17 Ağustos’ta işini kaybetti, hayatı mahvoldu! 4 ayda 5 kişiyi katleden ‘Kolici Katil’in ‘bahaneleri’ kan dondurdu
Ülke gündeminde günlerce manşetlerden düşmeyecek cinayet zinciri, bir binanın bodrum katında başladı. Depremde tüm işleri bozulan Orhan Aksoy, akılalmaz bir yola girdi. Aksoy, 2000 yılında insanlara yaşatmaya başladığı dehşeti 4 ayda 5 kişiyi katlederek sonlandırdı. Aksoy’un cinayetleri işleme sebebini ise Uzman Klinik Psikolog Berk Karaoğlu, Posta.com.tr için yorumladı.
Barış SÖZAL – Posta.com.tr | Türkiye tarihinin en büyük felaketlerinden biri olan 17 Ağustos 1999 depremine kadar oldukça normal bir hayat yaşayan Orhan Aksoy, deprem felaketinin etkilediği milyonlarca insandan sadece biriydi. İşleri bozulan Aksoy, ailesini Romanya’ya göndermişti ancak kendi ruh halindeki değişiklik, ona ve kurbanlarına hiç tahmin etmeyeceği dehşetler yaşattı.
İLK KURBAN: EV ARKADAŞI
Aksoy, ailesini gönderdikten sonra İstanbul’da bir arkadaşıyla birlikte yaşamaya başladı. 2000 yılının ekim ayında aynı iş yerinde beraber çalıştığı ev arkadaşına öfke ve nefret kusmaya başlayan Aksoy, bir gün evde alkol alırken ev arkadaşı başına geleceklerden habersiz son kahkahalarını atıyordu.
Kurban, saatler geçtikçe alkolün etkisiyle koltukta uyuklamaya başladı. Aksoy, kafasında günlerce kurduğu planı hayata geçirmeye hazırdı. Eline çamaşır ipini aldı ve koltukta sızmış vaziyette oturan arkadaşının boynuna geçirdi. İpi ellerine sıkı sıkı doladıktan sonra bütün gücüyle boğmaya başladı ve dakikalar geçmeden ev arkadaşı nefessiz kalarak gözleri açık bir şekilde can verdi.
Aksoy, ev arkadaşının cansız bedenini 4 gün içi su dolu küvette bekletmiş daha sonra, çırılçıplak bir vaziyette kolilemişti. Hiçbir şey olmamış gibi günlerce işe gidip geliyor ve öldürdüğü arkadaşının cesediyle aynı evde kalıyordu.
YİNE TANIDIK BİR İSİM, YİNE İP
Aksoy’un sonraki hedefi ise kardeşinin arkadaşıydı. Ona adeta kafayı takmıştı. Bir gün ilk kurban gibi onu da evine davet eden Aksoy, yine planını yapmış fırsat kolluyordu. İlk kurbandaki gibi masalar kuruldu, alkoller içildi.
Kana karışan alkolün etkisiyle koltukta sızan kurbanına yaklaşan Aksoy’un beklediği fırsat gelmişti. Boynuna ipi dolayarak sıkmaya başladı. Gözleri dönmüş bir vaziyette bütün kuvvetiyle boğdu. Cesedi 2 gün boyunca evde sakladı ve ardından aynı yöntemle onu da kolileyerek ortadan kaldırdı.
ÖLDÜRMEK İÇİN ‘BAHANE’
Aksoy artık birilerini katletmek için bahaneler arıyordu. Bir sonraki kurbanını öldürmek için bahaneyi ise bir arkadaşının söylediği sözde buldu. Seyyar satıcı arkadaşı, aylar önce kendisine söylediği şeylerden dolayı Aksoy’un hedefi olmuştu.
3. kurbanı oydu. Günlerce planını yaptı ve o anları kafasında tekrar tekrar canlandırdı ve artık kararı kesindi. Diğer iki kurbandaki gibi arkadaşını evine çağırdı arkadaşını beraber alkol alarak sarhoş etti. Arkadaşı kendinden geçtiğinde ise önceden çekmeceye koyarak hazırladığı ölüm ipini eline alarak onu da boğdu.
2 CESEDİ AYNI ANDA KOLİLEDİ
Aksoy’un 4. kurbanı için yöntem yine aynıydı. Yine aynı bahanelerle evine davet etti, alkol verip sarhoş ettikten sonra iple boğarak öldürdü. Yine su dolu küvetin içinde günlerce bekletti. Ancak Aksoy bu kez kurbanını hemen kolilemedi. Bu sefer koli sayısını artırmanın peşindeydi.
Dördüncü kurbanını katlettikten kısa süre sonra 5. kurbanını da evine çağıran Aksoy’un bu seferki bahanesi ise evinde bulunan pul koleksiyonunu satmaktı. Kurban hiçbir şeyden habersiz pul koleksiyonuna bakmaya gelmişti ancak Aksoy, onu da iple boğarak katletti ve su dolu küvete koydu.
Daha sonra 2 cesedi de çıplak vaziyette ayrı ayrı kolilere yerleştiren Aksoy, silikon tabancasıyla da boşlukları doldurdu ve kolilerin ağızlarını bantlayarak sıkı sıkı kapattı.
CESETTE UNUTTUĞU TELEFON ELE VERDİ
İstanbul polisi şehirde bu seri katil sebebiyle teyakkuzdaydı. Neredeyse tüm birimler seri katili yakalamak ve adalete teslim etmek için seferber olmuştu. Ortada delil olarak ise İstanbul’un ayrı ayrı ilçelerinde kolilenmiş 5 ceset vardı.
Karakollara yapılan kayıp başvuruları araştırılıyor ve eşkaller incelendi. Tarihler 16 Ocak 2001’i gösterdiğinde son öldürülen kişinin telefonunun yanında olduğu ortaya çıktı ve telefon kayıtları incelenmeye başladı. Kurbanın görüştüğü bir numara vardı ve ulaşılamıyordu.
Yetkililer, sabırla bekledi ve 23 Ocak’ta bu numaraya ait telefon açıldı ve sinyal verdi. Sinyaller Bursa’yı gösteriyordu. Harekete geçen cinayet masası ekipleri, işlediği cinayetler sebebiyle ‘Kolici Katil’ olarak anılan Orhan Aksoy’u bir kafede otururken yakaladı.
KİMİNİ MEZARLIĞA GÖMMÜŞ, KİMİNİ YOL KENARINA…
Aylarca ülke gündeminden düşmeyen ve kamuoyuna dehşet saçan seri katil artık yakalanmıştı. Sorguya alınan Aksoy, “Ev arkadaşımın telefonumu çaldığını anladım ve onu infaz etmeye karar verdim” ifadelerini kullandı. Aksoy daha sonra, yapılan sorgusunda ev arkadaşının cesedini bir pazar arabasıyla kolinin içinde Bahçelievler’de bir mezara gömdüğünü belirtti.
Kolici katil, devam eden sorgusunda 2. kurbanın cesedini de kolinin içinde yol kenarına bıraktığını söyledi. Yaklaşık 6 gün süren sorgunun ardından Aksoy, diğer 3 kişiyi de aynı yöntemle öldürdüğünü itiraf etti. Kolici katil, çıkarıldığı mahkemece işlediği 5 cinayetten beş kez ağırlaştırılmış müebbet aldı ve günümüzde hala cezaevinde bulunuyor.
“ÜZÜNTÜNÜN YERİNİ ÖFKE ALABİLİR”
Genel olarak seri katillerin, ruh halleriyle ilgili görüşünü aldığımız Uzman Klinik Psikolog Berk Karaoğlu, bazı insanların yaşadığı deprem, sel, afet gibi travmatik durumlarda üzüntünün yerini öfkenin alabileceğini söyleyerek şu ifadeleri kullandı:
Bazı durumlarda insanlar, travmatik bir durum yaşadığında yani bu deprem olabilir, sel, afet, büyük bir kayıp ya da bir istismar gibi birçok olaydan sonra, geçmiş yaşantılarındaki travmatik durumlar tetiklenebilir. Üzüntünün yerini öfke alarak dürtüsel davranışlarda bulunabilirler.
Travmatik durumlar yaşayan insanların genelde dürtüsel davranışlarda bulunsalar dahi yıllar boyu saklı kalan bir antisosyal yapının varlığının tetiklenebileceğini söyleyen Karaoğlu, “Seri katiller, yaptıklarından genellikle pişmanlık duymazlar. Genellikle, antisosyal kişilik yapısına ve bunun yanında sosyal içe dönüklük, dürtüsel bozukluklar gibi birçok bozukluğa sahip olabilirler. Dışarıdan anlaşılmaları çok zordur, genellikle bu yaptığı eylemleri rasyonalize eder mantığa uydurabilirler” dedi.
Seri katillerin dışarıdan anlaışmalarının çok zor olduğunu söyleyen Karaoğlu, “Daha çok konuşmayan, sosyal anlamda geri çekilme yaşayan, donuk, duygusal yoksun kişiler olabilmektedirler ve bu kişilerin tedavileri çok zordur” şeklinde konuştu.
Karaoğlu, bu tarz insanların toplumdan ayrı tutulması gerektiğini ve psikiyatrik tedaviyle özellikle dürtüsel tarafları, semptomları tedavi edilebileceğini söyleyerek, “Bunun yanı sıra gözetim altında piskoterapi geçmişteki çoğunlukla olabilen travmatik durumda ele alınabilir” ifadelerini kullandı.