3 ay yağmur müjdesi! En yetkili isim duyurdu
İklim değişikliği, su miktarının azalması, tarımsal ürünlerin azalması, küresel ısınma gibi kocaman sorunlarla karşı karşıyayız. Mart ayının ortasında yağış beklerken Meteoroloji Genel Müdürlüğü Tahminler Daire Başkanı Yüksel Yağan tahminini anlattı. İşte Hürriyet'ten Hande Fırat'ın yazısı.
KURAKLIK TÜM DÜNYA GİBİ TÜRKİYE'NİN DE EN BÜYÜK SORUNU
Yeryüzünün belli alanlarında yağışlar yeterli olmayınca kuraklık ortaya çıkar. Tarih onlarca imparatorluğun kuraklık ve kıtlık nedeniyle son buluş öykülerini anlatır. Ancak tarihteki imparatorlukların sonunu getiren kuraklık ve kıtlık doğa olaylarıydı. Bugün karşı karşıya kaldığımız büyük soruna ise “doğa olayı” deyip geçmek, ne yazık ki mümkün değil. Dünyayı bu hale getiren biz insanlarız. Ve ne yazık ki biz dünyayı kirlettik...
DÜNYAYI NE HALE GETİRDİK?
- Atmosferde normalde de bulunan karbondioksit gibi sera gazlarının miktarını arttırdık, bu nedenle iklim dengesi bozuldu.
- Sulak alanları kuruttuk.
- Sanayileşme, kurallara uymama, çevreyi gözetmeme su döngüsünü bozdu.
- Akarsu yataklarını değiştirdik.
- Su kaynaklarını ekolojik kurallara aykırı kullandık.
- Nüfus arttı, kirlilik çoğaldı.
- Dünyamızı koruyamadık.
- Sonuçta küresel ısınma, iklim değişikliği, su miktarının azalması, tarımsal ürünlerin azalması kısacası tüm dünyayı etkileyen ve bizlerin neden olduğu kocaman bir sorunla karşı karşıyayız.
“Ne kadar az kar yağdı, ne kadar az yağmur yağdı” diyerek, gözlerimizi gökyüzüne diktik, bekliyoruz. Bekliyoruz da mart ayının ortasına geldik. Bundan sonra ne kadar yağış olur, o yağışın ne kadar faydası olur tartışmalı... Bu pazar konumuz yağış olup olmayacağı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Meteoroloji Genel Müdürlüğü Tahminler Daire Başkanı Yüksel Yağan ile konuştuk. Yağan tahminlerini şöyle anlattı:
- Dünden itibaren Türkiye, Balkanlar üzerinden gelen yağışlı havanın etkisi altına girdi.
- Yağışların genellikle yağmur ve sağanak, güney ve iç kesimlerde yer yer gök gürültülü sağanak yağış şeklinde olmasını bekliyoruz.
- Hava sıcaklıklarının ise yurt genelinde mevsim normallerinin üzerinde seyretmeye devam edeceğini tahmin ediyoruz.
- Yağışın mart ayında mevsim normalleri civarında gerçekleşmesini öngörüyoruz.
- Yağışın nisan ayında Doğu Anadolu’nun kuzey kesimlerinde mevsim normallerinin üzerinde, diğer yerlerde ise mevsim normalleri civarında gerçekleşmesini tahmin ediyoruz.
- Mayıs ayında da yağışın güneydoğu kesimlerde mevsim normallerinin üzerinde, diğer yerlerde ise mevsim normalleri civarında gerçekleşeceğini öngörmekteyiz.
KURAKLIĞIN ETKİSİNDEYİZ
Meteorolojinin bahar ayı öngörüleri bu. Sorun geçirdiğimiz kış aylarında. Yüksel Yağan açık konuştu ve tabloyu gözler önüne serdi.
- Önümüzdeki 3 aylık süreçte mevsim normallerinde ve yer yer üzerinde yağışlar beklemekteyiz.
- Ama bu kış sıcaklıklar mevsim normalleri üzerinde, yağışlar ise mevsim normallerinin altında oldu.
-Ülkemizin bölgelerine göre değişen şiddetlerde olmak üzere meteorolojik kuraklığın (yağış eksikliği) etkisinde olacağını değerlendiriyoruz.
BU YAĞIŞLAR YETER Mİ
Peki bundan sonra hep böyle mi olacak? Yani kuraklık ana gündemimiz olarak kalacak mı?
- Ülkemiz biliyorsunuz küresel iklim değişikliğinden en çok etkilenen Akdeniz Havzası’nda.
- Bu nedenle ülkemizde de küresel iklim değişikliğinin etkilerini görmeye başladığımız aşikâr.
- Dünya bugün net sıfır hedefine ulaşsa bile atmosferdeki sera gazlarının uzun ömürlü olması nedeniyle sıcaklık artışları, şiddetli yağışlar, kuraklık gibi iklim değişikliği etkilerinin bir süre daha devam edeceğini düşünüyoruz.
- Küresel olarak bu etkileri aniden sıfıra indirmek hemen hemen imkânsız.
- Buna rağmen sera gazı salınımlarını küresel olarak azaltabildiğimiz müddetçe küresel ısınmanın etkilerinin de uzun yıllar içinde azaltılması söz konusu olabilecek.
ORMANLARIN ÖNEMİ BÜYÜK
Orman yangınları süreci nasıl etkiliyor sorusunu da yönelttim. Yüksel Yağan’ın yanıtı şöyle oldu:
- Ormanlar atmosfere salınan karbondioksitin (CO2) önemli bir kısmını yutarak, iklim değişikliğini azaltıyor.
- Orman yangınları hem bu olumlu etkiyi azaltıyor hem atmosfere çeşitli gazların, duman ve tozların yayılmasına sebep olarak iklimi olumsuz yönde etkiliyor.
DEPREM BÖLGESİNİ NE BEKLİYOR?
- Deprem bölgesinde, bugünden itibaren aralıklarla beş gün boyunca sağanak ve yer yer gök gürültülü sağanak yağış bekliyoruz.
- Yağışların deprem bölgesindeki bütün illerimizde pazartesi, salı ve çarşamba günleri yer yer kuvvetli olacağını öngörüyoruz.
- Rüzgârın ise cumartesi gününden itibaren Malatya, Elazığ ve Kahramanmaraş’ta, pazar gününden itibaren Diyarbakır, Şanlıurfa ve Adıyaman’da güney yönlerden kuvvetli yer yer fırtına şeklinde esmesini bekliyoruz.
- Sıcaklık, deprem bölgesindeki illerde bir haftalık periyotta mevsim normallerinin üzerinde seyredecek.
- Toz taşınımı ise; deprem bölgesindeki illerimizde, cumartesi akşam saatlerinden itibaren etkili olacak. Şanlıurfa, Mardin, Elazığ, Malatya, Diyarbakır ve Adıyaman’da yer yer kuvvetli olacağını tahmin ediyoruz.
- Deprem bölgesinde önümüzdeki 1 aylık periyotta yağışların ve sıcaklıkların mevsim normalleri üzerinde olacağını değerlendiriyoruz.
YAĞIŞI ARTTIRACAK BİR TEKNOLOJİ VAR MI?
Yağış arttırımı konusunda dünyada çeşitli ülkelerde bilimsel çalışmalar yapılıyor. Ancak operasyonel olarak kullanılacak seviyede olmadığı Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) tarafından da ifade ediliyor.
SONUÇ...
Sevgili okurlarım,dünya olarak geç mi kaldık bilmiyorum. Biliminsanları bunun yanıtını verecektir. Ancak bu yaz bizi kuraklık ve su açısından belli ki zor günler bekliyor. Tüm dünyanın ve hükümetlerin hızla çeşitli tedbirleri devreye sokması gerekiyor.
- Kuraklık ve iklim değişikliği artık bir doğal olay değil. İnsanın neden olduğu bir felaket.
- Türkiye kendi planını yapmalı, kuraklığa ve çölleşmeye karşı tedbirlerini alıp, alternatif oluşturmak zorunda.
- Ormanların korunması ve yangınların önlenmesi ya da yangınlara hızla müdahale ile kontrol altına alınması için gerekli çalışmalar yapılmalı.
- Tüm dünya sera gazı emisyonlarını düşürmeli, fosil yakıt tüketimini azaltmalı, enerji verimliliğini arttırmalı.
- Akarsular, dereler, sulak alanlar korunmalı.
- Bizler suları, akarsuları, denizleri, aslında dünyayı kirletmekten artık vazgeçmeliyiz.
- Kuraklık demek, tarımsal üretimin düşmesi demektir. Aynı zamanda tarım ürünlerinin fiyatlarının artması demektir.
- Bununla ilgili de acil bir eylem planı oluşturulmalı.
- Sonuç itibarıyla tüm dünyanın karşı karşıya olduğu iklim değişikliği, kuraklık, su sorunu, tarımsal ürünlerde azalma nedeniyle Türkiye ilgili kurumları ve biliminsanlarıyla birlikte çok geç olmadan ayrıntılı bir yol haritası hazırlamalı.