Boşanma aşamasındaki kadına şok! Düğündeki gelenek davanın seyrini değiştirdi
İstanbul'da eşi evi terk ettiği için boşanma davası açan kadın, düğünde takılan altınları da talep etti. Düğün görüntülerinin izlenmesinin ardından mahkeme, kadının açtığı davayı reddetti. Avukat Cansen Erdoğan, düğünlerde artık eskisi kadar rastlamadığımız bir geleneğin, davalardaki seyri nasıl değiştirdiğine dikkat çekti.
Büşra Özbelli / Posta.com.tr İstanbul'da evi terk ettiği için eşi Y.K.'ye boşanma davası açan kadın, mal paylaşımıyla birlikte düğünde takılan altınları da talep etti. Dilekçede H.K. isimli kadının düğünde takılan altınları satarak bir kısım mal varlığı elde ettiği ve kocası Y.K.'nin de bu sayede iş yeri sahibi olduğu belirtildi.
Dava açan kadın her biri 25 gram olan 19 bilezik, 1 set, 24 çeyrek altın, 2 tam altın ve 7 bin TL nakit para, tanesi 30 gramdan oluşan 2 bilezik ve 50 bin TL talep etti.
Davalı koca ise düğünde elde edilen altınlarla iş yeri alındığı iddialarının gerçeği yansıtmadığını söyledi. Evi terke zorlandığını belirten erkek bu sırada herhangi bir şey almadığını belirtti. Davalı koca, söz konusu altınların miktarının ne kadar olduğuna dair bir delilin de bulunmadığını ifade ederek davanın reddini talep etti.
BİLİRKİŞİ DÜĞÜN CD'SİNİ İNCELEDİ
Bilirkişi, takılan altınların tespiti için düğün görüntülerinin yer aldığı CD'yi inceledi. Ardından mahkeme, davacı H.K.'nin ziynet eşyalarını almak üzere açtığı davayı reddetti.
Peki mahkeme düğün görüntülerini izledikten sonra davayı neden reddetti? Düğünde takılan takılar kime ait? Düğünde takılan takıların düğün görüntüleriyle ispatlanması mümkün mü? Avukat Cansen Erdoğan merak edilen soruları Posta.com.tr'ye tek tek yanıtladı.
TAKILAR KİME AİT?
Avukat Cansen Erdoğan, "Normal şartlarda düğün sırasında takılan takılar ve ziynet eşyaları kime takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma yoksa ya da yöreye özgü örf adet yoksa kadına bağışlanmış sayılır. Takılar düğünde kime takılırsa takılsın kadının kişisel malı sayılır. Bununla ilgili Yargıtay'ın emsal niteliğinde kararları mevcut. Eğer eşler arasında boşanma protokolü gibi bir sözleşme varsa o zaman bu protokole riayet edilir. Ama böyle bir protokol yoksa takılar kadının kişisel malı sayılır." dedi.
Bazen kadınların 'Takılan takılar eşimin tarafında kaldı. Bana geri verilemesini istiyorum' diyerek boşanma davasıyla birlikte dava açtığını belirten Avukat Erdoğan, "Düğün takılarıyla ilgili kadını talebi boşanma davasıyla birlikte ileri sürülebilir. Ya da boşanma davası kesinleştikten sonra ayrı bir dava şeklinde ileri sürülebilir. Kadın öncelikle bu ziynet eşyalarının aynen iadesini, eğer aynen iadesi mümkün değilse de takılan takıların bedelinin ödenmesini talep edebilir. Tabi örneğin '10 bilezik 30 çeyrek altın' gibi belirtmesi gerekiyor. Bunların aynen iadesi mümkün değilse yapılacak değer tespitinden sonra maddi olarak dökümünü isteyebilir. Yani maddi olarak kendisine verilmesini talep edebilir." ifadelerini kullandı.
ALTINLAR DÜĞÜN MASRAFLARI İÇİN KULLANILSA BİLE...
"Çok önemli bir noktayı belirtmek istiyorum; düğün takıları kişisel maldır" diyen Erdoğan, "Düğünde takılan takılar kişisel mal olarak kabul edildiği için de boşanmada mal paylaşımı hesaplamasına dahil edilemiyor. Düğünde takılan takılarla düğün masraflarının karşılanması, balayına çıkılması gibi çok rastladığımız durumlar var. Bu durumlar dolayısıyla takılar elden çıkarsa dahi- kadın boşanma halinde düğün takılarını erkekten isteyebiliyor. Eğer kadın takıları iade edilmemek üzere verdiyse, erkek de takıların iade edilmemek üzere kendisine verildiğini ispat etmek zorunda." diye ekledi.
Boşanma davası dilekçesiyle talep edilmeyen ziynet eşyalarının ıslah dilekçesiyle talep edilemeyeceğini belirten Erdoğan, "Islah yapılamıyor burada. Takılar ya boşanma davasıyla birlikte talep ediliyor. Ya da daha sonra ek dava açılarak açılan boşanma davasıyla birleştirilmesi isteniyor." dedi.
10 YIL SÜRESİ VAR
Avukat Erdoğan, "Eğer kadın davayı açtıktan sonra ziynet eşyaları erkek tarafının elinde bulunuyorsa, istihkak davası yani geri alım davası açılıyor. Bununla ilgili bir süre yok, her zaman dava açılabiliyor. Ama dava açıldığı sırada bu takılar mevcut değilse ve aynen iadesi mümkün değilse bunun bedeli için dava açma süresi 10 yıl. Takıların bedelini talep halinde verilen 10 yıllık zaman aşımı süresi de boşanma davasının kesinleşmesinden itibaren başlıyor." diye belirtti.
SES VE GÖRÜNTÜYLE İSPAT EDİLEBİLİR
Düğünde takılan takıların düğün CD'si izlenerek tespit edilmesinin mümkün olduğunu belirten Erdoğan, "Zaten bununla ilgili hemen hemen bütün davalarda düğün CD'leri inceleniyor. Düğün CD'lerini izlemek suretiyle orada takılan takılar görülüyor. Özelikle sahnede halka açık yerlerde, 'Geline amcasından şu kadar altın, şu kadar burma bilezik!' gibi anonslar yapılması bilirkişinin incelemesini çok daha kolaylaşıyor. Ama eğer masa masa dolaşıp takıların takılması söz konusuysa buradaki kamera kayıtlarından da ne kadar takı takıldığı tespit edilmeye çalışıyor. Yani takılan altınların tespiti için düğündeki görüntü ve ses araçlarından yararlanılıyor. " dedi.
H.K İSİMLİ DAVACI KADININ DAVAYI KAYBETME SEBEBİ
Takılan altınların tespiti için düğün görüntüsünün yer aldığı CD incelendi. Bilirkişi, görüntü kalitesinin düşük olması sebebiyle takılan altınlar ile paraların tespitinin mümkün olmadığını, anonslardan geline 12 burma bilezik ve para, damada da para takıldığını belirtti.
Avukat Erdoğan, bahsedebilen davada altınların iadesini isteyen kadının reddedilme sebebini anlattı.
Bu davada kadın evi terk etti diyerek kocasına dava açıyor. Davalı koca ise terk etmediğini evi terke zorlandığını ve bu sırada herhangi bir şey almadığını belirtiyor. Kadın tarafı ise verdiğim altınlarla iş yeri alındı diyor. Karardan anlaşıldığı üzere kadın tarafı altınlarla iş yeri alındığına dair bir ispat sunamıyor. Nitekim davalı eşi ise altınlarla iş yeri alındığı iddialarının gerçeği yansıtmadığını söylüyor. Yani burada kadının davayı kaybetmesinin birinci sebebi kocasının bu altınlarla iş yeri aldığını ispat edemiyor olması. İkincisi ise kadın, kocasının giderken herhangi bir altın aldığını ispat edemiyor.
"DOĞRU BİR KARAR OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM"
Hayatın olağan akışına göre, düğünde takılan takıların kadının emanetinde, elinde olduğu kabul ediliyor. Dolayısıyla aksi ispat edilemediği sürece bu takıların kadında olduğu kabul ediliyor. Bu olayda da, iş yerinin düğünden sonra altınlarla alındığı ispat edilemediği için, altınların hala bu kadının elinde olduğu kabul ediliyor. Dolayısıyla dava reddediliyor. Doğru bir karar olduğunu düşünüyorum.İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR Önceki tahminleri tutmuştu: İşte Simpsonlar'ın (The Simpsons) 2023 kehanetleri Habere Git