Askeri okullara giriş sınavlarını kendi aralarında şifreleyen FETÖ üyeleri yargılanıyor
Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) üyelerinin askeri okullara giriş sınavlarını kendi aralarında şifreledikleri ortaya çıkmıştı. Sanıkların yargılamaları başladı
21 Aralık 2016 , Çarşamba 09:56
Askeri okullara giriş sınavlarını kendi aralarında şifreledikleri ortaya çıkan sanıkların yargılanmasına başlandı.
Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında 7’si tutuklu 18 sanığın yargılanmasına başlandı. 2 gün süren duruşmaya tutuklu Hasan Basri U. (25), Harun T. (27), Ertuğrul K. (24), Nuh A. (30), Emre Abidin A. (23), Mehmet K. (27), Fatih Y. (22) ile tutuksuz yargılanan Burak G. (23), Furkan Ç. (19), Gökan Ç. (25), Ozan T. (23), Muhammed Ali U. (20), Akif C. (24), Harun A. (19), Doğan Can K. (20), Ali G. (19), Dinçer A. (20) ve Muhammed C. (27) ile müşteki avukatları ve yakınları katıldı.
ASKERİ OKULLARA GİRİŞ SINAVLARINI KENDİ ARALARINDA ŞİFRELEMİŞLER
Sanık Harun T., Hasan Basri U., Fatih Y., Nuh A., Burak G., Emre Abidin A., Gökhan Ç., Ertuğrul K., Ozan T. ve Akif C.’ye ayrı ayrı toplamda 38 yıl, Mehmet K. ile Muhammet C.’ye ayrı ayrı toplamda 35 yıl, Furkan Ç., Muhammed Ali U., Harun A., Doğan Can K., Ali G. ve Dinçer A.’ya ayrı ayrı toplamda 30 yıl hapis istemiyle dava açıldı. İddianamede örgütün kuruluşu ve gelişimi, amacı, stratejisi, yapılanması, yönetim modeli, finans kaynakları ve faaliyetlerinin analizi hakkında bilgiler yer aldı. Ayrıca şüphelilerin Amerika’da yaşayan örgütün elebaşı Fetullah Gülen’e bağlı PDY’nin Türkiye genelinde FETÖ adına faaliyetlerde bulunacak eleman yetiştirebilmek için birim oluşturdukları iddianamede yer aldı. İddianamede, birimlerden sorumlu ağabeylerin olduğu, gizlilik kuralları içerisinde hareket ettikleri, birimde görev alan şahısların kod isimleri kullandığı, devletin kurumlarının düzenlediği subaylık sınavlarına ‘su’, hava kuvvetleri sınavına ‘Hollanda’, jandarma komutanlığı sınavlarına ‘Japonya’, deniz kuvvetleri sınavına ‘Danimarka’, kara kuvvetleri sınavına ‘Kanada’ şeklinde kodlama yaptıkları ifade edildi. Şüphelilerin il imamından aldıkları talimatları yürüttükleri, bu birimin stratejisinin TSK, Adalet Bakanlığı emniyet, sağlık, milli eğitim, maliye gibi devletin hiyerarşisinden önem arz eden eleman yetiştirmek olduğu bu sebeple başarılı öğrencileri bir arayla getirerek sınavlara hazırladıkları iddianamede vurgulandı.
"NOTU HIRSIZ BIRAKMIŞ DİYE DÜŞÜNÜYORUM"
Mahkemede ifade veren Hasan Basri U., "Üzerime atılan suçlamaları kabul etmiyorum. 2011 yılında zabıt katipliği sınavını kazanarak Bursa Adliyesi’nde göreve başladım. İddianamede üzerime atılan suçlamaları kabul etmiyorum. Ayrıca Ömer kod adını da kullanmadım. Evimde ele geçen hey gidi günler diye başlayıp devam eden not bize ait değildir. O tarihte evimize hırsız girmişti. Evden hiçbir şey çalmamıştı. O notu hırsızın bıraktığını düşünüyorum" dedi.
"EVLERİN KOD NUMARASI DEĞİL, İSİMLERİ KULLANIYORDU"
Burak G. ise 4 yıl üniversite okuduğunu söyleyerek, "2015 yılından sonra bu kişilerden koptum. Karadeniz ve Batum gezisine çoğunlukla cemaat katıldı. Yabancı uyruklu kişilerin de evlerde kaldığı oluyordu. İddianamede yazan SMS görüşmelerin kimden geldiğini bilmiyorum. Ama evlere bölgecilerden erzak geliyordu. Üniversite mezunu olduktan sonra Bursa Görükle’de ev tuttuk. 3 ay kaldıktan sonra İstanbul’a atandım. Öğrenciyken yurtta ekonomik durumum sebebiyle kalıyordu. O zaman için bunların terör örgütü olduğunu bilmiyordum. Öğrencilik yıllarımda zaman gazetesi ve sızıntı dergisine aboneliğim vardı. Yurt dışına çıkmadım. Bana Mehmet ismi deniyordu. 3-4 evden bir kişi sorumlu oluyordu. Evlerin kod numarası değil, isimleri oluyordu. Yanlış hatırlamıyorsam benim son çıktığım evin ismi hisar olabilir. Ondan önce ışık ve örnek evlerinde kaldım. Evlerde kaldığım zamanlarda Fetullah Gülen’in kitabı, risaleler ve Kuran-ı Kerim okunuyordu" diye konuştu.
"BUNDAN SONRA BU İSMİ KULLANACAKSIN"
Üzerine atılan suçlamaları kabul etmeyen Ali G. ise "Lisede okurken Yahya isimli kişi, beni Talha kod adlı şahısla tanıştırdı. Talha, bana yardımcı oldu ve cemaat evlerinde kaldım. Talha, bana ‘Sahabelerden bir efendimizin adını ve hayatını seç’ dedi. Ben de Numan ismini seçtim. Talha bana, ‘Bundan sonra bu ismi kullanacaksın’ dedi. Ben de evlere para ödemediğim için mecburen kabul ettim. Talha bir gün bana jandarma sınavlarına girmemi söyledi. Daha önce ölen dedemin benim asker olmamı istemişti. Talha bana uzun süre baskı yayıp ikna etti. Hepsine müracaat ettim ancak elendim" şeklinde konuştu.
Mahkeme heyeti ifadelerin ardından eksik evrakların giderilmesini ve Mehmet K.’nin tahliyesine karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.