Depremde yeni binalar yıkıldı, uzmanlar kritik detaya dikkat çekti: Sürece dahil edilsinler!
Kahramanmaraş'taki 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerde eski binaların yanı sıra yeni binaların da yıkılması tepkilere neden oldu. Uzmanlar depremlerdeki yıkıma karşı, inşaat mühendislerinin şantiye şefi olarak inşaat yapım sürecine daha fazla dahil edilmesi için çağrıda bulundu.
Büşra Özbelli / Posta.com.tr Kahramanmaraş’ta ne yazık ki Türkiye'nin en büyük depremleri yaşandı. Önce 7.7 ardından öğle saatlerinde gerçekleşen 7.6 büyüklüğündeki depremler Kahramanmaraş, Malatya, Gaziantep, Diyarbakır, Adıyaman, Adana başta olmak üzere 10 kentte büyük yıkıma neden oldu. Uzmanlara göre, yıkılan binaların büyük bölümü 1998 öncesi yapılan binalar. Ancak deprem yönetmeliğinden sonra yapılan yeni binaların da yıkılmış olması tepkilere yol açtı. Örneğin Malatya'da 'depreme dayanıklı' denilerek milyon liralara satılan lüks daireler saniyeler içinde yıkıldı. Posta.com.tr'ye konuşan İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) İstanbul Şube Başkanı Füsun Sümer ve İMO Yönetim Kurulu Sekreter Üyesi Özer Akkuş, dikkat çeken bir çağrıda bulundu.
İMO Yönetim Kurulu Sekreter Üyesi Özer Akkuş, "Yıkılan binaların ne kadarı 2000 öncesi ne kadar 2000 sonrası bunları bilmiyoruz. Yani bir tespitte bulunacaksak 2000 öncesi ve 2000 sonrası yapılan bina sayıları ve yıkılan bina sayıları üzerinden bir orana bakmak lazım. Gerçekçi tespiti bu verecektir." dedi.
"DEPREM YÖNETMELİĞİNE UYGUN BİNALARDA HASAR DAHA AZ"
Türkiye'de deprem yönetmeliğinin sık sık değiştiğini dile getiren Akkuş, "2000 sonrası deprem yönetmeliği değişmişti. 2018'de tekrar değişti. Yeni bir deprem yönetmeliğine geçtik. Teknik ve bilimsel gelişimler her zaman o deprem yönetmeliklerine yansır. Bir öncekinden daha donanımlıdır, daha güvenilir yerde bırakır. Kabaca şunu da diyebiliriz, kendi dönemindeki deprem yönetmeliğine uygun olan binalarda oluşan hasarların daha az olduğunu gördük. Bina 98 öncesinde de kendi deprem yönetmeliğine uygun yapıldıysa ayakta durma ihtimali tabi ki daha yüksek. İnşaat hatası mı var, işçilik hatası mı var, kolon mu kesildi, ruhsatsız tadilat mı yapıldı, bunlar hasar tespiti olan binalarda yapılacak çalışmalarla ortaya çıkacak" diye konuştu.
Akkuş, "Mesela Hatay'da Samandağı'nda 2000 öncesi yapılan bina sayısı ne kadar? 2000 öncesi yapılan bu binalarda yıkım sayısı ne kadar? Bu bir şey ifade eder. 2000 sonrası yapılan binaların sayısı ne kadar ve ne kadarı yıkıldı? Bu başka bir şey ifade eder. Elbette 2000 sonrasındaki yapı denetim sürecinin olumlu katkıları var. Ama beklenen katkı ortaya çıktı mı? Bunu İzmir depreminde de Elazığ ve Van depreminde de görebildiğimizi söylemek zor" ifadelerini kullandı.
"RUHSATLI BİNALAR BİLE YIKILIYORSA..."
İMO İstanbul Şube Başkanı Füsun Sümer ise 99 depreminin milat kabul edildiğini söyledi.
Özellikle 99 depremi milat kabul edildi. Dolayısıyla yapılan mevzuat revizyonları değişiklikleriyle yeni binalarda bir sorun olmaması beklenir. Ancak maalesef gördük ki yeni yapılarda da sorunlar var. Peki bu sorun neden oluştu? Uygulama safhasının her aşamada denetlenmesi gerekiyor. Yapı denetiminde bir aksama oluyor ki bu acı sonuçlarla karşılaşılıyor. Ruhsatlı binalar da yıkılıyorsa bunun nereden kaynaklandığını anlamak için bilirkişi incelemesi yapılması gerekiyor.
HER ŞANTİYEYE BİR ŞEF
İMO İstanbul Şube Başkanı Füsun Sümer, "İskanı varsa, buna rağmen yıkılmışsa bahsettiğim bu süreçlerde bir aksama olmuştur. Biz bunun olmaması için özellikle imalat süreçlerinde bir inşaat mühendisinin şantiyede işin başında tam zamanlı olarak görev alması gerektiğini her zaman söylüyoruz. Ve bu konuda 2 yıldır çok yoğun bir kampanya yapıyoruz. "Her şantiyeye bir şef" diyoruz. Mal sahiplerinin de mal ve can güvenliğini etkileyen bir konu olduğu için çok faydası olacağını ifade ediyoruz" dedi.