Adnan Oktar davasında beşinci günde ara karar çıkmadı
Adnan Oktar Suç Örgütü'ne yönelik hükmün İstinaf Mahkemesi tarafından usulen bozulmasının ardından yeniden görülen davada beşinci günde ara karar çıkmadı. Duruşmada savunma yapan Adnan Oktar, “Benim içerde yatmakla ilgili bir sorunum yok derdim vatan millet. Üzerime atılı cinsellikle ilgili iddiaları, sabah akşam şiddet uyguladığım yönündeki söylemleri kabul etmiyorum. Cezaevinde uygulanan kısıtlamaların hafifletilmesini istiyorum. Ben istesem zaten dışarıya emir veririm ama yapmıyorum istemiyorum. Dışarıdan da istediğim şeyleri içeri alırım ama bu bana yakışmaz yapmıyorum zaten" dedi.
Mikail BIYIKLI/İSTANBUL,(DHA)
İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, Marmara Ceza ve İnfaz Kurumu karşısındaki salonda yapılan ilk duruşmaya Adnan Oktar'ın da aralarında bulunduğu tutuklu sanıklar getirildi. Salonda bazı tutuksuz sanıklar ve sanık avukatları da hazır bulundu. Duruşmayı çok sayıda izleyicide takip etti.
“BANA KUMPAS KURAMADIKLARI İÇİN BÖYLE ŞEYLERLE BİZİ YIKMAYA ÇALIŞIYORLAR"
Savunmasında Adnan Oktar bu yaşananların bir oyun ve kumpas olduğunu söyledi. Oktar şikayetçilerin İngiliz derin devleti tarafından yönlendirildiğini iddia ederek, “Bizim davamız klasik bir dava değildir. Mine Ö. çok sevdiğim mazlum bir kadındır. Mine'nin uyumasına izin vermemişiz, şiddet uygulamışız böyle iddialar var. Bunlar doğru değil. Benim yüzlerce insanı dövme gibi bir durumum yok. Derin devletin yönlendirmesiyle bu kızın anlattıklarına cahil insanlarda inanıyor. Bana kumpas kuramadıkları için böyle şeylerle bizi yıkmaya çalışıyorlar. Çokça kumpas denediler ama yapamadılar." dedi.
“BANA 9 KEZ SUİKAST YAPMAYA ÇALIŞTILAR AMA YAPAMADILAR"
Oktar savunmasının devamında, “Dosyada adı geçen isimlere de şiddet uyguladığımı söylemiş, adı geçenler ifadelerinde bu konuda bir şey söylememişler. Buraya gelenler bana aşk ve tutkuyla bağlılar. Basında derin devletten korktuğu için olayları yanlış lanse ediyor. Türkiye'deki hukukçular bize yapılanların hukuksuz olduklarını biliyor ve kimse bu oyuna inanmıyor. Mine Ö. benim imam olduğumu söylemiş, ama ben bunu nerden duyduğunu sorduğumda 'bilmiyorum' diyor. Ben her zaman derim kardeş kardeşten üstün değildir. Bana 9 kez suikast yapmaya çalıştılar ama yapamadılar Allah basiretlerini bağladı. İfadelerde anlatılanların hepsi şehir efsanesi." diye konuştu.
“BEN İSTESEM ZATEN DIŞARIYA EMİR VERİRİM AMA YAPMIYORUM İSTEMİYORUM"
Adnan Oktar şikayetçi ifadelerinde kendilerini oy kullanmalarına izin vermediği yönündeki iddiaların doğru olmadığını belirterek, “İfadelerde oy kullanmalarına izin vermediğim söylenmiş. Tamamen yalan ben sağcıyım milliyetçiyim. Sağ kesimin iktidara gelmesi benim işime gelir neden oy kullandırtmayayım. Bunlarda tamamen yalan. Üzerime atılı cinsellikle ilgili iddiaları, sabah akşam şiddet uyguladığım yönündeki söylemleri kabul etmiyorum. Cezaevinde uygulanan kısıtlamaların hafifletilmesini istiyorum. Ben istesem zaten dışarıya emir veririm ama yapmıyorum istemiyorum. Dışarıdan da istediğim şeyleri içeri alırım ama bu bana yakışmaz yapmıyorum zaten" ifadelerini kullandı.
DURUŞMAYA YARIN DEVAM EDİLECEK
Duruşmada savunma yapan bazı tutuklu sanıklar ise tahliyelerini talep etti. Mahkeme başkanı diğer sanıkların da tutukluluk hallerine yönelik savunmalarının yarın devam edileceğini belirterek duruşmayı yarına erteledi.
DAVANIN GEÇMİŞİ
İstanbul 30.Ağır Ceza Mahkemesi, 11 Ocak 2021'de açıkladığı kararında, örgüt yöneticisi olmak suçundan yargılanan sanıklar Adnan Oktar, Tarkan Yavaş, Mehmet Noyan Orcan, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftoğlu, İbrahim Tuncer, Ulviye Didem Ürer, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Merve Büyükbayrak, Yeliz Sucu, Sinem Hacer Tezyapar, Fatma Ceyda Ertüzün, Ayşegül Hüma Babuna'ya ayrı ayrı 9 bin 803 yıl 6 ay hapiscezası verilmesine hükmetmişti. Mahkeme 107 sanığa 'Örgüt üyeliği' suçundan 4 yıl 6'şar ay, 20 sanığa da 'Örgüte üye olmak', 'Gerçeğe aykırı mal bildirme', 'Örgüte yardım etme','Suçluyu kayırma', 'Ruhsatsız silah taşıma' ve 'Tehdit' suçlarından 1 yıl 8 aydan 11 yıl 3 aya kadar değişen hapis cezaları vermişti. Etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanan 12 sanığa 'Örgüte üye olmak' suçundan 11 ay 7'şer gün hapis cezası veren mahkeme, bu sanıklarla ilgili hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasını kararlaştırmıştı. Sanık Mustafa Kuşçu, Ozan Süer ve Turgut Aksu'nun tahliyesine karar veren mahkeme, Bahadır Köseoğlu hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılmasını kararlaştırmıştı. Sanıklardan 3'ünün tüm suçlardan beraatına hükmeden mahkeme, sanıklar Ahmet Bürke, Dolunay Tezin, Hüseyin Alpar Sayın, Sibel Yılmaztürk, Şecaaddin Çelikler, Eşref Nuri Yakışan, Mehmet Murat Atmaca ve Deniz Tanık'ın tutuklanmalarına karar vermişti. Bir kısım sanıkların bazı suçlardan beraatını kararlaştıran heyet, 80 sanığı ise çeşitli suçlardan 3 yıl ile 36 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırmıştı.
İSTİNAF MAHKEMESİ KARARI BOZDU
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi aralarında Adnan Oktar ve örgüt yöneticilerinin de bulunduğu 84'ü tutuklu 215 sanık hakkında yerel mahkemece verilen hükmü usulden bozmuştu. İstinafın bozma kararıyla 68 sanığın, tutuklulukta geçirdikleri süre ve haklarındaki hükümlerle ilgili bozma nedenleri dikkate alınarak tahliyelerine karar verilmişti. Alınan kararda, suç örgütü lideri Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Hakan Kurtul, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahimTuncer, Mehmet Noyan Orcan, Mert Sucu, Merve Büyükbayrak, Oğuzhan Sevinç, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Aksoy'un ise tutukluluk hallerinin devamına hükmedilmişti. Kararda, suç örgütü elebaşı Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Hakan Kurtul, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Mert Sucu, Merve Büyükbayrak, Oğuzhan Sevinç, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Aksoy'un ise tutukluluk halinin devamına hükmedilmişti. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığı da tahliyelerin 'Usul ve yasaya aykırı' olduğunu belirterek, sanıklar hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılmasını istemişti. İtirazın reddedilmesinin ardından Başsavcılık, bir üst mahkeme olan 2. Ceza Dairesine yeniden itirazda bulunmuştu. İtirazı değerlendiren İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi, tahliye edilen 68 sanıktan 61'i hakkında 'Cinsel saldırı' suçundan tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkartılmasına hükmetmişti. Haklarında yakalama kararı çıkartılan 61 sanıktan 50'si gözaltına alınmalarının ardından tutuklanmış, dava dosyası ilk derece mahkemesine gönderilmişti.