Falyalı cinayeti davasında Mehmet Ali Ağca örneği! Mahkeme talebi reddetti
KKTC'de iş adamı Halil Falyalı ve şoförü Murat Demirtaş'ın öldürülmesiyle ilgili davada, sanık Mehmet Faysal Söylemez'in avukatı, Mehmet Ali Ağca'nın Papa suikastinde Türkiye'de yargılanamadığı örneğini vererek, müvekkili yönünden yargılamanın durması ve tahliye talebinde bulundu. Mahkeme, delil durumu nedeniyle bu talebi reddetti.
Özden ATİK/İSTANBUL, (DHA) -
İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, Mustafa Söylemez, Mehmet Faysal Söylemez'in de aralarında olduğu tutuklu 5 sanık cezaevinden SEGBİS ile katıldı. Tutuksuz sanık Metin Süs ise duruşma salonunda hazır bulundu. Mahkeme başkanı, KKTC adli makamlarından cinayete ilişkin istenen belgelerin 12 klasör ve 1 TB harddisk olarak mahkeme dosyasına gönderildiğini belirtti.
Mustafa Söylemez'in avukatı Alpay Fırat, Falyalı cinayetinin Türkiye sınırları dışında, başka bir devlette işlendiğini, mahkemenin öncelikle yargılamayı cinayetin işlendiği KKTC yasalarına göre mi, Türk hukukuna göre mi yapacağına karar vermesi gerektiğini belirtti. Avukat Fırat, gönderilen belgelerin Türk hukuk sisteminde delil değeri taşımayacağını öne sürerek tahliye talebinde bulundu.
AVUKATTAN AĞCA ÖRNEĞİ
Kıbrıs'tan gönderilen 12 klasör belgenin Türk hukukuna göre delil niteliği taşımadığını ifade eden Mehmet Faysal Söylemez'in avukatı Coşkun Atılgan ise, "Kıbrıs'ta müvekkilim hakkında açılmış bir dava yok. Kıbrıs'ta hazırlanan ithamnamenin hiçbir yerinde Mehmet Faysal Söylemez'in ismi yok. Mehmet Faysal Söylemez'in adı Kıbrıs'ta ithamnamede geçmiyorsa, Türkiye'de nasıl yargılama yapabilirsiniz? Derhal müvekkilim yönünden yargılamanın durdurulmasına karar verilmesini talep ediyorum. Müvekkilim ve diğer sanıklar Türk vatandaşı. Adalet Bakanlığı'na yurt dışında işlenen suç nedeniyle hangi ülkenin hukuku kapsamında yargılama yapılması gerektiği sorulsun. İtalya, Papa suikasti nedeniyle Mehmet Ali Ağca hakkında Türkiye'de yargılama yapılması için izin vermemişti. Bu nedenle Ağca, Kadıköy Ağır Ceza Mahkemesi'nde Papa suikasti suçundan yargılanamadı. Müvekkilime de aynı hukuk uygulansın. Ağca'ya bu uygulanıyorsa Söylemezler'e neden uygulanmıyor? Müvekkilim 13 aydır tutukludur. Örgüt suçundan ceza verilse dahi ki biz bunu da kabul etmiyoruz ama bu suçtan ceza verilse dahi infazını tamamlamıştır. Tahliyesini talep ediyoruz" diye konuştu.
DURMA TALEBİNE RET
Mahkeme heyeti, Mehmet Faysal Söylemez yönünden yargılamanın durması talebini, mevcut delil durumunu dikkate alarak reddetti. Heyet, sanıklar Mehmet Faysal Söylemez, Mustafa Söylemez, Abdurrahim Çelik, Cengiz Şener, Ender Yıldız'ın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Dava dosyasında yer alan sanıklar hakkında KKTC adli mercileri tarafından başlatılan soruşturma, yargılama, ithamname olup olmadığının sorulmasına hükmederek duruşmayı erteledi.
NE OLMUŞTU?
İş insanı Halil Falyalı ve şoförü Murat Demirtaş, Girne Çatalköy 20 Temmuz Caddesi'nde, 8 Şubat 2022 tarihinde uzun namlulu silahlarla saldırıya uğramıştı. Murat Demirtaş olay yerinde, Halil Falyalı ise kaldırıldığı Yakın Doğu Üniversite Hastanesi'nde hayatını kaybetmişti. Cinayet sonrasında soruşturmanın Türkiye ayağında İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından 9 ve 17 Şubat tarihleri arasında yapılan üç ayrı operasyonda, cinayetle doğrudan ya da dolaylı bağlantılı oldukları ileri sürülen 8 kişi gözaltına alınmıştı. Adliyeye sevk edilen şüphelilerden Mustafa Söylemez, Faysal Söylemez, Abdurrahim Çelik, Ender Yıldız ve Cengiz Şener tutuklanırken, Metin Süs ve 2 şüpheli adli kontrolle serbest bırakılmıştı.
Savcılıkça hazırlanan iddianamede, Mehmet Faysal Söylemez ve Mustafa Söylemez kardeşler hakkında, 'Tasarlayarak öldürme' ve 'Suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme' suçlarından iki kez ağırlaştırılmış müebbet, 12'şer yıla kadar hapis cezaları istendi. Diğer 4 şüphelinin ise 'Tasarlayarak öldürmeye yardım' ve 'Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma' suçlarından ise 32 yıl 6 aydan 46 yıla kadar hapis cezaları talep ediliyor. İddianamede, Halil Falyalı'nın öldürülmesinin Eylül'de planlandığı ancak o dönem cezaevinde olduğu için 6 ay sonra gerçekleştirildiği belirtiliyor. İddianamede, saldırının son derece planlı ve profesyonel bir şekilde işlendiği de kaydediliyor.