SORU: 37 yaşındayım. Kız arkadaşımla günde 7 kez ilişkiye giriyor, doymuyorum. Arkadaşlarım anlattıklarıma inanmıyor. Ne yapmam lazım?
CEVAP: Doyuracağız seni okurum, başka türlü olmaz. Doyuramazsak, kalemimizi kırıp bu işten vazgeçeceğiz. Bilirsin her türlü açlık vardır. Bunların arasında en tehlikelisi aç gözlülüktür. Ne yapacağımızı anlamışsındır; gözünü doyuracağız. Tavan dahil, odanın her yerine yüzlerce, kadın kız resmi koyacağız.
Onların mahrem yerlerini gösteren bu resimler senin can yoldaşın olacak. Tuvalette aynalar, tuvalet kağıtları dahil özel imalat. Cep telefonun çıplak, erotik resimlerle donanacak. Bir haftaya kalmaz, beyin buna dayanamaz. Penise de uyarı sinyali yollamaz. Resimler öylece kalsın. Birkaç arkadaşına da ihtiyaç var.
Ne zaman buluşsanız, arkadaşın saatlerce cinsellikten başka bir şey konuşmayacak. Gözü, kulağı böylece hallettik. Şimdi görev sırası kızda. Buluştuğunuz andan ayrılana kadar, ayrıldıktan sonra da telefonda hep evlilikten söz edecek ve devamlı ağlayacak. Görüyorsun ya bu bir ekip işi ve sana pahalıya mal olacak.
Gelelim işin pratiğine. Ya kız ailesine haber versin ya da her buluştuğunda paket servisçiler kapınızı çalsın. İşin kolayına gelince; sabah uyandığında 3 kere “Ben insanım” diye bağır. Ve ağır ağır çık sokağa. Gören “Maşallah” desin. Kızı perişan etme. En kolay yol iradenle bu işe “dur” de.
SORU: Eski kız arkadaşıma 5 bin liraya pırlanta yüzük almıştım. Şimdi kadınlarla ilişki kuracağım zaman aldığım pırlanta yüzük aklıma geliyor, sertleşme sorunu yaşıyorum. Ne olacak benim halim? RUMUZ: PIRLANTA ACISI
CEVAP: Yavrum, baba parasıyla böyle savurganlıklar olur. Haydan gelen huya değil, kızın suyuna gider. Tabii gençsin, o noktaya geldiğinde gözün dünyayı görmüyor. Ula yaptın bir kabadayılık sende kalsın, arkanı dönüp bakma. Pırlanta gitti gider. Aç yeni bir sayfa.
Pırlanta yüzük pişmanlığı da içini deler. Neyse biz pırlanta yüzüğün izini sürelim. Onu geri istersin diye kız onu 2300 TL’ye sattı. Parasını yaza hazırlık için bikini, mayo ile sandalete yatırdı. Kalanıyla da pizzacıda karnını doyurdu. Sen düşünmeye devam et. Buna son pişmanlık derler, fayda etmez. O kızı hiç düşünmedin.
Belki hayatını bir pırlanta yüzüğe feda ettirdiğin kıza sorsak kim bilir neler söyler? Bana sorarsan, bir kabadayılık daha yap. Bir sosyal kuruma 5 bin TL’lik bağışta bulun. Vicdanınla anlaş, yüzüğü unut. Organı bir yıl hücre hapsine kapat. Bir yıl sonunda al karşına “Dile benden ne dilersen” de. Bakalım ne diyecek? Aslında ben biliyorum ama diyemiyorum. Sen öğrenince bana haber ver.
SORU:Sevgilimle farklı şehirlerde oturmamıza rağmen haftada 2-3 sefer buluşup günde en az 10 saat sevişiyoruz. Ama bu bize yetmiyor. Gelecekteki en önemli hayalimiz ayda 100 saat sevişmek. Sizce biz normal miyiz? RUMUZ: TAVŞANLAR
CEVAP: Helal size çocuklar! Ülkemizde şampiyon kıtlığı yaşanırken yeni gençlik sizler bizlere umut kapısı oldunuz. Meğer ne potansiyel cevherleriniz varmış da haberimiz yokmuş. Yani bu favori oyuncularımız top çevirecek saha bulamıyorlarmış. O sahayı da bu köşede biz açtık. Antrenör olarak ben başa geçip oturdum.Umut millilerden işe başladık. Şampiyonada dünyaya taş çıkarttık. ‘Hadi hep beraber bir alkış.’ Kimi öyle, kimi böyle. Kimininki kale direği, kiminin su böreği. Sonra rakamlar çıktı karşımıza. Sen üzerine alınma. Tavşan değil, kurt olsan ne yazar. Biz nice kaplanlar da gördük. Tavşanlarımız ayda 100 saat sevişecekmiş!!!Günde 3 saatten fazla eder. Olur be oğlum, kızım. Elinizi tutan mı var? Yol sizin, hayat sizin. Benim aklıma takılan bu değirmenin suyu. Peki kuyu nasıl kuyu? Dibi milli mi, kumlu mu? Asıl önemlisi babayiğidin huyu nasıl, huyu? Birkaç ay sonra “Ben börek değil, kaşar peynirle çörek istiyorum” deyiverirse. Kurtlar tavşan avına çıkmış, haberiniz ola.
SORU: 33 yaşındayım, kız arkadaşım da 30 yaşında. Biz 6 aydır birlikteyiz ve ilk kez ilişkiye girdik. Her şey çok güzeldi ama ilişki bitince sevgilim beni evden kovdu. Neden?
CEVAP: Değerli okurum, kızın evinde ne arıyordun? Benim bildiğim bu tür kaçamaklarda ev olayını erkekler üstlenir. Neyse bu sizin bileceğiniz iş. Yani evine eli boş mu gittin? Çiçek, pasta, çikolata götürmedin mi? Açlıktan ilikleri kurumuş gibi mi davrandın?Yani hemen kızın üzerine mi atladın? Yoksa evlenme teklifi mi yapmadın? Çay, kahve neyse... Evdeki süre kısıtlı mı yoksa kadın bir şeye mi kafayı taktı? Bunlar çapraz bilmece gibi zor çözülüyor. Yorum da iyice karışıyor. Gelelim şu 6 aya; birbirinizin sadece gözüne mi baktınız?
SORU: 20 yaşındayım. Kızlarla tanışıyorum ama onlar beni hep arkadaş olarak görüyor. Top kaleyi buluyor, tam gol oluyor. Hakem golü saymıyor. Sorun kimde? RUMUZ: PALA
CEVAP: Şu maç ve top merakı beni de sardı. Yani takım hazır laklak. Maşallah iyi arkadaşsın şak şak derken, ‘Yağmur yağdı, böyle oldu’ sahaya sular doldu, kızlar çoktan kayboldu. Tek başına maç yapıyorsun. Koydun topu penaltı noktasına, tekmeyi vurdun kafasına. Hakem yok, seyirci yok. Sende de maşallah vır vır çene çok. Kaçırıyorsun kızları, tek başına yiyorsun muzları.
SORU: 22 yaşındayım, askerim. Haftada 2-3 kez mastürbasyon yapıyorum. Sertleşme sorunum var. Askerden önce yoktu. Benim ufaklığı kendine nasıl getiririm? Varım yoğum o. O da giderse ne yapacağım?
CEVAP: Asker ağa, yüzdün yüzdün kuyruğuna getirdin. Varın yoğun iki gözün derun-u dilden, canı gönülden sevdiğini şunu kesip atalım. Sana fuarda sergilenen lüks yatlardan birini, Cem Yılmaz’ın araba filosunu, Hülya Avşar’ın zekasını, Tarkan’ın karizmasını, oldu olacak Rodos Adası’nı verelim desem “Asla olmaz” diyecek kadar penisine sadık okurum. Önce git sigortalat desem ona da paran yetmez. En iyisi, güvenilir emin ellere teslim etmek. Bu da gelecekte senin sevgili eşindir. Şimdi nasıl koruyacağız o muhteremi? Kökten, 3-4 santim çapındaki etten zinciri koparıp giderse? Burada şansa zar atalım. Nazar değmesin diye nazar boncuğu takalım. Genelevlerde motor kontrolü gibi test yaptırmayalım. Önüne yiyemeyeceği mönüleri koymayalım. Evlilik zamanı gelinceye kadar onu kendi ellerinle besle. Eğer yemezse “Sen bilirsin” de, yüz verme. O sana yalvarsın. Sonunda “Git geri” demeyeceği nefis yemekleri koy senin Küheylan’ın önüne. Uzaktan seyret, bak neler olacak. Ne olacağını bilmem ama kesin olan lafla torba dolacak.