FETÖ davasında İpek Ailesi hakim karşısında
FETÖ çatı davasının firari sanığı, eski Koza Holding yöneticisi Hamdi Akın İpek, kardeşi Cafer Tekin İpek ile annesi Melek İpek'in de aralarında bulunduğu 45 sanığın yargılanmasına devam edildi
12 Aralık 2017 , Salı 19:38
Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) "çatı davası"nın firari sanığı, Koza Holdingin yöneticisi Hamdi Akın İpek ile annesi Melek İpek'in de aralarında bulunduğu 45 sanığın "silahlı terör örgütüne üye olmak", 'Vergi Usul Kanunu'na muhalefet", "güveni kötüye kullanmak", "özel belgede sahtecilik" ve "ruhsatsız silah bulundurmak" suçlarından yargılanmalarına devam edildi.
TUTUKSUZ YARGILANANLAR DA KATILDI
Ankara 24. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, Akın İpek'in kardeşi Cafer Tekin İpek ve diğer tutuklu sanıklar ile Melek İpek'in de arasında bulunduğu tutuksuz yargılananlar katıldı.
Duruşma öncesi Maliye Bakanlığı, Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB), Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) ve Vakıflar Genel Müdürlüğü avukatları, davaya katılma talebinde bulundu.
Talepleri değerlendiren mahkeme heyeti, Sermaye Piyasası ve Vergi Usul kanunlarına muhalefet suçu yönünden zarar görme ihtimali üzerine GİB ve SPK'nın katılma taleplerinin kabulüne karar verdi. Maliye Bakanlığı ve Vakıflar Genel Müdürlüğünün talebi ise reddedildi.
Duruşmada daha sonra sanık savunmaları dinlendi.
MUHASEBE MÜDÜRÜ DİNLENDİ
Eski Koza-İpek Holding muhasebe müdürü tutuksuz sanık Selim Elmasoğlu, savunmasında, üzerine atılı suçlamaları kabul etmedi.
Çeşitli firmalarda muhasebe müdürü olarak çalıştığını belirten Elmasoğlu, Kasım 2000'de Koza-İpek'te işe başladığını ve uzun süre muhasebe müdürü olarak görev aldığını söyledi.
'ŞİRKETİN KARAR ALMA MEKANİZMASINDA BULUNMADIM'
İddianamede kendisiyle ilgili somut bilgi bulunmadığını ve hakkındaki iddiaların dayanaktan yoksun suçlamalar olduğunu öne süren Elmasoğlu, "Raporlama dışında, şirketin karar alma mekanizmalarında bulunmadım.
ByLock kullanmadım. Hiçbir dernek veya vakfa üyeliğim yok. Mali işlerden sorumluyum. Bank Asyada hesabım yok. FETÖ okullarında okumadım, dini sohbetlere katılmadım." ifadelerini kullandı.
Patronunun yaptığı bağışları bilemeyeceğini, bağış yapmasına engel olma lüksünün de bulunmadığını dile getiren Elmasoğlu, şöyle devam etti:
Savcılık benim örgüte yardım ettiğime dair tek delil sunmamış, sunması da mümkün değil. Darbeden önce bu terör örgütü hakkında en ufak bilgim yoktu.
Bilmediğim bir örgüte yardım yapmam söz konusu değil. Bugün TV'nin yönetiminde 2 ay yönetim kurulu üyesi olmam yardım ve yataklık delili gösterilmiş. Kuruluş aşamasında yasa gereği 2 ay kağıt üzerinde yönetim kurul üyeliği yaptım. 2 ay sonra görevden ayrıldım. Kanunun tanıdığı 5 kişilik akti yerine getirmek amacıyla yaptım. Beraatimi talep ediyorum.
AKIN İPEK'İN DAYISI DİNLENDİ
Sanık Melek İpek'in kardeşi ve eski Koza İpek Eğitim Sağlık Hizmet Yardım Vakfı yönetim kurulu üyesi Şaban Aksoyek ise matbaacılıkla uğraştığını dile getirdi.
Adana'da kendisine ait matbaasının bulunduğunu ve emekli olduktan sonra Ankara'ya yerleştiğini anlatan Aksoyek, "2010'da Koza davetiyelerinin fabrikasında müdür olarak çalıştım. Aileden biri olmam, Melek İpek'in kardeşi olmam sebebiyle tamamen güven ilişkisi içinde çalışmaya başladım. Kız kardeşim Melek İpek ile çocukları Cafer ve Hamdi Akın İpek'in sahibi oldukları çeşitli şirketlerde aileden biri olmak ve akrabalık ilişkisi sebebiyle çeşitli işlerde çalıştım" şeklinde konuştu.
'DİNİ BİLGİLERİMİ ARTIRMAK İÇİN KATILDIM'
Koza İpek Holdinge bağlı ATP İnşaat San. ve Tic. AŞ mali ve idari işler departmanında görev yapan sanık Oytun Ünal da eski Koza İpek Holding hukuk müşaviri Efsun Ünal'ın referansıyla işe başladığını kaydetti. "İftar" adı altında toplantılara e-posta yoluyla davet edildiğini ileri süren Ünal, dini bilgilerini artırmak için iş yerindeki arkadaşlarıyla bir araya geldiğini savundu.
Koza İpekte satın alma şefi olarak görevli Hasan Varan ise Ali Kılıçarslan tarafından e-posta yoluyla iftar adı altında toplantılara davet edildiğini fakat bunlardan çok azına katıldığını ileri sürdü.
SIZINTI ABONELİĞİ
Erkan Dursun ise FETÖ'nün yayını Sızıntı dergisiyle tanışıklığının yeni olmadığını, 1980'li yıllara dayandığını söyledi.
"Tarafımın belli olması, destek de olmak için abone oldum. Ücretini ödemek istiyorum" şeklindeki e-postayı Ali Kılıçarslan'ın mailine cevap olarak gönderdiğini savundu.
Dursun, "Bilgim dışında Sızıntı dergisine abone yapıldım. Kimseye borçlu kalmak istemem. Bu yüzden parasını ödemek istedim. Dergi bir kaç ay geldi. Açmadım dahi. İçinde ne olduğunu bilmiyorum." dedi. Dursun, sohbet toplantılarına ise katılmadığını öne sürdü.
Sanıklar Hüsamettin Altıntaş, Şevket Murat Aras ve Selçuk Karataş da suçlamaları reddetti, beraatini istedi.
Savunmaların ardından duruşmaya yarın devam etmek üzere ara verildi.
AA
BUNLARI DA OKUYUN
- Kamuya toplu akaryakıt alımıyla 3 milyar lira tasarruf sağlandı
- Asgari ücret için 2 rakam öne çıktı! İşte 2025 asgari ücret için konuşulan ihtimaller
- Faize para yatıracaklar dikkat! Faiz oranında değişiklik
- Çift maaş, düşen aylığa önlem, az primle emeklilik! Emeklilerin merak ettiği sorulara yanıt
- Kargo dolandırıcılığı uyarısı