FETÖ'nün medya yapılanması davası tahliyelerine itiraz
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, FETÖ’ye yönelik soruşturma kapsamında, örgütün medya yapılanması davasında tahliyelerine karar verilen, aralarında Atilla Taş’ın da bulunduğu 7 şüpheli hakkında gözaltı kararı çıkarıldı
Soruşturma kapsamında, 7 şüpheli hakkında "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" ve "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek" suçlarından gözaltı kararı çıkartıldı. Şüphelilerin gözaltına alınma gerekçesi olarak, şüpheliler aleyhindeki deliller, atılı suçun özelliği, kaçma şüphesi gösterildi.
Bu arada, bu soruşturma kapsamında, Gökçe Fırat Çulhaoğlu, Yakup Çetin, Bünyamin Köseli, Cihan Acar, Abdullah Kılıç ve Oğuz Usluer hakkında da gözaltı kararı verilmişti. Böylece, FETÖ’nün medya yapılanması davasında, haklarında tahliye kararı verilen 21 sanıktan 13’ü hakkında yeni soruşturma kapsamında gözaltı kararı verilmiş oldu.
Ayrıca, medya yapılanması davası kapsamında İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesince tahliyelerine karar verilen Hanım Büşra Erdal, Ahmet Memiş, Bayram Kaya, Cemal Azmi Kalyoncu, Cuma Ulus, Habib Güler, Halil İbrahim Balta ve Muhammet Said Kuloğlu’nun serbest bırakılmasına duruşma savcısı itirazda bulunmuş, İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi, itirazı kabul etmişti.
Böylece, yeni soruşturma ve dava kapsamında yapılan itiraz sonucunda tahliyelerine karar verilen 21 kişi, bu aşamada serbest bırakılmamış oldu.
DURUŞMA PAZARTESİ GÜNÜ BAŞLADI
İstanbul 25’inci Ağır Ceza Mahkemesinde pazartesi günü başlanan ve dün itibari ile sanık savunmalarının sona erdiği duruşmaya 26 tutuklu sanık cezaevinden getirilirken tutuksuz sanık Muhterem Tanık ile avukatları da duruşmaya katıldı. Duruşmada taleplere ilişkin görüşü sorulan savcı 13 sanığın tahliyesini 13 sanığın ise tutukluk halinin devamını talep etti.
Savcının mütalaasının ardından söz alan sanıklar ve avukatları, mahkeme heyetinden tahliyelerine karar verilmesini istedi. Duruşmaya karar için 15.45’de ara verildi.
KARAR 16.30'DA AÇIKLANDI
Aranın ardından yeniden başlayan duruşmada, mahkeme heyeti kararını saat 16.30’da açıkladı.
Atilla Taş, Abdullah Kılıç, Ahmet Memiş, Ali Akkuş, Bayram Kaya, Bünyamin Köseli, Cemal Azmi Kalyoncu, Cihan Acar, Cuma Ulus, Gökçe Fırat Çulhaoğlu, Habib Güler, Halil İbrahim Balta,Hanım Büşra Erdal, Hüseyin Aydın, Muhammed Sait Kuloğlu, Murat Aksoy, Mustafa Erkan Acar, Oğuz Usluer, Seyid Kılıç,Yakup Çetin ve Yetkin Yıldız’ın, atılı suçun mahiyeti, mevcut delil durumu, suç vasfının değişme ihtimali, sabit ikametgah sahibi olmaları ve tüm dosya kapsamı dikkate alınarak tahliyelerine karar verildi. Mahkeme, bu sanıklar hakkında yurt dışına çıkış yasağı koyarken, sanıklar Davut Aydın, Emre Soncan, Mutlu Çölgeçen, Ufuk Şanlı ve Ünal Tanık’ın tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.
Mahkeme heyeti iddianamede isimleri geçen ve şüpheli olarak beyanları alınan Muhammed Çolak, Şevket Taner Şahin, Erkan Büyük, Özlem Sevgi, Volkan Koç, Aysel Özdemir, Doğan Gerger, Ali Şaki ve Ferit Elçin’in ifadelerinin alınması için ilgili adreslerine yazı yazılmasına hükmetti. Firari sanıklar Bülent Ceyhan ve Said Sefa hakkında çıkarılan yakalama emrinin infazının beklenmesine karar veren mahkeme duruşmayı 27 Nisan tarihine erteledi.
İDDİANAMEDEN
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Savcılarından Murat Çağlak tarafından hazırlanan iddianamede, sanıklardan Said Sefa’nın ’’Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek’’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet, ’’silahlı terör örgütü yönetmek’’ suçundan da 15 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor. İddianamede diğer sanıklar Atilla Taş, Abdullah Kılıç, Ahmet Memiş, Ali Akkuş, Bayram Kaya, Bülent Ceyhan, Bünyamin Köseli, Cemal Azmi Kalyoncu, Cihan Acar, Cuma Ulus, Davut Aydın, Emre Soncan, Gökçe Fırat Çulhaoğlu, Habib Güler, Halil İbrahim Balta,Hanım Büşra Erdal, Hüseyin Aydın, Muhammed Sait Kuloğlu, Muhterem Tanık, Murat Aksoy, Mustafa Erkan Acar, Mutlu Çölgeçen, Oğuz Usluer, Seyid Kılıç, Ufuk Şanlı, Ünal Tanık, Yakup Çetin ve Yetkin Yıldız’ın, ’’silahlı terör örgütüne üye olmak’’ suçundan ayrı ayrı 7,5 yıldan 15’er yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması isteniyor.
(İHA)
İşte FETÖ'nün medya ayağı davasında hakkında tahliye kararı verilen o isimler:
1-Abdullah Kılıç
2- Ahmet Memiş
3-Ali Akkuş
4-Atilla Taş
5-Bayram Kaya
6-Bünyamin Köseli
7-Cemal Azmi Kalyoncu
8-Cihan Acar
9- Cuma Ulus
10-Gökçe Fırat Çulhaoğlu
11-Habip Güler
12-Halil İbrahim Balta
13-Hanım Büşra Erdal
14-Hüseyin Aydın
15-Muhammet Sait Kuloğlu
16-Murat Aksoy
17-Mustafa Erkan Acar
18-Oğuz Usluer
19-Seyid Kılıç
20-Yakup Çetin
21-Yetkin Yıldız
İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen duruşmaya aralarında müzisyen Atilla Taş, gazeteci Murat Aksoy'un bulunduğu 26 tutuklu 1 tutuksuz sanık katıldı.
DELİLLERİ 9 AYDA TOPLADILAR
Sanık savunmaların ve tanık beyanlarının tamamlanmasının ardından duruşma savcısı tahliye taleplerine ilişkin mütalaasını açıkladı. Mütalaada delillerin büyük çoğunluğunun toplandığı, bazı sanıklar hakkında suç vasfının değişme ihtimalinin bulunması, gözaltında ve tutuklulukta geçirdikleri süreler dikkate alınarak Atilla Taş, Murat Aksoy, Gökçe Fırat Çulhaoğlu, Yakup Çetin, Yetkin Yıldız, Seyit Kılıç, Mustafa Erkan Acar, Hüseyin Aydın, Abdullah Kılıç, Ali Akkuş, Bünyamin Köseli, Cihan Acar ve Oğuz Usluer hakkında yurt dışı çıkış yasağı uygulanarak tahliye edilmeleri talep edildi. Diğer tüm tutuklu sanıkların üzerlerine atılı suçların vasıf ve mahiyetleri, atılı suçların işlendiğini gösterir kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin varlığı, atılı suçu gerçekleştirme şekilleri ve kasıtlarının yoğunluğu bulunduğu iddiasıyla kaçma şüphelerinin bulunduğu, bu nedenle tutukluluk halinin devamı öne sürüldü. Savcının toplandığını belirttiği deliller ise yalnızca haber ve Twitter paylaşımları.
ATİLA TAŞ: KAPALI CEZAEVİNDEN YARI AÇIK CEZAEVİNE GİDECEĞİM
Savcının tahliye talebine ilişkin beyanları sorulan sanıklardan Atilla Taş, heyete seslenerek, “Yaptığınız işin zorluğunun farkındayım. İçinde bulunduğumuz ortam o kadar zor ki Allah hepimize kolaylık versin. Kapalı bir cezaevinden yarı açık bir cezaevine gideceğim. Haksızlığa uğramış bir adam olarak tarihe geçeceğim. Tek isteğim; bu ülkede hukuk olmazsa hiçbirimiz yaşamayız. Hukuku ve adaleti yalnız bırakmayın. Sizi seviyorum” ifadelerini kullandı. Tutuklu gazeteci Murat Aksoy ise mütalaaya karşı beyanında, “Binlerce yazı, yüzlerce TV programında daha demokratik hukuk devletini ve Türkiye'yi savundum. Kendimden çok çocuklarım için istiyorum tahliyeyi” ifadelerini kullandı.
27 NİSAN'A ERTELENDİ
Taleplere ilişkin ara kararını oluşturan mahkeme heyeti tutuklu gazeteciler Ufuk Şanlı, Emre Soncan, Ünal Tanık, Mutlu Çölgeçen ile öğretmen Davut Aydın'ın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Heyet, Atilla Taş, Murat Aksoy ve Gökçe Fırat Çulhaoğlu'nun aralarında bulunduğu 21 tutuklu gazetecinin tahliyesine karar vererek, duruşmayı 27 Nisan'a erteledi.
Tutunaklara yansıyan ifadelerden bazı satır başları ise şöyle:
MUHAMMET SAİT KULOĞLU
Twitter hesabından Fuat Avni’nin kulis bilgileri ile ilgili 493 tane paylaşım yapmakla suçlanan Muhammet Sait Kuloğlu, “Yeni Şafak ve Yeni Akit gazetelerinde yüzlerce haber yapılmış Fuat Avni ile ilgili. Sabah gazetesinde 91 tane yapılmış. Bu gazetelerin yöneticileri nerede?” diye sordu. Mahkeme Başkanı İbrahim Lorasdağı’nın “Etkin pişmanlıktan yararlanmak istiyor musunuz” sorusu üzerine Kuloğlu, “Türkiye’de gazetecilik yaptığıma pişmanım” diye yanıt verdi.
EMRE SONCAN
Kapatılan Zaman gazetesi muhabiri Emre Soncan, “Nezarethanede 3 kişilik hücrelerde 13 kişi kalıp cezaevine getirildiğimde hayattan vazgeçmişlikle ölmek istedim. Bu dünyanın başka bir dünyanın cehennemi olduğunu düşünmeye başlamıştım” dedi. “Cübbeleri iliksiz hakimlerin karşısında aklanmak istiyorum” diyen Soncan, meslek hayatı boyunca hiçbir tarikata, örgüte üye olmadığını, 2012'ye kadar Başbakanlık akreditasyon kartına sahip olduğunu belirtti.
MURAT AKSOY
Gazeteci Murat Aksoy, “Kendim için değil, 7.5 aydır göremediğim 2 çocuğum için adalet istiyorum” dedi. Bütün çalışmalarının demokratikleşme üzerine olduğunu belirten Aksoy, “AKP’nin kuruluş zamanlarından pek çok politikasını benimsedim. 2011’deki Arap baharından sonra dış politikada bir savrulma yaşadı. Ben de bu dönemden itibaren de bunu eleştirdim” dedi. Aksoy, Gezi Parkı eylemleri sırasında Yeni Şafak gazetesinde iktidarın yanlış bir politika izlediğine ilişkin yazılar yazdığını anımsatarak, “Gezi Parkı ile ilgili eleştirel yazılarım ve 25 Aralık 2013’te A Haber, TGRT ve CNN Türk’te yaptığım konuşmalar nedeniyle Yeni Şafak’taki işimden çıkarıldım. O dönemde 2. çocuğumun olacağını öğrendim. Bunun yanında eşimin sağ gözünün arkasında bir tümör tespit edildi. O dönemde içinde bulunduğumuz ekonomik durum nedeniyle gelen teklifi kabul ederek Millet gazetesinde işe başladım. Halk TV’de program yaptım. Kapatılmış gazetelerde yazmak suçsa benim dışımda başka gazetecilerin de olması gerek” dedi.
MUTLU ÇÖLGEÇEN
Tutuklu gazeteci Mutlu Çölgeçen ise savunmasında mahkeme başkanı Lorasdağı’na kendisini tutukladığını söyledi. Atilla Taş’ın cezaevinde bir kitap çalışması içinde olduğunu kaydeden Çölgeçen, kitabın adının “Sakıncalı Çökelek” olduğunu belirtti.
HANIM BÜŞRA ERDAL
Kapatılan Zaman gazetesi yazarı Hanım Büşra Erdal, yazılarının hiçbirinde suç unsuru olmadığını iddia etti. "Ben organik bir gazeteciyim. Herkesle temas kurmuş bir kişiyim" diyen Erdal, "Muhabirlikten gelmeyim. İstanbul Barosu'nu en çok takip eden gazeteciyim. Balyoz davası zamanında barodan kovuldum ama sonra kovan kişi gönlümü aldı. Panel var ben varım, baro var ben varım, duruşmalar var ben varım. Soma'da maden kazası olur, Soma'ya giderim. Aktif, her alanı hukukta severek takip eden bir muhabirdim. Bugüne kadar da utanacak ve art niyetli yaptığım hiçbir şey olmadı" ifadesini kullandı.
GÖKÇE FIRAT ÇULHAOĞLU
Türk Solu dergisinde geçmişte Radikal, Hürriyet ve Taraf gazetesinin Fethullah Gülen cemaatine yakınlaştıkları ile ilgili yaptıkları haberleri sıralayarak başlayan Gökçe Fırat Çulhaoğlu'nun savunması şöyle: “Osman Pamukoğlu mücadele arkadaşımdır. 20 yıldır sadece ve sadece Atatürkçü, solcu ideallere bağlı, ulusal sol ideolojiye sahip bir insanım. 6 okun dışında 20 yıldır bir faaliyetim yoktur. Biz Fethullah Gülen ile bir araya gelme gayreti gösteren aydınlarımıza bile karşı çıktık” dedi. Ergenekon ve Balyoz davalarının kumpas olduğuna ilişkin yazılarını heyete okuyan Çulhaoğlu, “17 Aralık yolsuzluk soruşturmasından sonra da Fethullah Gülen cemaatinin paralel bir yapı olduğunu yazdım. 17 Aralık'tan sonra yolsuzluğa karşı çıktık. 17 Aralık'ı görmeden yola devam edemem. Benim yolsuzluğun peşine düşmem gerek çünkü adalet peşine düşemiyor” dedi. Halen Fethullah Gülen'in hakkında açtığı davada yargılandığını kaydeden Çulhaoğlu, “Fethullah Gülen'in adil, şeffaf mahkemelerde yargılanmasını bekliyorum” dedi. “Biz 3 kuşaktır solcuyuz” diyen Çulhaoğlu, “Ben devrimci adamım. Gökçe Fırat'tan Fettullahçı çıkartamazsınız” ifadelerini kullandı.