GündemCumhurbaşkanı Erdoğan'dan önemli açıklamalar

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan önemli açıklamalar

Paylaş
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan önemli açıklamalar

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Muş'ta düzenlenen mitingde halka hitap etti

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Nasıl bir asır önce bu toprakları kanımızla tekrar vatanımız kılmışsak, namerdin alnına zaferi beraber kazımışsak bugün de bölücü heveslere aynı iradeyle karşı çıkıyoruz. 34 yıldır Kürt kardeşlerimizin canından, evlatlarının kanından beslenen canilere, PKK terör örgütüne ve onun desteklediği siyasi partinin mensuplarına inşallah bu topraklarda yer olmadığını pazar günü göstereceğinize inanıyorum." dedi.

Haberin Devamı

Erdoğan, partisince Demokrasi Meydanı'nda düzenlenen mitinge katılarak, vatandaşlara hitap etti.

Konuşmasına, "Anadolu'nun incisi, gönlümüzün birincisi Muş. 1071'de Anadolu'nun kapılarını İslam'a açan Muş. Sultan Alparslan'ın, Yavuz Sultan Selim'in emaneti Muş. Yemen'e giden evlatlarına yaktığı ağıtlarla milletimizin yürek tellerini titreten Muş." ifadeleriyle başlayan Erdoğan, "Sizleri selamların en güzeliyle selamlıyorum Muş." ifadesini kullandı.

Muş'un ilçelerini de tek tek sayarak selamlayan Erdoğan, "Muş'u ve sizleri çok özledim. Aramızdaki şu muhabbeti, şu sevdayı anlatmaya inanın kelimeler yetmez." diye konuştu.

"Gönüllerimize asla sınır çizdirmeyiz"

81 vilayetin ve 82 milyon vatandaşın her birinin kendilerinde ayrı kıymeti olduğunu dile getiren Erdoğan, "Her bir karış toprağında bir yiğit yatan bu vatana öyle kuru sözle değil imanla, aşkla büyük bir tutkuyla bağlıyız. Tam 40 yıldır 'Yaratılanı Yaradan'dan ötürü seviyoruz' diyoruz. Tam 17 yıldır ahseni takvime hayran olmuşuz, hayranıyız. Buyurun Müştak Babalar gibi bu milletin kardeşliği için çalışıyoruz. Kim ne derse desin gönüllerimize asla sınır çizdirmeyiz." şeklinde konuştu.

Haberin Devamı

Alandaki gençlerin, "Recep Tayyip Erdoğan" şeklindeki tezahüratları üzerine Erdoğan, şunları kaydetti:

"Gençler, hanımları görüyorsunuz değil mi? Allah'ın izniyle Malazgirt'ten tutun da merkeze kadar, ilçelerimiz dahil inanıyorum ki evelallah bu seçimde Muş'un hanımları bu işin kaderini belirleyecek. Beyler kıskanmayın. İnanıyorsunuz değil mi buna? Çünkü kale içeriden fethedilir. Kalenin içinde bayanlar var, hanımlar var ve bu işin kaderini belirleyecekler."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kim ne yaparsa yapsın ebedi kardeşliğimize leke sürdürmeyiz. Kim hangi oyunu çevirirse çevirsin aramıza kimsenin girmesine müsaade etmeyiz. 780 bin kilometrekarelik vatan toprağı üzerinde ameliyat yapılmasına göz yummayız. Şehirlerimizin arasına fitne sokulmasına asla izin vermeyiz. Buna önce benim Muşlu kardeşlerim izin vermez. Çünkü bu topraklar birlik ve beraberliğin kıymetini çok iyi bilir. Kütahya gibi, İzmir gibi, İstanbul, Şanlıurfa, Gaziantep gibi Muş da işgalin ne demek olduğunu, devletsizliğin ne kadar çetin bir imtihan olduğunu çok iyi bilir." değerlendirmesinde bulundu.

Haberin Devamı

Alandaki coşkuyu işaret eden Erdoğan, "Şu güzelliğe bak, şu muhteşem duruma bak. Bu rahmete, bu yağmura rağmen yol boyunca binlerce Muşlu kardeşimi gördüm. Şimdi burada sizleri aynı şekilde görüyorum. Bir dağılma yok, yine bir, birlikte, iç içesiniz. Allah sizlerden razı olsun." dedi.

Ağrı'dan Muşlulara selam getirdiğini söyleyen Erdoğan, "İnşallah pazar günü sizler yeni bir tarih yazacaksınız. Buna hazır mıyız? Tüm hanım kardeşlerim kapı kapı dolaşıyor muyuz? Gençler dolaşıyor muyuz?" diye sordu ve "Evet" yanıtını aldı.

Muş'un 1. Dünya Savaşı'nda iki yıl boyunca Rus ve Ermeni çetelerinin saldırıları altında büyük yıkımlar ve zulümler yaşadığını anımsatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Muş diğer Anadolu şehirleriyle aynen bugün burada olduğu gibi kenetlenerek işgalin yaralarını kısa zamanda sarmayı da başarmıştır. Nasıl bir asır önce bu toprakları kanımızla tekrar vatanımız kılmışsak, namerdin alnına zaferi beraber kazımışsak bugün de bölücü heveslere aynı iradeyle karşı çıkıyoruz. 34 yıldır Kürt kardeşlerimizin canından, evlatlarının kanından beslenen canilere, PKK terör örgütüne ve onun desteklediği siyasi partinin mensuplarına inşallah bu topraklarda yer olmadığını pazar günü göstereceğinize inanıyorum."

Haberin Devamı

"Anaların sesini bu terör örgütü duydu mu?"

Vatandaşlara, "Buna hazır mıyız?" diye soran ve "Evet" yanıtı alan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bunların bir hizmeti oldu mu? Bunlar çukur, çamur, çöp, sadece bunu yaptılar ve Güneydoğu'da binaların altında, bodrumlardan tünelleri açanlar bunlar değil mi? Bunlar hizmet için yoklar, yapmak için yoklar, bunlar yıkmak için varlar, yıkmak. Bunlar 14-15 yaşındaki sabileri analarından koparıp Kandil'e kaçıranlar değil mi? Diyarbakır Belediyesinin önünde aylarca inim inim inleyen anaların sesini bu terör örgütü duydu mu? Bunlar bana geldi, oturdum, dertleştim.

Haberin Devamı

Şu anda bile işte o dağda, Kandil'dekiler 13, 14, 15, 16 yaşındaki kızları, Kürt kızlarını kaçıranlar bunlar değil mi? Bunlara şöyle bir Osmanlı tokadı pazar günü yakışmaz mı? Bunu yapalım. Okullarımızı, camilerimizi, kütüphanelerimizi yakan alçakları dün olduğu gibi bugün de yine beraberce hezimete uğratacağız. Bir daha mabetlerimizin üstüne namahrem eli değmesin, ezan-ı Muhammediler semalarımızdan eksilmesin diye hep birlikte sırt sırta verip çetin bir mücadele yürütüyoruz. Bunlara aman yok."

İstanbul'un fethini kabullenemeyen "müstevli uşaklarına" inat büyük ve güçlü Türkiye ideali yolunda emin adımlarla ilerlediklerini belirten Erdoğan, "Yüz yıl önce bu topraklarda verilen mücadeleyle bugün bizim Suriye'de, Irak'ta, Akdeniz'de verdiğimiz mücadele arasında hiçbir fark yoktur." diye konuştu.

104 sene önce Çanakkale'de ne için savaşılmışsa bugün de aynı gaye uğrunda canlarını dişlerine taktıklarını kaydeden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Biz farklı düşünsek de birileri hala tarihe bakıp öç almanın, intikam almanın, İstanbul'u Konstantinopol'e çevirmenin hesabını yapıyor. Birileri hala bu toprakları, 780 bin kilometrekareyi çok görüyor. Birileri hala Türk'le Kürt'ün, Arap'la Çerkez'in, Sünni ile Alevi'nin arasına derin uçurumlar kazmaya çalışıyor. Birileri hala on binlerce tır silah vererek etrafımızı terör koridoruyla kuşatıp bizi Anadolu'da sıkıştırmak istiyor. Birileri ekonomimizi kur, faiz, enflasyon cenderesine alarak, Türkiye'nin şahlanışını durdurmaya çalışıyor. Birileri bizim şu meydandaki dayanışmamızı şu muhabbetimizi...

Bakın muhabbetten Muhammed oldu hasıl, Muhammedsiz muhabbetten ne hasıl. Birbirimizi Allah için sevmemizi hala bu terör örgütü hazmedemiyor. Ben sizi Allah için seviyorum. Biz yaratılanı Yaradan'dan ötürü sevdik. Birileri hala göğü delen minarelerimize, gökyüzünü günde beş vakit Allah'u Ekber nidalarıyla süsleyen ezanlarımıza tahammül edemiyor. Mertçe karşımıza çıkmadıkları için de mesajlarını ya Suriye'den ya Irak'tan ya Kandil'den ya Pensilvanya'dan ya Avrupa Parlamentosu'ndan ya da 16 bin 500 kilometre uzaktan veriyorlar. Onlar bize mesajlarını piyonları aracılığıyla veriyor. Biz de onlara cevabımızı Muş'tan Rabia'mızla veriyoruz."

"Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet" vurgusu yapan Erdoğan, alandaki kalabalıkla beraber, "Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız." dedi.

"CHP zihniyetinin açtığı yaralara şifa olmaya çalışıyoruz"

Bir Muş türküsünün, "Güz gelince çöker duman / Yaz gelince çayır çimen / Aşıkları eder figan / Yanar gider Muş Ovası / Karasu akar boyunca / Murat suyu gider ince / Dolaşır gider boyunca / Şen olasın Muş Ovası" sözlerini okuyan Erdoğan, "Biz de Muş ovası, Muş şen olsun, benim Muşlu kardeşlerim mutlu, huzurlu olsun diye sizlerin hizmetkarı olduk." diye konuştu.

Kimseyi ötekileştirmeden, etnik kimliğinden dolayı hiçbir vatandaşı ayırmadan 81 ilin her birine eserlerle imza attıklarını kaydeden Erdoğan, şunları ifade etti:

"Bir taraftan yılların ihmalini gideriyor, diğer taraftan CHP zihniyetinin insanımızın yüreğinde açtığı yaralara şifa olmaya çalışıyoruz. Bölgelerimiz arasında artık gelişmişlik farkı olmasın, Ankaralının faydalandığı hizmetlerden Muşlu, Ağrılı, Vanlı kardeşlerim de faydalansın diye gayret gösteriyoruz. Hiç kimse kendisini bu topraklarda sahipsiz, öksüz, yetim, garip hissetmesin diye mücadele ediyoruz."

"Muş'a 17 yılda 11,5 katrilyon liralık yatırım yaptık"

Muş'ta AK Parti hükümetinin 17 yılda yaptığı yatırımları ve hizmetleri kısa filmle alandaki kalabalığa izleten Erdoğan, "Halep oradaysa arşın burada. Ben, Bay Kemal gibi değil, sadece Muş'a yapılan eserlerle konuşuyorum. Muş'a 17 yılda 11,5 katrilyon liralık yatırım yaptık." şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Muş'ta 3 bin 611 yeni derslik inşa ettiklerini, şehre Muş Alparslan Üniversitesini kazandırdıklarını, yükseköğrenim öğrencileri için 3 bin 321 kişi kapasiteli yurtlar yaptıklarını, ayrıca bu yıl Muş ve Malazgirt'te bin 250 kişi kapasiteli yeni yurtlar açacaklarını dile getirdi.

Başvuran her üniversite öğrencisine 500 Türk lirası kredi/burs imkanı tanıdıklarını anımsatan Erdoğan, Türkiye genelinde 1 milyon 186 bin öğrenciye kredi, 414 bin öğrenciye karşılıksız burs verdiklerini vurguladı.

Muş'a gençlik merkezi, kapalı yüzme havuzu, spor salonu, Malazgirt ve Bulanık'a spor salonları inşa ettiklerini anlatan Erdoğan, Muş Atletizm Pisti ve Bulanık Gençlik Merkezi'nin yapımı, Malazgirt Gençlik Merkezi'nin ihalesi, Varto Gençlik Merkezi'nin proje çalışmalarının devam ettiğini belirtti.

Muş'a iki millet bahçesi

Muş'a iki millet bahçesi yapacaklarını açıklayan Erdoğan, bunlardan birinin eski stadın yerine yapılacak Millet Bahçesi, diğerinin ise Malazgirt Millet Bahçesi olduğunu söyledi.

Muşlu ihtiyaç sahiplerine, şehit yakınlarına, engellilere toplamda 2 milyar lira tutarında sosyal yardım yaptıklarını anlatan Erdoğan, sağlık alanında Muş'a 300 yataklı Muş Devlet Hastanesi, 150 yataklı Muş Kadın ve Doğum Çocuk Hastalıkları Hastanesi, 100 yataklı Bulanık Devlet Hastanesi dahil olmak üzere 7'si hastaneden oluşan 39 sağlık tesisi inşa ettiklerini dile getirdi.

Malazgirt Devlet Hastanesinin yapımının devam ettiği bilgisini veren Erdoğan, Muş Devlet Hastanesini 300 yataklı iki ek blokla büyüteceklerini kaydetti.

Alandaki kalabalığın Muş'a Eğitim ve Araştırma Hastanesi yapılması talebi üzerine Erdoğan, "Eğitim ve araştırma hastaneleri illerin büyüklüğüne göre değişiyor. Şu hastaneler, sayısal olarak Muşumuza yeter. Burada böyle bir sıkıntı olduğu anda zaten biz havada, karada bunları yaparız. Bundan hiç endişeniz olmasın." karşılığını verdi.

"Vatandaşımızın su sıkıntısını çözmemize mani olamadılar"

Muş Havalimanı'na yıllık 2 milyon yolcu kapasiteli terminal binasını kazandırdıklarını aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:

"Şimdi biliyorsunuz, eski binaları oradan temizliyoruz ve kısa süre içerisinde de inşallah yeni terminal binamız size hizmete başlıyor. Havalimanımızın 2003 yılında 16 bin olan yolcu sayısı geçtiğimiz yıl 464 bine ulaştı. Nereden nereye. Hem CHP hem de ittifak ortağı HDP, biliyorsunuz bizim baraj inşa etmemize hep karşı çıktılar. Kimi zaman 'güvenlik' dediler, kimi zaman 'çevre' dediler, hep bir kulp takıp bizi engellemeye çalıştılar ama ne yaptılarsa vatandaşımızın su sıkıntısını çözmemize, toprağını suyla buluşturmamıza mani olamadılar. Ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar, Türkiye'nin gerçek potansiyelini ortaya çıkarmamıza set vuramadılar. Baktılar olmuyor, şimdi de yaptığımız barajlara çamur atmaya başladılar.

Bugün milyonlarca dekar araziyi sulayan, Türkiye'nin dört bir yanına son 17 yılda 563 baraj yaptık. Biliyorum CHP'nin başındaki zatın yolu buraya düşmez. Kimi söylüyorum? Bay Kemal. Onlar kısır gündemlerinden parti içi mücadelelerinden fırsat bulup Ankara'nın dışına çıkamazlar. Onlar yasakları savunmak, yatırımları sabote etmek için kapısında nöbet tuttukları Anayasa Mahkemesinden ayrılıp buraya gelemezler. CHP Genel Başkanının yolu ola ki Muş'a düşerse emin olun tıpkı Hatay'da yaptığını burada da yapacaktır."

Erdoğan, daha sonra, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Hatay'da baraj olmadığını" söylediği görüntüler ile AK Parti döneminde inşa edilen barajların görüntülerinin yer aldığı videoyu izletti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Kardeşlerim, Ziya Paşa diyor ki 'Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri'. Ben size Hatay'daki sadece 5 barajı söyledim, yanında bir göleti. Eserlerle konuşuyorum. Bay Kemal, ömrün senin yalan. Akşam yalan, sabah yalan. Şimdi buraya gelirse Alpaslan-1 Barajı'nı da inkar edecektir. Muş'ta inşasına başladığımız, yarısından fazlasını bitirdiğimiz Alpaslan-2 Barajı'nı da yok sayacaktır. Bu barajın tamamlandığında Muş ovasında 780 bin dekar araziyi sulayacağını, Muş'un 2060 yılına kadar içme ve kullanma suyu ihtiyacını karşılayacağını da kabul etmeyecektir.

Siz söyleseniz de Bay Kemal Muş'ta son 17 yılda inşa ettiğimiz sulama tesisleriyle 83 bin dekar zirai araziyi sulamaya açtığımızı da reddecektir. Allah kimsenin basiretini bağlamasın, Allah kimseyi Bay Kemal'in durumuna düşürmesin. Çünkü insanın bir kere basireti bağlanınca gözünün önündekini bile göremez, gözü vardır göremez, kulağı vardır duymaz, dili vardır konuşamaz, kalbi mühürlü. İhtiraslarını aklının, vicdanının önüne koyan birisi ne kadar uğraşsanız da hakikati kabul etmez. Muş'tan tüm Türkiye'ye görüntülerle beraber seslendim. Elbette biz hem CHP'ye hem de onun ruh ikizi HDP'ye rağmen yatırımlarımıza devam edeceğiz."

"Devlet olarak size hizmete devam edeceğiz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Muş Ovası sulaması birinci kısım tesisini bitirerek, 158 bin dekar gibi büyük bir alanı su ile buluşturacaklarını dile getirdi.

Alandakilere, "Muşlu çiftçilerimize destek olmayı onlar istemese de sürdüreceğiz. Bu kardeşiniz 4,5 sene daha bu ülkenin Cumhurbaşkanı mı? Bu ülkenin başında mı?" diye soran Erdoğan, "Evet" yanıtını aldıktan sonra, "Bitti, bitti. Biz devlet olarak size hizmete devam edeceğiz." ifadesini kullandı.

Bugüne kadar Muşlu üreticilere 977 milyon tarımsal destek verdiklerini belirten Erdoğan, Türkiye genelinde bu yılın ocak-şubat döneminde çiftçilere 5 milyar liralık destekleme ödemesi yaptıklarını anlattı.

Erdoğan, Muşlu çiftçilerin de bu ödemelerden paylarına düşeni alacağını vurguladı.

Bugün yine müjdelerle geldiklerini aktaran Erdoğan, "Muş Organize Sanayi Bölgesi'nde 3 milyon avroluk ekipmanlarla donatacağımız ortak kullanım atölyesi kuruyoruz. İşletmelerimizin öz sermayeleriyle edinemedikleri makine ve ekipmanları burada kullanmalarını mümkün kılıyoruz. Böylece organize sanayimizin hem beşeri hem de teknik kapasitesini güçlendiriyoruz." şeklinde konuştu.

Muş'un tabii güzelliklerinden daha fazla istifade etmek gerektiğini vurgulayan Erdoğan, bölgede terör örgütünün esareti kırıldıkça hem daha fazla yatırım hem daha çok turist çektiğini kaydetti.

Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinin turizm gelirlerinin son yıllarda ciddi oranda artmaya başladığını aktaran Erdoğan, "Bir dönem bölücü terör örgütünün cirit attığı yerlere artık emniyet geldi, huzur, barış esenlik geldi. Muş'un da huzur ortamından daha fazla istifade etmesini istiyoruz." dedi.

Erdoğan, kentin tarihi dokusunu turizme kazandırmak için Tarihi Çarşı Sokak Projesi'ni başlattıkları, bu projeyle Yeni Erzurum ve Bitlis Caddelerinde tarihi dokuyu özgün bir şekilde yenilecekleri bilgisini verdi.

"Muş Ovası'nın katma değerini artırmak üzere Tarım Master Planı hazırlıyoruz." diyen Erdoğan, Muşlu yatırımcıları, girişimcileri 1,5 milyar liralık yatırım teşvikiyle destekleyerek, 6 bin 536 kişilik ilave istihdam oluşturduklarına işaret etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kentteki 6 bin 342 iş yerine toplam 137 milyon liralık Sosyal Güvenlik Kurumu prim teşviki verdiklerini bildirdi.

Muş'a doğal gazı getirdiklerini ve vatandaşların kullanmaya başladığını belirten Erdoğan, bu yıl Bulanık'a, 2021'de Malazgirt'e, 2022'de ise Korkut'a doğal gazı verileceğini söyledi.

Muş'ta 13 ata yadigarı eserin restorasyonunun yapıldığını anımsatan Erdoğan, şehri hak ettiği konuma taşımak için daha fazla çalışacaklarını ve mücadele edeceklerini bildirdi.

Erdoğan, hedeflerinin gerçeğe dönüşmesi için partililerden 31 Mart seçimlerinde çok çalışmalarını isteyerek şöyle konuştu:

"Bu seçimler sadece belediye değil, aynı zamanda beka seçimidir. Burada bildiğim kadarıyla adayların içerisinde bir tanesi var ki buradan Ağrı'ya gitmişti. Ağrı'da aday oldu, seçim kazandı, orada durmadı. Onun yanında bir de eş başkanı varmış o da malum. Bıraktı o eş başkana çekti geldi Ankara'ya. Bu seçmene saygısızlık değil mi? Bu seçmen seni Ağrı'da niye seçti? Şimdi de gelmiş Muş'tan aday olmuş. Muş'tan sen niye aday oldun? Kardeşlerim, karşınıza aldatmaca bir aday çıkartılıyor.

Gelin pazar günü ona da öyle bir ders verin ki 'bizi aldatacak birilerine verecek oyumuz yok' deyin. Sizin hizmetkarınız olacaklara oyunuzu verin. Onun için biz size hizmetkar olacak adayımızı belirledik. Zaten Muş'ta hizmeti olan Feyat kardeşimizle yine bu dönemde birlikte hizmet vermeye devam edeceğiz."

"Büyük bir zaferle bu seçimden çıkmamız lazım"

Muşlulardan muhalefetin ayak ve kelime oyunlarına asla prim vermemelerini isteyen Erdoğan, şunları kaydetti:

"Büyük bir zaferle inşallah bu seçimden çıkmamız lazım. Tüm dünyaya mesajımızı vereceğiz. Güneyimizde kurulmaya çalışılan terör koridorunun önünü tamamen kesmek için bu seçimden güçlü çıkmak mecburiyetindeyiz. Bize binlerce kilometre öteden 'Boğaz'ın ötesine geçmeyin' diye tehditler savuranlara, hadlerini bildirmek için 31 Mart seçimleri mühim."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Neonazi terörüne, Müslümanları kalleşçe katleden caniye iki laf etmek yerine saldırının ve saldıranların yanında duranlara cevabı verelim. Bölücü örgütün güdümündeki partinin eş başkanları yıllarca bu topraklara kan kusturan CHP'ye oy topluyor." ifadesini kullandı.

HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli'yi eleştiren Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bu adam Kürt mü, Kürt değil. Ne idiği belirsiz birisi. Ama benim Kürt kardeşlerim üzerinden oy toplamaya çalışıyor. Ne diyor, 'Kürdistan'da oylar HDP'ye, batıda AK Parti ile MHP'ye oy kaybettireceğiz'. Şimdi Türkiye'ye sesleniyorum; Türkiye'de Kürdistan diye bir bölge var mı? Güneydoğu Anadolu'muz var, Doğu Anadolu'muz var, Karadeniz'imiz var, Akdeniz'imiz var, Orta Anadolu'muz var, Ege'miz var, Marmara'mız var ama bizde 'Kürdistan' diye bir bölge yok. Bu ne idiği belirsiz kişi eğer Kürdistan'da yaşamak istiyorsa Irak'ın kuzeyinde var. Defolsun gitsin orada yaşasın.

Onunla birlikte gidecek olanlar varsa onlar da gitsin. Bu ülkenin 780 bin kilometrekaresinde biz Türk'ü, Kürt'ü, Laz'ı, Çerkez'i, Gürcü'sü ve Roman'ı ile hep birlikte yaşıyoruz, bizim bir sıkıntımız yok. Ama bunların sıkıntısı var. İşte pazar günü, beka meselesi diyoruz ya aynı zamanda bunun cevabı olacak."

AA