Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Ayasofya açıklaması
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da 'Büyük Trabzon Buluşması'nda konuştu. Erdoğan, ''Seçimlerden sonra Ayasofya'yı müze olmaktan çıkarıp cami ismiyle müsemma haline getiririz.'' dedi
Erdoğan, Büyük Trabzonlular Buluşması’ndaki konuşmasında, Van’da siyasi tarihinin en büyük mitingini yaptığını, Adıyaman mitingininin de çok büyük olduğunu söyledi. Etkinliğin yapıldığı Sinan Erdem Spor Salonu’nda da bugün Trabzon’dan bir mesaj verildiğini ifade eden Erdoğan, "Ülkemizin ve dünyanın farklı köşelerini ’Bize her yer Trabzon’ diyerek sılaya çeviren kardeşlerime selam gönderiyorum." diye konuştu.
Ölümünün 10. yılında Muhsin Yazıcıoğlu’nu da rahmetle yad eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin Yazıcıoğlu’nu cesaretiyle, yiğitliğiyle, samimiyetiyle ve vesayetçiler karşısındaki dik duruşuyla hatırlayacağını kaydetti. Erdoğan, mitingler yaptığı Ağrı, Muş, Van ve Adıyaman’ın selamlarını getirdiğini söyleyerek, 4 şehirdeki mitinglerinin muhteşem olduğunu, Muş’ta yağmur olmasına rağmen katılımcıların dağılmadığını dile getirdi.
Alan ve yollardakilerle yaklaşık 30 bin kişinin katıldığını ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti: "Her dört şehrimizde de bin yıllık kardeşliğimizi tekrar perçinledik. Milletimizi kamplara ayıranlara inat birliğimizi daha sıkı sıkıya tescil ettik. İnsanımızı kutuplaştıranlara inat muhabbetimizi tekrar yeniledik. Bizi bölmek isteyenlere, parçalamak isteyenlere gerçekten bu dört vilayetten çok farklı cevaplar verdik. İradesini terör örgütüne ipotekleyen zavallılara bir kez de bu şehirlerimizden mesajlarımızı verdik. Nasıl Ankara’da, İstanbul’da, İzmir’de rabiamızı haykırmışsak, Muş’ta, Ağrı’da, Van’da, Adıyaman’da da hep birlikte rabiamızı tekrarladık." şeklinde konuştu.
Kalabalıkla beraber rabiayı tekrarlayan Erdoğan, "Burada bir soru işareti var mı? Ama Bay Kemal bizim bu işaretimizden çok rahatsız olmuş. ’O birilerinin işareti’ diyor. Bay Kemal, bak dikkat et. Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Buna söyleyecek lafın varsa çık bunu açıkça söyle. Ülkemizi tökezletmek isteyenlerin, milletimizin sendelemesini bekleyenlere hem Muş’tan hem de Ağrı’dan esaslı bir ders verdik." diye konuştu.
Recep Tayyip Erdoğan, 8 Şubat’ta Sivas’ta başladıkları il ve ilçe ziyaretlerinde bugüne kadar 80’in üzerinde miting yaptıklarını, doğu, batı ayırmadan kendi belediyeleri olup olmadığına bakmadan 56 ili ziyaret ettiklerini anlattı.
"Yalan yanlış konuşuyorlar"
Gittikleri her yerde büyük bir teveccühle karşılandıklarını dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu: "İnsanlarımıza Türkiye’nin ve şehirlerinin son 17 yılda nereden nereye geldiğini rakamlarla, videolarla, tablolarla tek tek anlattık. Hamasete, popülizme asla tevessül etmedik. Hiç kimseye iftira atmadık, kara çalmadık. Muhalefet, meydanları çamur siyasetiyle yalan, bühtan siyasetiyle kirletirken biz yaptıklarımızdan ve yapacaklarımızdan bahsettik. Önce milletimize 17 yılın karnesini gösterdik, sonra desteklerini talep ettik. Önce vatandaşımıza 5 yılın hesabını verdik, sonra gelecek 5 sene için icazet istedik. Biten yatırımlarımızla beraber devam eden projelerimizi, bunların ne aşamada olduğunu, ne zaman biteceğini de insanımıza izah ettik. Şehirlerimize önümüzdeki dönemde hangi yatırımları kazandıracağımızı yine milletimizle tek tek paylaştık. Biz böyle bir seçim kampanyası yürütürken muhalefetin neler yaptığını, neyle meşgul olduğunu sizler de bizzat gördünüz. Biz Sivas’tayken, Rize’deyken, Trabzon’dayken onlar hala Ankara’da bölücü örgütün uzantılarıyla pazarlık yapıyorlardı. Bu pazarlıkta kim nerede, kiminle omuz omuza olacak, bunu konuşuyorlardı. Bugün Adıyaman’da da bunu gördük. Bunları anlamak mümkün değil. Nasıl oluyor da hiçbir zaman bir araya gelmelerinin mümkün olmayacağı bu siyasi partiler şimdi bir araya geliyor. Burası çok anlamlı. Düşünün CHP, HDP bir araya geliyor. Fakat açıklayabiliyorlar mı? Hepsi de inkar ediyor. Artık belgeler elde. Bütün bunlara rağmen yalan yanlış konuşuyorlar. Biz milletimizle kucaklaşırken onlar Ankara’da hala liste kavgası, isim, rant kavgası veriyordu. Seçmeni ancak sandık günü iyice yaklaşınca hatırladılar. Bu dönemi de 3-5 salon toplantısıyla 2-3 gazete röportajıyla atlatmaya çalışıyorlar."
Erdoğan, Millet İttifakı’nın İstanbul’da doğru dürüst miting yapmadığını, buna cesaret dahi edemediğini ifade ederek, gittikleri yerlerde Hatay’da olduğu gibi millete ya da Denizli ve Aydın’daki gibi şahsına hakaret ettiklerini söyledi. Hiçbir şey bulamadıklarında da Yeni Zelanda saldırısında olduğu gibi tüm Müslümanlara hakaret ettiklerini söyleyen Erdoğan, "Türk ve Müslüman düşmanı bir caninin suçunu bile size, bize ve İslam dünyasına yüklemekten çekinmediler. 51 kişinin şehit edildiği terör eylemi sonrasında ’İslam dünyasından kaynaklanan terör’ demek sadece neonaziler ile Bay Kemal’in aklına geldi. Yeni Zelanda başbakanının ve halkının gösterdiği empatiyi, dayanışmayı, vicdanlı tavrı maalesef Bay Kemal gösteremedi. Biz bu süreçte gerçekten kararlı bir duruş sergiledik." ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu’nun saldırı sonrası söylemlerini eleştiren Erdoğan, şöyle konuştu: "Bir şey söylememe gerek var mı? Şu adamın söylediğine bak. ’İslam dünyasından kaynaklanan terör.’ diyor. Bu adam bu ülkenin yeri geldiği zaman ’Bu ülkenin yüzde 99’unu Müslüman.’ demiyor mu? Diyor. Peki sen ’İslam dünyasından kaynaklanan terör.’ nasıl dersin? Sen niye çalışıyorsun? Sen bu ülkenin herhalde Müslüman olduğunu unuttun. Önce kendini bir aynanın karşısına geç, bir gözden geçir. Sen nesin? Bu ülkede birisinin kalkıp da ’İslam dünyasından kaynaklanan terör dediği’ zaman bizden alacağı cevap bellidir. Sen bir defa kantara çık. Nesin, ortaya çıksın. Bay Kemal’in ortaya koyduğu adayın da herhalde ondan farkının olmadığını göreceksiniz. Böyle bir genel başkanın böyle bir adayının faydası olabilir mi? Burasını Konstantinopol yapmak isteyenlerin aynen bu da kovasına su taşıyor. Burası Konstantinopol, Allah’ın izniyle olmayacak. Burasının adı İslambol, bunu böyle bilesiniz. Böyle de yürüyecek."
Ayasofya
Erdoğan, yakın zamanda katıldığı bir televizyon programında Ayasofya ile ilgili ücretsiz giriş konusunda değerlendirmelerde bulunduğunu anımsatarak, şöyle devam etti: "Dediler ki Ayasofya ile ilgili olarak, hala ücretli olarak mı girilecek?’ Ben de kendilerine dedim ki... Hayır Ayasofya’ya girişi ücretsiz hale getirebiliriz. Ve sadece ücretsiz hale getirmek değil. Seçimlerden sonra Ayasofya’yı tekrar aslına rücu ettiririz. Bu ne demektir? Yani Ayasofya’yı müze olmaktan çıkarıp Ayasofya’yı cami ismiyle müsemma hale getiririz. Şimdi, Trump Kudüs’ü kalkıyor başkent ilan ediyor. Öyle mi? Golan Tepeleri’ni işgalci İsrail’e çekiyor öyle mi? Siz de Türkiye’den bir cevap alacaksınız tabii... Alacaksınız. Biz şu anda her şeyden önce İslam İşbirliği Teşkilatı’nın dönem başkanı olarak bunlara bir cevap vermemiz gerekmiyor mu? Biz de şimdi mesuliyetimizin gereği olan bu cevabı verdik, veriyoruz ve vereceğiz. Onun için 31 Mart bir beka meselesidir. Bunu böyle biliniz. Onun için çok çalışacağız. Hele hele Ankara, İstanbul, İzmir buralar bizim için büyük önem arz ediyor."
"Trabzonluluk"
Erdoğan, CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu hakkında "Trabzonluluk" üzerinden kampanya yapıldığını ifade ederek, "Bunun istismarını yapanlar var. Ben de diyorum ki, bakın bu akşam burada 3 bakan konuştu. Bunların içinde içişleri bakanı var, Trabzonlu. hazine ve maliye var, Trabzonlu. Sanayi ve teknoloji var, Trabzonlu. Bir de grup başkanvekili var, o da Trabzonlu. İl başkanım o da Trabzonlu. Bunlar bizim uşaklarımız değil mi? Bunlara en güzel cevabı inşallah pazar günü sandıkta verelim. Yalan yanlış konuşanlar bunu görsün. Evelallah ben hemşehrilerime güveniyorum. Zaten Cumhurbaşkanınız da Rizeli. El ele vereceğiz, bu işi bitireceğiz." diye konuştu. Yeni Zelanda’daki son terör eyleminin sıradan bir hadise olmadığına vurgu yapan Erdoğan, şunları kaydetti: "Bizim için bölücü örgütün, DEAŞ’ın saldırıları kadar hayati bir meseledir. Bu sorun muhalefetin yaptığı gibi kınama mesajıyla, birkaç utangaç telin cümlesiyle geçiştirilemeyecek kadar önemlidir. Bizim yurt dışında 6,5 milyon civarında vatandaşımız var. Trabzon dahil, her ilimizden dünyanın 195 ülkesinde kendilerine hayat kuran bizim gurbetçilerimiz var. Yurt dışında okuyan, hocalık yapan, yatırım yapan, rızkının peşinde koşan 100 binlerce insanımız, işçimiz, gencimiz, kamu görevlimiz var. Bu tehlikeli gidiş eninde sonunda okları onlara da çevirecektir. Neo-nazi terörü en çok bu kardeşlerimizin can güvenliğini, mal güvenliğini, hak ve hürriyetlerini tehdit ediyor. Bunun için herkes boşverse de biz boş veremeyiz. Herkes sessiz, tepkisiz kalsa da biz sessiz kalamayız. Herkes görmezden, duymazdan gelse de biz görmezden gelemeyiz. Varsın İslam düşmanları rahatsız olsun. Varsın Batılı siyasetçiler gerçekleri işitmek istemesin. Netanyahu’nun kendisinin, oğlunun açıklamalarını duymadınız mı? Bunları duymayacak mıyız?"
"Suriye’nin toprağını İsrail’e peşkeş çekiyorsun"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Amerika’nın Golan Tepeleri kararına ilişkin de şunları söyledi: "Ayın 9’unda seçim var. Seçim var diye Netanyahu’yu Trump Amerika’ya çağırıyor. Orada Golan Tepeleri’yle ilgili imza atıyor. Sen kimin arazisini kalkıp da orada hemen bir imzayla Netanyahu’ya veriyorsun? 1967 BM kararı var. BM’nin kararında buranın tamamıyla Suriye’ye ait olduğu söylenirken, sen nasıl oluyor da bunu İsrail’e peşkeş çekiyorsun? Böyle bir yetkin, hakkın yok. Nitekim AB bunu kabul etmiyor, İslam İşbirliği Teşkilatı olarak bizler etmiyoruz, Rusya kabul etmiyor, Çin kabul etmiyor, BM Güvenlik Konseyi’nden böyle bir şey çıkarman mümkün değil. Ali kıran başkesen... Var mı böyle bir şey? Biz hangi dünyada yaşıyoruz? Hakkı haykırmak, hakikatleri cesaretle dillendirmek bizim görevimizdir: Nasıl 82 milyonun üzerine titriyorsak, yurt dışındaki 6,5 milyon kardeşimize sahip çıkmak boynumuz borcudur. Nasıl işgalcilere karşı Kudüs’ün hakkını savunuyorsak, neo-nazi terörüne karşı insanımızın hakkını, hukukunu savunmak da bizim görevimizdir. Muhalefet anlamasa da Bay Kemal ırkçıların ağzıyla konuşsa da bu meseleyi sonuna kadar takip edeceğiz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli’nin yerel seçimlere dair söylemlerinin yer aldığı videoyu izleterek, "Sizlere soruyorum. Tüm Türkiye’ye, dünyaya sesleniyorum. Türkiye’de Kürdistan diye bir bölge var mı? Türkiye’de Güneydoğu Anadolu, Doğu Anadolu, Karadeniz, Akdeniz, İç Anadolu, Ege, Marmara var. Ama Kürdistan diye bir bölge Türkiye’de yok. Ey Sezai, eğer sen böyle bir yer arıyorsan. Irak’ın kuzeyinde var, defol ortaya git. Bu adam aynı zamanda Kürt değil." ifadelerini kullandı.
Bu oyunu Trabzonlu hemşehrilerinin bozacağını aktaran Erdoğan, "Beraber bozacağız. ’Çünkü Doğu’da kazanacağız, Batı’da AK Parti ve MHP’ye kaybettireceğiz.’ diyor. Yahu sanki Türkiye’de bütün seçmenlerin iradesi bununu elinde. İstanbul’da 3 milyon Kürt kardeşimiz var. Onların oylarının hepsi İmamoğlu’na gidecekmiş, böyle bir şeyi kabul ediyor musunuz? Öyleyse Kürt kardeşlerimizle el ele verip, Pazar günü bir Osmanlı tokadını bunlara yapıştırmamız lazım. Gayretimiz çok önemli. Kardeşlerim biz sadece Kudüs, Türkistan, Balkanlar, Afrika’nın imdadına koşmuyoruz, aynı zamanda 81 vilayetimizin her birine, 82 milyonun her bir ferdine de sahip çıkıyoruz." diye konuştu.
"Türkiye’de 600’e yakın baraj yaptık"
Şehirleri yatırımlarla, bir birinden önemli eserlerle adeta ilmek ilmek dokuduklarını belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yollar, tüneller, hastaneler, banliyö hatlarıyla insanımızın hayatını kolaylaştırmaya çalışıyoruz. Onun için ne diyoruz? Önce millet, önce memleket diyerek, gece gündüz koşturuyoruz. Niye biliyor musunuz? Biz Türkiye’de 600’e yakın baraj yaptık. Adam kalktı diyor ki ’Hatay’a gittim, belediye başkanına sordum, Burada baraj var mı?’ Bakınız bu adamın hayatı yalan. Akşam yalan, sabah yalan. Buyurun ben size delillerle konuşuyorum. Hatay’daki barajları bizzat sizlere tevsik ediyorum. Ama bu adam utanmıyor, yalanı bu kadar kolay kullanan birisi yok. Şimdi bir tanesini İstanbul’a adaya gösteriyor. O da herhalde eğitimini almıştır. Yalan malan her şey var. Kardeşlerim, çok ciddi bir yola gidiyoruz, sıradan bir yol değil. Burası İstanbul. Bir ilçe değil, İstanbul’da büyükşehir belediye başkanlığı yapmak her babayiğidin karı değil. Belediye başkanlığım döneminde deniz otobüslerinde genel müdürlük yapan, daha sonra ulaştırma bakanlığı yapan, daha sonra başbakanlık, daha sonra meclis başkanlığı yapan Binali Yıldırım kardeşimizi layık gördüğümüz için İstanbul’a belediye başkan adayı yaptık. Çünkü İstanbul bir ilçe belediyesi değil, bu bakımdan buraya gelecek bir belediye başkanıyla bizim İstanbul’u ayağa kaldırmamız lazım. Çünkü İstanbul sevdamızın adıdır. Türkiye sevdamızın adıdır. İstanbul aşkımızın timsalidir. Trabzon bizim göz bebeğimizdir. Tıpkı şarkımızda olduğu gibi bizimkisi bir aşk hikayesidir. Biz, duasını bizden hiçbir zaman esirgemeyen milletimize aşığız. Biz, her seçimde bu davaya eşsiz zaferler yaşatan bu insanımıza aşığız."
Erdoğan, HDP’nin işinin gücünün hala heykel dikmek olduğunu dile getirerek, "Kimin heykelini dikeceklermiş? Terörist başının heykelini dikeceklermiş. Sırtını nereye dayamış? Sırtını PYD, YPG ve PKK’ya dayamış. Biz de kendimizi milletimize ve Allah’ımıza dayadık, farkımız bu. ’1 Temmuz’a kadar terörle mücadele yasasını kaldırmazsanız, savaş kapıdadır’ diyor. 1 Temmuz geldi geçti neredesiniz? Sizi Cudi’de inlerinizde vurduk. Gabar’da vurduk, Tendürek’te vurduk, Kandil’de vuruyoruz ve vurmaya devam edeceğiz. Milletimizin huzurunu bozamayacaksınız, bizi bölemeyeceksiniz. 25 yıldır şahsımı bağrına basan bu güzel şehre, İstanbul’a biz aşığız, bu aşkımızı da asla ortadan kaldıramayacaksınız. ’Mesele vatansa gerisi teferruattır’ diyen Karadenizli uşaklara biz aşığız. Biz her karışı aziz şehitlerimizin kanlarıyla mühürlenmiş bu vatana aşığız. Size ve İstanbul’a olan aşkımızı da icraatlarımızla ispat ediyoruz. Sizlerin desteği ve duası sayesinde." ifadelerini kullandı.
"İnşallah Trabzon’u raylı sistemle tanıştırıyoruz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Trabzon’a, İstanbul’a olan aşkımızı da icraatlarımızla ispat ediyoruz." diyerek, vatandaşların desteği ve duası sayesinde son 17 yılda birçok başarıya imza attıklarını söyledi. "İstanbul’a yaptığımız toplam yatırım ne biliyor musunuz? 255 katrilyon İstanbul’a yatırım yaptık. Aynı dönemde Trabzon’a ne yaptık biliyor musunuz? 30 katrilyon Trabzon’a yatırım gerçekleştirdik." ifadelerini kullanan Erdoğan, Trabzon’da ulaşımda 73 kilometreden devraldıkları bölünmüş yol uzunluğunu 152 kilometre ilaveyle, 225 kilometreye çıkardıklarını anlattı. Erdoğan, yaklaşık 3 kilometre uzunluğundaki Maçka Tüneli’ni, Sukenarı Tüneli’ni, Kiremitli Tüneli’ni tamamladıklarını, Zigana Tüneli’ni de bu yıl içinde bitireceklerini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: "İnşallah Trabzon’u raylı sistemle tanıştırıyoruz. Trabzon-Erzincan arasında hızlı tren projemizi hayata geçirerek Trabzon’u da hızlı tren ağına ekleyeceğiz. Trabzon Havalimanı’mızı son 17 yılda yaptığımız yatırımlarla modernize ederek büyüktük, yeni bir terminal binasını da yaptık. İkinci devlet üniversite olarak Trabzon’umuza Trabzon Üniversitesi’ni kazandırdık. Trabzon yıllardır hasretini çektiği 41 bin seyirci kapasiteli Şenol Güneş Stadyumu’nu Trabzonluların istifadesine sunduk. 900 yataklı Trabzon Şehir Hastanemizin ihale süreci yapımı devam ediyor. Aynı şekilde İstanbul’da da tarihinin en büyük yatırım hamlesini gerçekleştirdik. Atalarımızın hayali olan asrın projesi Marmaray’ı hayata geçirdik. Avrasya Tüneli ile iki kıtayı birbiriyle denizin altından buluşturduk. İstanbul’un Ankara, Eskişehir, Konya, Bilecik, Kocaeli ve Sakarya ile olan bağlantılarını Yüksek Hızlı Tren ile sağladık. Dünyanın en büyüklerinden olacak İstanbul Havalimanı’nın ilk etabını 29 Ekim’de hizmete açtık. Ne diyor ’17 yılda ne yaptınız?’ Eline, diline dursun. Daha ne yapacağız? Hala devam ediyoruz, istesen de istemesen de biz yapmaya devam edeceğiz. Bizim sevdamız var. Şimdi üç katlı Büyük İstanbul Tüneli’ni gelecek yıllarda hayata geçireceğiz."
"Gebze-Halkalı Banliyö Hattı’nı 4 milyon İstanbullu kullandı"
Hizmete alınan Gebze-Halkalı Banliyö Hattı ile İstanbul’un raylı sistem uzunluğunu 233 kilometreye yükselttiklerini dile getiren Erdoğan, bugüne kadar 4 milyonun üzerinde İstanbullunun bu hattı kullandığına dikkati çekti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anadolu ile Avrupa yakaları arasında seyahat etmenin böylece daha da kolaylaştığını vurgulayarak, "CHP’li belediyeler İstanbulluyu günlerce çöp, çukur, çamura boğdu. Biz ise İstanbul’un güzelliğine güzellik katıyoruz." dedi.
Başakşehir, Hoşdere, Baruthane, Çırpıcı millet bahçelerini ve Kayaşehir Millet Bahçesi’nin birinci etabını İstanbul’a kazandırdıklarını ifade eden Erdoğan, Atatürk Havalimanı, Ayazma, Pendik, Küçükçekmece, Halkalı, Zeytinburnu Beştelsiz, Yıldız Teknik Üniversitesi, Esenler 15 Temmuz millet bahçelerinin ve Kayaşehir Millet Bahçesi’nin kalan etaplarıyla ilgili sürecin de devam ettiğini aktardı.
"11 hastanenin yapımı devam ediyor"
Erdoğan, sağlıkta 2 bin 682 yataklı Başakşehir İkitelli Şehir Hastanesi’ni gelecek yıl hizmete alacaklarını, Sancaktepe Şehir Hastanesi’nin ise şu anda ihale aşamasında olduğunu hatırlatarak, "Toplamda 7 bin 589 yatak kapasiteli 11 hastanenin yapımı devam ediyor. Arife tarif gerekmez. Sizler bu yatırımların, eserlerin, projelerin zaten bizatihi içindesiniz. İstanbul’dan Trabzon’a her gidişinizde ilçelerimizi, köylerimizi ziyaret ettiğinizde zaten şehrimizin ne kadar geliştiğini görüyorsunuz. Trabzon ile beraber tüm Karadeniz’in nereden nereye geldiğine şahitlik ediyorsunuz. Muhalefetin hayalini dahi kuramadığı Ordu-Giresun Havalimanı gibi dev eserlerin nasıl gerçeğe dönüştüğünü, sizler çok yakından biliyorsunuz. Muhalefetin ufkunun bile yetişemediği Ovit Tüneli gibi projelerin nasıl gerçeğe dönüştüğünü, bizzat tecrübe ediyorsunuz. 17 yıl öncesinin Trabzon’u, 25 yıl öncesinin İstanbul’u ile 2019’un Trabzon’u, 2019 İstanbul’u arasındaki fark aşikardır. İnşallah daha çok çalışacağız, inşallah çok daha güzel eserler ortaya getireceğiz." ifadelerini kullandı. Yarın, Düzce, Bolu, Uşak’ta miting gerçekleştireceğini kaydeden Erdoğan, "Bu saate kadar beklediniz, kaldınız. Hakkınızı bize tekrar helal edin. Diyorum ki şu 4 gün içerisinde durmak yok, yola devam. Allah yar ve yardımcımız olsun." diyerek sözlerini tamamladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan salona "Bizimkisi bir aşk hikayesi" adlı şarkıyla girdi. Erdoğan, şarkıyı vatandaşlarla birlikte söyledi.
Erdoğan’ın Ayasofya ile ilgili sözleri salondaki vatandaşlar tarafından ayakta alkışlandı. Etkinlikte, Yeni Zelanda’daki terör saldırısına ait görüntüler izletilirken, salondakiler ıslık ve yuhalamalarla saldırıyı protesto etti. Programın sonunda, Trabzon Dernekleri Federasyonu Başkanı İsmail Şatıroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bir tablo takdim etti.
AA