Bahçeli'den Madrid mutabakatıyla ilgili açıklama
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Türkiye, İsveç ve Finlandiya’nın Dışişleri bakanları eliyle imza altına alınan muhtıra metni ülkemiz lehine stratejik bir kazanım, aynı şekilde milli bir başarıdır." dedi.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Madrid’de yapılan dörtlü zirve hakkında yazılı açıklama yaptı.
Türkiye, İsveç ve Finlandiya’nın dışişleri bakanları tarafından imza altına alınan 10 maddelik muhtıra metninin Türkiye lehine stratejik bir kazanım ve milli başarı olduğunu belirten Bahçeli, “Madrid’de gerçekleşen dörtlü zirvede Türkiye’nin güvenlik endişeleri giderilmiş; haklı tezleri, meşru teklifleri, terörle mücadele kararlılığı tasdik ve tescil edilmiştir. Kaldı ki, terörizmin tüm biçim ve tezahürleriyle mücadelede tam bir dayanışma ve işbirliği iradesi gösterilmesi hususunda görüş birliği sağlanmıştır. Uluslararası bir organizasyonun bünyesinde ilk defa FETÖ’nün, PYD ve YPG’nin terör örgütü olarak tanımlanması, bu çerçevede İsveç ve Finlandiya’nın anılan terör örgütlerine destek sağlamayacaklarını yazılı güvenceyle taahhüt etmeleri tarihi bir karardır” açıklamasında bulundu.
"TÜRKİYE İSTEDİĞİNİ ALDI"
Finlandiya ve İsveç’in Türkiye'ye tam destek verecek olmalarının memnuniyet verici bir gelişme olduğunun altını çizen Bahçeli şunları kaydetti:
"İsveç ve Finlandiya’nın Türkiye’ye karşı saldıran tüm terör örgütlerini açık ve net olarak kınamaları, PKK’yı yasaklanmış bir terör örgütü olarak teyit etmeleri, Türkiye’ye uyguladıkları silah ambargosunu kaldıracaklarının sözünü vermeleri, yine Türkiye’nin terör zanlılarına dair sınır dışı veya iade taleplerini ivedilikle ve bütün boyutlarıyla işleme koyacaklarını açıklamaları, PKK’nın ve diğer tüm terör örgütlerinin, bunların uzantıları ile iltisaklı kuruluşlarının, ilaveten paravan örgütlerinin ve eleman devşirme faaliyetlerinin soruşturulup yasaklama tedbirini uygulamaya geçecek olmaları hem bir diplomasi zaferi hem de dirayetli bir devlet ve hükümet marifetidir. Türkiye’miz Madrid’de istediğini almıştır. Hiç kimse bu saygı duyulup takdir edilmesi gereken çarpıcı tabloyu karalamaya, fiyasko iftirasıyla izaha teşebbüs ve tevessül etmemelidir.
Zillet ittifakının ve bu ittifaka sözcülük yapan odakların derin bir hayal kırıklığı eşliğinde terörizmin ve terör örgütlerinin arkasına geçip Türkiye’yi taşlamaları, gerçekleri çarpıtma densizlikleri utanç verici bir durum, ayıplı bir tutumdur. İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üye olmalarının önünde en azından Türkiye’nin ortaya koyduğu sağlam ve tutarlı duruş açısından bir engel kalmamıştır. Bundan sonra her NATO üyesi ülke ahlak ve samimiyet testinden geçecek, söz ve vaatlerine müzahir hareket edip etmedikleri yakından takip edilecektir. Bu vesileyle Sayın Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere, Dışişleri Bakanımızı ve tüm diplomatlarımızı gönülden kutluyor, her birisine ayrı ayrı teşekkür ediyorum.”