Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Ahlat'ta önemli açıklamalar
Ahlat'ta Malazgirt Zaferi'nin 948. Yıl Dönümü dolayısıyla düzenlenen törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bize kefen biçenlerin heveslerini kursaklarında bırakmayı sürdüreceğiz." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Evlatlarımıza tarih şuuru, kimlik bilinci kazandırmak konusunda halen pek çok eksiğimiz bulunuyor. Gençliğimiz Ahlat'ı, Malazgirt'i yeterince tanımıyor. Buradan milletime sesleniyorum; Malazgirt'i görmeden, Ahlat'ı görmeden 'Türkiye'yi tanıyorum' demeyin. Buraları tanırsanız, Anadolu'yu tanırsınız." dedi.
Erdoğan, Malazgirt Zaferi'nin 948'inci yıl dönümü etkinlikleri kapsamında Bitlis'in Ahlat ilçesinde düzenlenen programa katıldı.
Program dolayısıyla Okçular Vakfına ve vakfın yöneticilerine şükranlarını sunan Erdoğan, Okçular Vakfının bu yıl ki kutlama programını KKTC'den başlatmasıyla Türkiye ile Kıbrıs Türkleri arasındaki dayanışmanın seviyesinin dost düşman herkese gösterildiğini söyledi.
Malazgirt Zaferi'nin 948'inci sene-i devriyesinin ülke ve millet için kutlu ve mübarek olmasını dileyen Erdoğan, şöyle konuştu:
"Demiri demirle dövenlerin, Anadolu'yu irfan, hikmet ve aşkla yoğuranların destanına şahitlik etmek üzere bir kez daha Ahlat'tayız, Malazgirt'teyiz. Her karışında bir yiğidin yattığı bu mübarek topraklarda aziz şehitlerimizin manevi huzurunda bulunmanın heyecanını yaşıyoruz. Az önce Ahlat Kabristanı'nı dolaştık, dualarımızı ettik. Ondan önce Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki inşaatı ziyaret ettim. İnşallah önümüzdeki yıl Cumhurbaşkanlığı Külliyesi bitmiş olacak. Ahlat böyle muhteşem bir esere kavuşmuş olacak. Malazgirt Zaferi'nin 948'inci yıl dönümünde cesaretleriyle, mücadeleleriyle Anadolu'yu bize ebedi vatan kılan şehitlerimizin her birine Allah'tan rahmet ve mağfiret niyaz ediyorum. Sultanların Şahı, Alperenlerin Serdarı, Anadolu'nun Fatihi, Malazgirt'in Muzaffer Komutanı Sultan Alparslan'ı hürmetle yad ediyorum. Rabbim şehitlerimizin ruhlarını şad, makamlarını ali, mekanlarını cennet eylesin. Rabbim onları fedakarlıklarının karşılıkları olarak Resulü Ekrem efendimize komşu eylesin. Mevlam bizleri de son nefesimize kadar şehitlerimizin kutlu yolundan, sırat-ı müstakimden ayırmasın."
"HALUK DURSUN HOCAMIZ GERİDE EŞSİZ BİR MİRAS BIRAKTI"
Erdoğan, geçen hafta trafik kazasında yaşamını yitiren Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun'a rahmet dileyerek, şunları söyledi:
"O da burayı kontrole gelmişti. Haluk Dursun Hoca, hep 'Ahlat'ı görmeden tarihi anlayamazsınız' derdi. O bir tarihçiydi. Mevla'da ondan emanetini bir Ahlat yolculuğundan dönerken aldı. Ömrünün tamamını ilme, tarihe ve kültüre adayan Haluk Dursun Hocamız yetiştirdiği öğrencilerle, ilmi alandaki eserleriyle, bürokrasideki dürüstlüğü ve gayretiyle geride eşsiz bir miras bıraktı. Haluk Dursun Hoca bu dünyadan ayrılmadan önce bize 'Dicle'nin kuzularını çakallara kaptırtmama' vazifesi de verdi. Ben de diyorum ki Haluk Hoca, inşallah bizler de hem devlet hem de sivil toplum olarak senin emanetine sahip çıkıp, Dicle'nin, Fırat'ın kuzularını çakallara kaptırtmayacağız."
"AYNI BAŞARIYI TARİHİMİZE SAHİP ÇIKMADA GÖSTERİYORUZ"
Tarihin bir milletin hafızası olmasının yanı sıra istikbalinin de pusulası olduğunu ifade eden Erdoğan, "Geçmişini unutan, geçmişine sırtını dönen toplumlar, tıpkı kökleriyle bağı kopmuş ağaçlar gibi devrilmeye mahkumdur. Biz binlerce yıllık tarihi şanlı zaferlerle ilmek ilmek dokumuş bir devletiz. Biz çağ kapatıp, çağ açan fetihlere imza atmış bir milletiz. Tarih yazan, tarihe damga vuran bir millet olarak maalesef aynı başarıyı tarihimize sahip çıkma hususunda gösteremiyoruz. Evlatlarımıza tarih şuuru, kimlik bilinci kazandırmak konusunda halen pek çok eksiğimiz bulunuyor. Gençliğimiz Ahlat'ı, Malazgirt'i yeterince tanımıyor. Buradan milletime sesleniyorum; Malazgirt'i görmeden, Ahlat'ı görmeden 'Türkiye'yi tanıyorum' demeyin. Buraları tanırsanız, Anadolu'yu tanırsınız." diye konuştu.
Ahlat'ın Türk tarihinde tekabül ettiği yerin çok çok önemli olduğunu dile getiren Erdoğan, şehrin Anadolu'nun kapısı ve Türkiye'nin tapusu addedildiğini vurguladı.
"AHLAT, KUBBET-ÜL İSLAM ÜNVANINA SAHİPTİR"
Osmanlı'nın Ahlat'ı "ata şehir" olarak gördüğünü anımsatan Erdoğan, Ahlat'ın Belh ve Buhara ile birlikte Kubbet-ül İslam unvanına sahip yegane belde olduğuna değindi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Toplam 8 bin 200 ecdat mezarının bulunduğu Selçuklu Kabristanı'ndaki her bir şahide, her bir kitabe aynı zamanda bizim bu topraklardaki binlerce yıllık varlığımızın hafıza kayıtlarıdır. Sultan Alparslan Malazgirt Zaferi'den önce son otağını burada kurmuş, Kutalmışoğlu Süleyman Bey Anadolu'nun fethini buradan planlamıştır. Osmanlı'yı kuran Kayı Aşireti yıllarca Ahlat'ta yaşamış, Osman Gazi'nin babası Ertuğrul Gazi yine burada doğmuştur. Tarihimiz boyunca Ahlat'ta alimler, arifler ve gönül erleri Anadolu'ya İslam mührünün vurulmasında çok büyük rol oynamışlardır. 1. Dünya Harbi esnasında Ermeni çetelerinin ağır zulmüne uğrayan Ahlat, Milli Mücadelenin en büyük destekçilerinden biri olmuştur."
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Müsaade etmeyeceğiz, yolumuza devam edeceğiz
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Malazgirt Zaferi'nin 948. yıl dönümü kutlamaları kapsamında geldiği Bitlis'in Ahlat ilçesindeki Çarho mevkisinde kurulu, "1071 Sultan Alparslan Ahlat Otağı"nı ziyaret etti.
Her köşesinden tarih fışkıran Ahlat'ın asaletin ve yüce bir manevi iklimin şehri olduğunu belirten Erdoğan, "Tüm bu birikimine, zenginliğine rağmen Ahlat maalesef senelerce kaderine unutulmuş bir şehrimizdir." dedi.
Tarihi 1923'ten başlatan zihniyetin Ahlat'a da gereken kıymeti vermediğini dile getiren Erdoğan, "Türk milletinin ruh köküyle bağını kesmek isteyenler diğer pek çok değerimiz gibi Ahlat'ı da ihmal etti, görmezden geldi. Nasıl kütüphanelerimizdeki gibi nadide eserler hurda diye yabancılara satılmışsa Ahlat gibi yaşayan kütüphaneler de yıllarca umursanmadı." ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, düzenledikleri etkinliklerle Ahlat'ın makus tarihini değiştirmeye çalıştıklarına işaret ederek, "Bu külliyemizle beraber çevresinde butik birkaç otel de yapacağız. Bu kabristanları ziyarete gelenler inşallah oralarda iskan etme imkanı da bulsunlar. Ahlat'ı daha iyi tanısınlar." dedi.
Malazgirt Zaferi'ni manasına uygun şekilde kutlarken Ahlat'ın kadim mirasının da daha yakından tanınmasını sağladıklarını vurgulayan Erdoğan, "Anadolu'nun Orhun Abideleri" olarak bilinen tarihi eserleri UNESCO listesine aldırmak için mücadele ettiklerini söyledi.
Malazgirt Savaşı'nın yaşandığı bölgeyi de Milli Park olarak ilan ederek örnek bir yer haline getirdiklerini belirten Erdoğan, "Geçen sene Cumhurbaşkanlığı olarak burada Ahlat'ın gururu olacak sembol bir eserin inşaatına başladık. Atamız Sultan Alparslan'dan ilhamla Ahlat'ta 10 dönüm arazi üzerine bin 71 metrekare oturma alanına sahip bir Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ni kuruyoruz. Bu inşaatla ilgili çalışmaları çok yakından takip ediyorum. Birileri rahatsız olsa, engellemeye çalışsa da inşallah biz bu otağı ilçemize kazandıracağız." değerlendirmesinde bulundu.
Gelecek süreçte Ahlat'ın tarihi kimliğini güçlendirecek ve sahip olduğu zengin mirasın gençlere aktarılmasını sağlayacak faaliyetlere hız vereceklerini anlatan Erdoğan, Ahlat'ın Türk tarihindeki önemine uygun şekilde tanınması, bilinmesi ve hak ettiği konuma ulaşması gerektiğini belirtti.
"ATA SPORLARIMIZA SAHİP ÇIKACAĞIZ"
Erdoğan, sanat ile spor, tarih ile kültür, mimari ile müziğin birbirinin tamamlayıcısı olduğunu ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Tarihi şehirlerimize nasıl sahip çıkıyorsak, ecdat mirası ata sporlarımıza da aynı hassasiyetle sahip çıkacağız. Güreş, binicilik, okçuluk gibi ata sporlarımızın hepsinde hayata dair belli ilkeler, kurallar, belli ahlaki ve insani değerler vardır. Osmanlı Dönemi'nde ok meydanına abdestsiz ve sarhoş girilmesi yasaktı. Okçular, kabza sınavında kabiliyetleri yanında ahlak ve karakterleriyle de imtihan edilirlerdi. Pehlivanların ferdi hayatlarında da civan mert olmaları beklenirdi."
Ata sporlarıyla ilgili pek çok kural, kaide ve prensip bulunduğuna işaret eden Erdoğan, geleneksel spor dallarının ihyasının bu değerlerin inşası, bu sporların yaygınlaşmasının kültürle olan bağların güçlenmesi, daha fazla insan tarafından icrasının da tarihi hafızanın yeniden canlanması demek olduğunu kaydetti.
Erdoğan, bu alanda son dönemde farklı bir ivme yakaladıklarını belirterek, yılların ihmalini giderecek, ata sporlarını tanıtacak birçok projeyi devreye aldıklarını, Okçular Vakfı ve Dünya Etnospor Konfederasyonu'nun çok kıymetli çalışmalara imza attığını söyledi.
Gelecek yıl dördüncüsü yapılacak Dünya Göçebe Oyunları'nın ev sahibinin Türkiye olacağını belirten Erdoğan, böylece Türk dünyası ile bir araya gelerek dostluk ve muhabbet bağlarının yenilenme imkanı bulunacağını ifade etti. Erdoğan, Okçular Vakfı'nın Malazgirt'te olduğu gibi Ahlat'ta da güzel bir çalışma ortaya koyduğunu belirterek, gerçekleştirilen etkinlikler hakkında bilgi verdi.
"82 MİLYON BİR VE BERABER OLARAK MALAZGİRT RUHUNA SAHİP ÇIKACAĞIZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada hep beraber bir kez daha millet olmanın, kardeş olmanın bir ve beraber olmanın şuuruna erdiklerini belirterek, "Ahlat ile Lefkoşa'nın, Söğüt ile Malazgirt'in, Girne ile İstanbul'un kaderdaşlığının tekrar farkına vardık." diye konuştu.
Sultan Alparslan'ın Malazgirt Savaşı'ndan sonra "Size öyle bir vatan bıraktım ki ebediyen sizin olacaktır." dediğini anımsatan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Biz de o büyük destanın 948'inci yıl dönümünde tüm dünyaya Anadolu'nun ebedi ve ezeli yurdumuz olduğunu haykırdık. Malazgirt'ten aldığımız cesaretle, Ahlat'tan aldığımız ilhamla inşallah kutlu yolculuğumuzu daha kararlı bir şekilde devam ettireceğiz. Tıpkı 9,5 asır önce Malazgirt'te, bir asır önce Çanakkale'de olduğu gibi bize kefen biçenlerin heveslerini kursaklarında bırakmayı sürdüreceğiz.
Hiç kimsenin bizi bölmesine, bizi birbirimize düşürmesine, 82 milyonun fertleri arasına nifak tohumları ekmesine fırsat vermeyeceğiz. Ne Haçlı artıklarının ne Bizans heveslilerinin ne PKK denilen o kendini bilmezlerin, terör örgütlerinin bizimle hedeflerimiz arasına girmesine müsaade etmeyeceğiz. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da birlik, dirlik ve bağımsızlığımızın teminatı olan rabiamıza dört elle sarılacağız. Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet diyeceğiz, 82 milyon bir ve beraber olarak Malazgirt ruhuna sahip çıkacağız. Şunu unutmayın, biz bu dört ilkeye sarılırsak kimse bizi bölemez. Biz bir olursak, iri olursak, diri olursak, kardeş olursak biliniz ki Cumhur İttifakı çok daha güçlü bir şekilde geleceğe yürüyecektir. Rabbim yar ve yardımcımız olsun."
Erdoğan, konuşmasını Sultan Alparslan'ı ve aziz şehitleri anarak ve Okçular Vakfı'na organizasyon için teşekkür ederek tamamladı. AA