Dünyanın nazar boncuğuydu...
Konya'nın Karapınar ilçesi sınırlarında bulunan ve 'dünyanın nazar boncuğu' olarak adlandırılan Meke Gölü yüzde 99 oranında kurudu. Yağışların az olması ve yeraltı sularının çekilmesiyle kuruyan krater gölde, tuz tabakaları oluştu. Gölün su bulunan az bir bölümü ise, kırmızı renge büründü
Konya Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Doç. Dr. Fetullah Arık, Meke Gölü’nün volkanik bir göl olduğunu söyledi. Bu özelliğiyle de dünyanın nazar boncuğu olarak bilindiğini ve dünyada bu tür oluşumların yaygın olmadığını belirten Arık şöyle dedi:
"Ancak son yıllarda artan kuraklık ve yeraltı suyu tüketiminden Meke Gölü de nasibini aldı. Hemen yanıbaşımızda bulunan bu doğal güzellik yok olma noktasına geldi. Zaten birkaç yıldır can çekişiyordu ve şimdi bitme noktasına geldi. Yeraltı seviyesi bütün havzada düştüğü için artık Meke Gölü yeraltı sularından da beslenemiyor ve ancak mevsimsel yağışların birikimi ile su topluyor."
'BU GÜZELLİK TARİHE KARIŞACAK'
Meke Gölü’nün tuzlu bir göl olduğunu ve geçmiş dönemlerde tuz havzası olarak kullanıldığını belirten Arık sözlerini şöyle sürdürdü:
"Su azaldıkça ve buharlaştıkça tuz kristalleri oluşuyor. 1- 2 yıl sonra orada tamamen tuz kristallerinden oluşmuş bir bölge göreceğiz. Daha sonraki süreçte çöl rüzgarı ile tozlar orayı tamamen kapatınca da böyle bir güzellik tarihe karışmış olacak. Şu anki gidişat bunu gösteriyor."
Meke Gölü'nün eski hali
'KIRMIZILIK MİKROORGANİZMALARDAN'
Kuruyan Meke Gölü’ndeki su birikintisinde oluşan kırmızı renge de açıklık getiren Arık, şunları söyledi:
"Birçok tuzlu ve sodalı göllerde bu oluşumu görüyoruz. Bunlar bu tür göllerde oluşan bir takım mikroorganizmaların kalıntıları. Belirli gün ve dönemlerde yoğunlaşarak kırmızı rengi verirler. Su miktarı ciddi bir şekilde azaldığı için sanki göl de tamamen kırmızıya boyanmış gibi görünüyor."
'MEKE GÖLÜ KURURKEN KAN AĞLIYOR'
Meke Gölü’nde yaşanan kırmızı görüntüyü ’Meke Gölü kururken kan ağlıyor’ diye yorumlayan Arık şöyle konuştu:
"Meke şu anda orta Anadolu’daki göller ve sulak alanlar gibi kan ağlıyor. Geçen zaman zarfında birçok sulak alanımız kurudu. Bu sadece insanların yoğun kullanımından değil, devam eden kuraklıktan kaynaklanıyor. Yıllık yağış ortalaması bölgede metrekarede 320 milimetre seviyesinde iken son bir kaç yıldır 300 milimetrenin altına düştü. Dengenin sağlanması için yağışı periyodu beklememiz gerekiyor."
DHA