Akdeniz Üniversite'nde 14 öğretim üyesine FETÖ iddiası
Yüz ve kol nakilleri ile ismini dünyaya duyuran Prof. Dr. Ömer Özkan, eski Başhekim Doç. Dr. Murat Turhan, Prof. Dr. Cumhur Arıcı, Prof. Dr. İlhan Gölbaşı olmak üzere 14 öğretim üyesinin FETÖ üyesi olduğu iddia edildi.
07 Mayıs 2017 , Pazar 09:19
Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi olarak görev yapan Prof. Dr. Ali Aydın Yavuz ile aynı bölümde görev yapan eşi Prof. Dr. Melek Nur Yavuz’un farklı tarihlerde Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptığı iki ayrı suç duyurusu Akdeniz Üniversitesi’ni karıştırdı. Aydın çiftinin hazırladığı 29 sayfalık suç duyurusu metninde, yüz ve kol nakilleri ile ismini dünyaya duyuran Prof. Dr. Ömer Özkan, eski Başhekim Doç. Dr. Murat Turhan, Prof. Dr. Cumhur Arıcı, Prof. Dr. İlhan Gölbaşı olmak üzere 14 öğretim üyesinin FETÖ üyesi olduğu iddia edildi.
40 ÖĞRETİM ÜYESİ TANIK GÖSTERİLDİ
Metnin hukuki deliller kısmına ise AÜ Tıp Fakültesi’nde görev yapan 40 öğretim üyesinin ismi yazılarak tanık olarak gösterildi. Suç duyurusunun ardından harekete geçen savcılık, tanık olarak gösterilen öğretim üyelerinin ifadelerinin alınması için polise talimat verdi.
Tanık olarak ifade veren öğretim üyelerine dilekçedeki iddialarla ilgili sorular yöneltildi. Tanık öğretim üyelerinden bazıları, Prof. Dr. Yavuz’un devlet büyüklerine hakaret suçlamasıyla soruşturma geçirdiğini, son yayımlanan KHK ile de meslekten ihraç edildiğini belirterek, Yavuz çiftinin iddialarıyla ifadelerinin alınmasına tepki gösterdi.
"BÜYÜK MAĞDURİYET YAŞADIM"
İddialarla ilgili açıklama yapan Prof. Dr. Ömer Özkan, iddiaların kendisi açısından en ufak bir gerçeklik ve önemi olmadığını söyledi. Prof. Dr. Ömer Özkan, kendi adının FETÖ mensubu olduğu iddia edilen 7 öğretim üyesiyle ilgili suç duyurusunda değil, iftira attığı ileri sürülen 7 kişiyle ilgili suç duyurusunda geçtiğini kaydetti. Prof. Dr. Özkan, şunları söyledi:
""FETÖ üyeliği iddiası tam bir rezalet. FETÖ varken de FETÖ yokken de en büyük mağduriyetleri yaşayan kişi ben oldum. O süreci yaşarken yapılan haberlerde hiç alakam olmadığı halde adımın geçmiş olması ve fotoğrafımın yayımlanması, çok büyük mağduriyetler yaşamama neden oldu. Bu son çıkan haberde de meslekten ihraç edilmesi nedeniyle yaptığı saldırılardan bir tanesi olabilir. Konuyla hiçbir alakam yok. Gerekirse zaten gidip ifade de veririz. Üzüntüm bu konunun hiçbir yerinde olmadığım halde adımın geçmesidir. FETÖ ile ilişkilendiren de medya önünde değil, kanun önünde cevabını alır."
Kendisine bu konuyla ilgili herhangi bir bilgi ulaştırılmadığını, ifadeye çağrılmadığını, suçlamanın tam içeriğini bilmediğini kaydeden Prof. Dr. Özkan, bilgisine başvurulan öğretim görevlilerinin bile şaşırdığını, tepki gösterdiğini bildiğini söyledi.
Bilgisine başvurulan öğretim üyelerinden öğrenildiği kadarıyla konunun en ufak bir önemi olmadığını, gerekirse adli inceleme yapılmasının doğal olduğunu aktaran Prof. Dr. Özkan, kendisini üzen konunun kendi ismi üzerinden algı yönetimi yapılması olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Özkan, "Hiçbir donemde hiçbir şekilde kıyısından bile geçmediğim alçak bir örgütle bırakın ilişkilendirilmek, aynı sayfada adımın bile geçmesi çok büyük oranda üzülmek için yeterlidir. İnsanların ’Geçmiş olsun sizi tanıyoruz inanıyoruz’ demeleri bile inanın yeterince üzücü olabiliyor" diye konuştu.