Bakanlıktan yeni askerlik sistemiyle ilgili son dakika açıklaması
Milli Savunma Bakanlığı (MSB), yeni askerlik sistemi ile ilgili çalışmalarda son aşamaya gelindiğini açıkladı. Bu arada Milli Savunma Bakanlığı'nın yeni arması da tanıtıldı. Armada, bakanlığın millilik yönüne dikkat çekmek için ay yıldız kullanıldığını, Türkiye'nin dünyadaki yeri ve önemini vurgulamak için merkezde bir konumlandırılma yapıldığını anlatan MSB Cari İşlem Şube Müdürü Muhabere Albay Tamer Zincir, "Meşe yaprağı kurumun sürekliliği, gücü ve kararlılığını sembolize etmektedir. Bilinen en eski Türk kılıçlarından olan Kilij ile köklü geçmişi ve gücü simgelenmiştir" dedi.
Bakanlıkta düzenlenen basın bilgilendirme toplantısında gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulunan Milli Savunma Bakanlığı (MSB) Cari İşlem Şube Müdürü Muhabere Albay Tamer Zincir, Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK), asil milletin sevgi ve güveninden aldığı güçle, 780 bin kilometrekare kutsal vatan toprağının güvenlik ve bütünlüğü, milletin egemenlik ve bağımsızlığı için, 82 milyon vatandaşın huzur ve güvenliğini hedef alan terör örgütleri FETÖ/PDY, PKK/KCK/YPG ve DEAŞ başta olmak üzere her türlü tehdit ve tehlikeye karşı yurt içi ve sınır ötesinde gece-gündüz, yaz-kış, dağ-bayır demeden, "ölürsem şehit, kalırsam gazi" anlayışı içinde azim ve kararlılıkla mücadelesini sürdürdüğünü söyledi.
Zincir, ayrıca TSK'nın, Türk hava sahası ve 462 bin kilometrekare olan mavi vatanda da uluslararası hukuk ve anlaşmalardan kaynaklanan hak ve menfaatleri büyük bir azim ve kararlılıkla korumayı sürdürdüğünü kaydetti.
Teröristle mücadele harekatı kapsamında 24 Temmuz 2015'ten bugüne kadar etkisiz hale getirilen 15 bin 97 teröristin 7 bin 885'inin yurt dışında etkisiz hale getirildiğine dikkati çeken Zincir, bu teröristlerin yüzde 52'sinin yurt dışı kaynaklı olmasının, TSK'nın yurt dışı varlığı ve operasyonlarının gerekliliği ve önemini ortaya koyduğuna işaret etti.
En son Çukurca Seriberi Üs Bölgesi'nde 4 şehit verilen saldırıda kaçan terörist grupların takibi ve yerlerinin tespiti neticesinde Irak'ın kuzeyine düzenlenen hava harekatlarında bu grupların önemli bölümünün etkisiz hale getirildiğini, şehitlerin kanının yerde kalmadığını dile getiren Zincir, bölücü terör örgütü PKK'ya ağır zayiatlar verdirildiğinin tespit edildiğini söyledi.
Bu çerçevede dün gece Zap bölgesinde 14 teröristin girdikleri mağarada hava harekatıyla etkisiz hale getirildiğini bildiren Zincir, harekata ilişkin görüntüleri basın mensuplarıyla paylaştı.
Zincir, şunları kaydetti:
"4 Nisan 2019 tarihinden bu güne kadar PKK/KCK terör örgütüne karşı yurt içinde ve Irak’ın kuzeyinde kararlılıkla ve taarruz anlayışı ile yürütülen operasyonlarda toplam 154 terörist etkisiz hale getirilmiş, operasyonlarda 43 silah, 5 ağır silah, 15 bin 450 hafif silah mühimmatı, 752 ağır silah mühimmatı, bin 829 kilogram patlayıcı madde ile 50 el bombası ele geçirilmiştir. 56 el yapımı patlayıcı imha edilmiş, teröristler tarafından kullanılan 118 silah mevzisi, sığınak, barınak, mağara ve depo bulunarak imha edilmiştir. Azim ve kararlılıkla icra edilen bu operasyonlar ile PKK/KCK terör örgütü üzerinde oluşturulan baskı neticesinde örgütün hareket ve eylem kabiliyeti önemli ölçüde kısıtlanmıştır. 7 gün 24 saat esasına göre sürdürülen hudut güvenliği tedbirleri çerçevesinde PKK/KCK terör örgütünün finans kaynaklarından kaçakçılık ve uyuşturucu ile mücadeleye yönelik operasyonlar neticesinde 404 kilogram kaçak akaryakıt, 297 bin hap, 129,5 kilogram uyuşturucu, 4 bin 650 paket kaçak sigara ve 35 kaçak cep telefonu ele geçirilmiştir. Sınır kontrolleri kapsamında etkin tedbirler alınmaya devam edilmektedir."
"150 emekli personelin rütbeleri alındı"
FETÖ/PDY ile mücadelenin belirlenen müşterek kıstaslar çerçevesinde kararlılıkla devam ettiğinin altını çizen Zincir, "Bu çerçevede yürütülen soruşturmalar neticesinde 15 Temmuz 2016'dan bugüne kadar toplam 16 bin 540 personel hakkında ihraç işlemi gerçekleştirilmiş, 6 bin 154 personel hakkında adli ve idari süreç devam etmektedir." dedi.
OHAL'in kalkmasından bugüne kadar Bakan onayı ile bin 425 personel hakkında ihraç işlemi gerçekleştirildiğini, 150 emekli personelin rütbelerinin geri alındığını belirten Zincir, kararlılıkla yürütülen bu mücadele ile içerideki hainler temizlendikçe Türk Silahlı Kuvvetlerinin güç ve etkinliğinin artmaya devam ettiğini vurguladı.
Zincir, 24 Ağustos 2016'da başlatılan ve 3 binin üzerinde radikal terör örgütü DEAŞ mensubunun etkisiz hale getirildiği Fırat Kalkanı Harekatı bölgesinde bir taraftan güvenlik tedbirlerinin uygulanması, diğer taraftan günlük hayatın normalleşmesi çalışmalarına devam edildiğini dile getirerek, şunları söyledi:
"Bu kapsamda DEAŞ ile mücadelemize yönelik Doğal Kararlılık Harekatı sitesinde yeni yayımlanan değerlendirmede 'Ülkemizin, DEAŞ'la mücadelede tüm planlamalara iştirak ederek, bu planların gerçekleştirilmesine yönelik gerekli tüm tedbirleri aldığı, koalisyonun DEAŞ'la mücadelesinde büyük bir rol oynadığı, bu çerçevede DEAŞ'ın finansman ve örgüt üyesi toplama imkanlarını azaltmak, yerinden edilmiş Suriyelilere barınma ve yardım sağlamak suretiyle küresel koalisyona büyük bir katkı sağladığı' ifade edilmektedir. Ayrıca, sitede yer alan değerlendirmede ülkemizin sağladığı askeri katkılar olarak, 2 bin 15 kilometrekare alanı DEAŞ'tan temizleyerek güvenli bir bölge oluşturduğu, Fırat Kalkanı Harekatı ile yaklaşık 3 bin DEAŞ'lı teröristi etkisiz hale getirdiği belirtilmiş, bu kapsamda sağlanan diğer askeri katkılara ayrıntılı olarak yer verilmiştir."
"Hayatın normale dönmesi çalışmaları sürüyor"
İlgili Bakanlık, kurum, kuruluşlarla koordineli yürütülen çalışmalar neticesinde 322 bin 762 Suriye vatandaşının gönüllü olarak evlerine dönmesinin sağlandığını belirten Zincir, uluslararası hukuktan kaynaklanan haklar çerçevesinde icra edilen ve bugüne kadar 4 bin 612 teröristin etkisiz hale getirildiği Zeytin Dalı Harekat bölgesi Afrin'de diğer kurum ve kuruluşlarla koordineli olarak hayatın normale dönmesi çalışmalarına devam edildiğini vurguladı.
Zincir, bölge halkının emniyeti için yürütülen faaliyetler çerçevesinde TSK birlikleri tarafından bir yandan özellikle kırsal alanlarda ve dağlık kesimlerde operasyonel faaliyetlere, diğer yandan mayın ve EYP temizleme çalışmalarına devam edildiğini bildirerek, şöyle konuştu:
"Bugüne kadar 299 mayın ve bin 708 el yapımı patlayıcı tespit edilerek imha edilmiştir. Huzur ve istikrarın büyük oranda tesis edildiği ve halkın terör örgütünün zulmünden ve baskısından kurtulduğu Zeytin Dalı Harekat bölgesinde terör örgütü PKK/YPG tarafından huzuru bozma amaçlı saldırılar cereyan etmektedir. Gerek Fırat Kalkanı Harekat Alanı gerekse Zeytin Dalı Harekat Alanı'nda bu terörist eylemlere karşı bölgedeki birliklerimiz tarafından elde edilen istihbari bilgilere dayanan, saldırı ve tacizlerin yapıldığı temas hattı boyunca operasyonlara aralıksız devam edilmektedir. Özellikle Tel Rıfat bölgesinden Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekat alanlarına yönelik terör örgütü tarafından yapılan saldırılara bölgedeki unsurlarımız tarafından meşru müdafaa kapsamında gerekli cevap verilmektedir."
Zincir, Tel Rıfat'tan TSK unsurlarına yönelik saldırıları önlemek ve bölgede istikrarı temin etmek amacıyla daha önce varılan mutabakat çerçevesinde
şu ana kadar Türk Silahlı Kuvvetleri ve Rusya Federasyonu Silahlı Kuvvetleri unsurları tarafından 8 bağımsız/koordineli devriye faaliyeti icra edildiğini dile getirdi.
Albay Tamer Zincir, Astana Mutabakatı kapsamında, Suriye'de çatışmaların sona erdirilmesi, ateşkesin uygulanması ve yerlerinden edilen insanların güvenli bir şekilde geri dönüşünün sağlanması amacıyla İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesinde Rusya Federasyonu ile koordineli görev yapan Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarınca 13 Ekim 2017'den itibaren tesis edilen 12 gözlem noktasında Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ve Özgür Suriye Ordusu ile faaliyetlere etkin şekilde devam edildiğini belirtti.
İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'nde istikrarın temini için 17 Eylül 2018'deki Soçi Zirvesi'nde imzalanan mutabakat çerçevesinde, İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'nde güvenlik ve asayişin temininde somut gelişmelerin sağlandığını kaydeden Zincir, yeni krizler yaşanmasının önüne geçildiğini, bölgede barış ve istikrarın tesisinin mümkün hale geldiğini söyledi.
"Soçi Mutabakatının uygulanmasına yönelik çalışmalarımız provokasyonlara rağmen Rusya Federasyonu ile koordineli olarak başarıyla devam etmektedir. Sürdürülen gayretler neticesinde, bölgeden yaşanabilecek yeni göçlerin engellenmesi de temin edilmiştir." ifadelerini kullanan Zincir, şöyle konuştu:
"3,5 milyon insanın yaşadığı bölgeden meydana gelebilecek bir göç dalgasının sadece Türkiye ile sınırlı kalmayacağı, tüm dünyayı etkileyebileceği değerlendirilmektedir. Bu nedenle tüm ülkelerin bölgedeki barış ve çatışmasızlığın devamı çabalarına desteği önem arz etmektedir. Söz konusu mutabakat çerçevesinde, Birinci Milli Devriye Faaliyeti 8 Mart 2019'da gerçekleştirilmiş, bugüne kadar toplam 35 Milli Devriye Faaliyeti icra edilmiştir. Devriye faaliyetlerinin İdlib'de ateşkesin muhafazası ile bölgede barış ve istikrarın tesisinin devamlılığına olumlu katkı sağladığı değerlendirilmektedir. Önümüzdeki dönemde şartlar uygun olduğu takdirde koordineli ortak devriye icrası konusunda mutabakat sağlanmıştır. Türk Silahlı Kuvvetleri her türlü zorluğa rağmen bölgede huzur ve istikrarın sağlanmasına yönelik faaliyetlerine büyük bir azim ve kararlılıkla devam etmektedir. Bu süreçte, Silahtan Arındırılmış Bölge'deki faaliyetlerin sürdürülebilirliği açısından, rejimden kaynaklı ateşkes ihlallerinin engellenmesi önem arz etmektedir. Bu kapsamda, Rusya Federasyonu ile yapılan görüşmeler devam etmektedir."
Zincir, Münbiç'teki faaliyetlerine de değinerek, "ABD ile yapılan çeşitli seviyelerdeki temaslar neticesinde belirlenen Münbiç Yol Haritası ve Güvenlik Prensipleri doğrultusunda yürütülmektedir. Bu kapsamda önceden tamamlanan 68 bağımsız/koordineli devriyeye ilave olarak, 1 Kasım 2018'den itibaren bugüne kadar 19 Müşterek/Birleşik devriye icra edilmiştir. Münbiç Yol Haritasının devamını ve ABD bölgeden çekilmeden önce de tamamlanmasını bekliyoruz. Arzu ettiğimiz gelişme henüz sağlanmış olmamakla beraber, ABD ile görüşmelerimiz devam etmektedir." değerlendirmesinde bulundu.
"Bölge halkı PKK/YPG'nin zulmünden rahatsız"
Türkiye'nin Münbiç'teki amacının ve haklı beklentilerinin PKK/YPG'nin tamamen Münbiç'i boşaltması, ağır silahlarının toplanması, şiddete yönelik eylemler yürüten gruplardan arındırılarak bölgenin güvenliğinin ve istikrarının sağlanması, bölge yönetiminin halkının yüzde 90'ı Arap olan Münbiçlilere devredilmesi ve Suriyelilerin evlerine dönmesi olduğunu vurgulayan Zincir, şunları kaydetti:
"Bölge halkı da PKK/YPG terör örgütünün zulmünden oldukça rahatsızdır. BM raporlarına dahi yansıdığı üzere, terör örgütü, insanların eğitim ve diğer temel haklarına kastetmektedir. Bu çerçevede bölge halkı da sorunların Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekat bölgelerinde olduğu gibi Türkiye tarafından çözülebileceğini bilmekte ve beklemektedir. Münbiç, rejim kontrolünde olduğu sürece Türkiye'de misafir olan Münbiçlilerin güvenlik endişeleri nedeniyle geri dönüşlerinin mümkün olmayacağı, bölgenin Türkiye’nin kontrolünde olmasının Münbiçlilerin geri dönüşlerine de imkan sağlayacağı öngörülmektedir. Ülkemiz ve Rusya Federasyonu öncülüğünde İran'ın da katılımıyla, yürürlükte bulunan ateşkes rejimini güçlendirmek ve çatışan taraflar arasında güven artırıcı önlemlerin kabul edilmesini sağlamak maksadıyla, Yüksek Düzeyli Astana Toplantılarının 12'ncisi, 25-26 Nisan 2019 tarihlerinde Kazakistan'ın Nursultan kentinde düzenlenmiştir. Görüşmelerde koordineli devriye faaliyetine devam edilmesinin önemine de vurgu yapılmıştır."
Fırat'ın doğusuna yönelik hazırlıklar kapsamında, özellikle ABD ve Rusya Federasyonu ile ikili toplantıların, üst düzey görüşmelerin ve koordinenin devam ettiğini belirten Zincir, icra edilen toplantılar ve görüşmelerde, Fırat'ın doğusundaki 440 kilometrelik sınır hattında oluşturulması planlanan güvenli bölgenin emniyetinin Türkiye tarafından sağlanması gerektiği, PKK/YPG terör örgütü unsurları bölgeden temizlenmeden ve bu bölgeler gerçek sahiplerine devredilmeden Türkiye'nin güvenliğinin sağlanamayacağı, bu kapsamda PKK/YPG’nin içinde olduğu hiçbir girişimin kabul edilmeyeceği, sınırın güneyinde bir terör koridoru oluşturulmasına asla izin verilmeyeceği ile Suriye'nin siyasi birliği ve toprak bütünlüğü konusundaki duyarlılığının ifade edildiğini bildirdi.
Zincir, toplantı ve görüşmelerde, Türkiye'nin Suriye'deki asıl amacının, Türkiye-Suriye sınırının ve Türk halkının güvenliğini tesis etmek ve bölgedeki YPG/PKK varlığından kurtulup Türkiye'deki mültecilerin evlerine geri dönmesini sağlamak olduğunun, Türkiye'nin mücadelesini DEAŞ'lı ve PKK/YPG'li teröristlere karşı yaptığının, Kürt ve Araplar ile diğer etnik/dini gruplarla hiçbir sorunun olmadığının aktarıldığını dile getirerek, konu ile ilgili olarak ABD ile görüşmelere devam edildiğini kaydetti.
"Tatbikatlar yapılacak"
Bütün bu diplomatik ve askeri çabaların yanında, en üst düzeyde alınan kararlara uygun olarak, BM Anlaşmasının 51'inci maddesinde yer alan meşru müdafaa hakkı ve BM Güvenlik Konseyinin terörizmle mücadele kararları kapsamında, Türkiye sınırlarında ve ötesinde gerekli tedbirleri almak amacıyla yeri ve zamanı geldiğinde gerekli adımlar atılmak üzere Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından planlama ve hazırlık faaliyetlerinin tamamlandığını belirten Zincir, yurt içi ve yurt dışına yönelik bu faaliyetler ile "Mavi Vatan" olarak adlandırılan denizler ve hava sahasındaki hak ve menfaatlerin korunmasına yönelik çalışmaların da büyük bir titizlikle devam ettiğini vurguladı.
Bu çerçevede, Türk Silahlı Kuvvetlerinin, Ege Denizi ve Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin ve KKTC'nin hak ve menfaatlerini korumaya, Kıbrıs Adası'nda uluslararası garanti ve ittifak antlaşmaları doğrultusunda barış ve güvenliğin teminatı olmaya devam edeceğinin altını çizen Zincir, yaşanan sorunların barışçıl yollarla, diyalogla çözülmesi için çalıştıklarını, tüm komşularından da bunu beklediklerini söyledi.
Zincir, Türkiye'nin içinde yer almadığı hiçbir oldubittiye göz yumulmayacağını, uluslararası hukuktan ve antlaşmalardan kaynaklanan hak ve menfaatlerin korunmasında Türkiye'nin son derece kararlı olduğunu ifade etti.
Bu kapsamda, 13-25 Mayıs'ta, aynı anda üç denizde, Deniz Kuvvetlerinin koordinatörlüğünde, diğer kuvvet komutanlıkları, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Özel Kuvvetler Komutanlığı unsurları ve ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının katılımıyla "Deniz Kurdu 2019" tatbikatının düzenleneceğini belirten Zincir, 7-10
Mayıs arasında ise Türk Silahlı Kuvvetleri Arama Kurtarma unsurları ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Arama Kurtarma Koordinasyon Merkezinin katılımıyla, Ege Denizi'nin uluslararası suları ve hava sahası ile Menemen Dumanlı Dağı bölgesinde "Anadolu Yıldızı-2019" tatbikatının yapılacağını bildirdi.
Zincir, Hava Kuvvetleri Komutanlığının koordinatörlüğünde ise 13-24 Mayıs'ta Konya'da "Uluslararası Anadolu Ankası-2019 Tatbikatı" düzenleneceğini, tatbikata TSK unsurlarının yanı sıra, Azerbaycan, İngiltere, Katar, KKTC, Pakistan ve Romanya Silahlı Kuvvetleri unsurlarının da katılacağını söyledi.
"Katar ve Azerbaycan'daki tatbikatlara katılım"
Albay Zincir, 6-23 Mayıs'ta Kayseri'de gerçekleştirilecek "Erciyes-2019" tatbikatına ise ABD, Azerbaycan, Gürcistan, İtalya, Katar, Pakistan, Romanya silahlı kuvvetlerinden yaklaşık 100 personelin iştirak edeceğini bildirdi.
TSK unsurlarının, dost ve müttefik ülkelerle yurt dışında icra edilen tatbikatlara da katılım sağladığını dile getiren Zincir, bu kapsamda, Katar ve Türk Hava Kuvvetleri unsurlarının katılımı ile karşılıklı iş birliği ve birlikte çalışılabilirlik kabiliyetinin geliştirmesi maksadıyla Katar'da icra edilen "Şahin-21 Tatbikatı"na üç Türk F-16'sının katıldığını, Azerbaycan'daki tatbikatta da TSK unsurlarının yer aldığını aktardı.
IDEF-2019 14'üncü Uluslararası Savunma Sanayi Fuarı'nın Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Milli Savunma Bakanlığı ev sahipliğinde, TSK Güçlendirme Vakfı yönetim ve sorumluluğunda, TÜYAP Fuar Yapımcılık AŞ organizatörlüğünde 30 Nisan- 3 Mayıs'ta İstanbul'da düzenleneceğini bildiren Zincir, dünyanın ilk 5 fuarı arasında yer alan, bölgesinin ise en büyük savunma sanayi fuarı olan IDEF 2019'a bu yıl 65 ülkeden 15 bakan, 13 bakan yardımcısı, 12 genelkurmay başkanı, 4 kuvvet komutanı ile 481 yerli, 580 yabancı toplam bin 61 firma ve 4 uluslararası kuruluşun katılacağını söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın direktifleri gereğince, üniversiteli gençler için istihdam konusunda fırsat eşitliği yaratılması, nitelikli öğrenci ve mezunların kamu kurumlarına kazandırılması amacıyla ülke genelinde icra edilen bölgesel kariyer fuarlarına Milli Savunma Bakanlığının katılım sağladığını belirten Zincir, "İzmir, Diyarbakır, Antalya ve Gaziantep'te toplamda 70 bin 535 kişinin ziyaret ettiği fuarlarda personel temin konularıyla ilgili bilgilendirme ve tanıtım faaliyetlerinin icra edildiği stantlarımıza özellikle geçlerimiz tarafından yoğun ilgi gösterildiği memnuniyetle gözlenmiştir." dedi.
Uzman erbaşların sosyal tesis imkanlarının arttırılmasına yönelik çalışmalar çerçevesinde, Ankara, İstanbul ve İzmir'de çalışmaların sürdürüldüğüne işaret eden Zincir, bunların İzmir'deki konaklama ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla Alsancak'ta 10 odalı ve 31 yatak kapasiteli binanın hizmete sunulduğunu kaydetti.
Yeni askerlik sistemi
Zincir, yeni askerlik sistemine ilişkin çalışmalara da değinerek, "Yeni askerlik sistemi çalışmaları kapsamında diğer bakanlıklarla sürdürülen koordineli çalışmalarda son aşamaya gelinmiştir. Amacımız özellikle gençlerimizi yakinen ilgilendiren bu konunun Sayın Cumhurbaşkanımızın onayını müteakip en kısa sürede yasalaşmasıdır." dedi.
MSB'nin yeni arması tanıtıldı
Cumhurbaşkanlığı tarafından "Tek Devlet, Tek Marka" vizyonu çerçevesinde, tüm Bakanlıkları kapsayan Cumhurbaşkanlığı arması ile uyumlu görsel bir sistem oluşturulduğunu dile getiren Zincir, bakanlığın yeni armasını tanıttı.
Armada, bakanlığın millilik yönüne dikkat çekmek için ay yıldız kullanıldığını, Türkiye'nin dünyadaki yeri ve önemini vurgulamak için merkezde bir konumlandırılma yapıldığını anlatan Zincir, "Meşe yaprağı kurumun sürekliliği, gücü ve kararlılığını sembolize etmektedir. Bilinen en eski Türk kılıçlarından olan Kilij ile köklü geçmişi ve gücü simgelenmiştir." diye konuştu.
Konuşmasında, şehitleri rahmet ve minnetle anan Albay Zincir, gaziler ile şehit ve gazi ailelerine şükranlarını sundu.
Zincir, Milli Savunma Bakanlığının, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin hak ve menfaatlerini korumak ve vatandaşlarının can güvenliğini sağlamak amacıyla, milli birliği ve bölünmez bütünlüğü hedef alan başta FETÖ/PDY, PKK/KCK/PYD-YPG ve DEAŞ terör örgütü olmak üzere, iç ve dış her türlü tehdide karşı şu ana kadar yürüttüğü mücadeleyi bundan sonra da giderek artan bir azim ve kararlılıkla sürdüreceğini vurguladı.
"S-400'lerin ilk sevkiyatı Haziran-Temmuz"
Öte yandan "S-400'lerin Türkiye'ye teslim tarihinin" sorulduğu askeri kaynaklar, Haziran-Temmuz aylarında ilk sevkiyatın yapılacağını bildirdi.
"S-400'lerin konuşlandırılacağı yerlerin" sorulması üzerine askeri kaynaklar, hem yer hem de birlik yapısıyla ilgili çalışmalara Genelkurmay Başkanlığı ve Hava Kuvvetleri Komutanlığı koordinesinde devam edildiğini dile getirdi.
"F-35'lerin tesliminde ABD ile bir sıkıntı söz konusu mu? Takvim belirlendiği gibi devam ediyor mu?" sorusuna karşılık askeri kaynaklar, bununla ilgili ABD ile görüşmelerin sürdüğünü, personel eğitimine devam edildiğini kaydetti.
Askeri yetkililer, F-35'lerin kasım ayında gelmesinin planlandığını, bunların Malatya'da konuşlanacağını aktardı.
"Doğu Akdeniz'de doğal gaz arama faaliyetleri kapsamında Türkiye'nin adımlarının ne olacağının?" sorulduğu askeri kaynaklar, gelişmelerin yakından takip edildiğini bildirdi.
"ABD'nin teklifi değerlendiriliyor"
"Fırat'ın doğusuyla ilgili ABD'nin yaklaşımının" sorulduğu askeri kaynaklar, ABD ile görüşmelerin sürdüğünü, şu an için olumsuz bir dönüşün alınmadığını belirtti.
Askeri kaynaklar, "Türkiye'de Milli Savunma Bakanlığı için yapılması planlanan ay yıldız şeklindeki üsle" ilgili soruya ise bunun proje aşamasında olduğu, gelecek dönemde bunun kapsamlı bir şekilde tanıtılacağı yanıtını verdi.
"ABD'den Patriot sistemi konusunda gelen teklifle ilgili gelişmelerin" sorulduğu askeri kaynaklar, ABD'nin teklifinin halen değerlendirildiğini ifade etti.
Kaynaklar, "İhraçlar sonrasında TSK'da yeterli F-16 pilotu olmadığı söyleniyor. Bu konuda bir sıkıntı var mı?" sorusu üzerine, birtakım personel sıkıntılarının yaşandığını ancak bir pilotun 3-5 pilotluk iş yaptığını, diğer birimlerde de personelin gayretiyle işlerin eksiksiz yapıldığını bildirdi.