Führer ne demek? Cumhurbaşkanı Erdoğan: Günümüzün Führer’i Netanyahu
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yalova Sefine Tersanesi’nde 'Mavi Vatana Güç: Yeni Deniz Platformları Teslimat Töreni'nde konuşma yaptı. Birçok önemli konuya değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan Filistin’de yaşanan soykırıma da tepki gösterdi ve “Günümüzün Führer’i Netanyahu” ifadesini kullandı. Peki, Führer ne demek? Führer kime denir? İşte yanıtı…
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında “Günümüzün Führer'i Netenyahu'nun ve gözü kan ve kin bürümüş ekibinin Filistin halkına yönelik soykırıma varan barbarlıklarını sadece izlemekle yetindiler.” İfadelerini kullandı. Konuşmanın ardından pek çok kişi führer kelimesinin anlamını araştırmaya başladı.
FÜHRER NE DEMEK?
Almanca "führer" kelimesi, "önder", "lider", "rehber" anlamına gelir. Bu kelime, genellikle Adolf Hitler'in, Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi'nin ve Üçüncü Alman İmparatorluğu'nun yöneticisi olduğu dönemde kullandığı unvan olarak bilinir.
"Führer", "tek halk, tek imparatorluk, tek önder" (Ein Volk, ein Reich, ein Führer) ilkesinin gerektirdiği şekilde, tüm yurttaşların temsilcisi olmakla beraber halkın, partinin ve devletin önderidir. Hitler, bu unvanla, Alman halkının ve devletinin tek ve mutlak lideri olduğunu ilan etmiştir.
"Führer" kelimesi, günümüzde genellikle olumsuz bir çağrışım taşır. Bu kelime, Hitler'in Nazi rejiminin totaliter ve baskıcı doğasının bir sembolü olarak görülür.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: GÜNÜMÜZÜN FÜHRER’İ NETANYAHU
Ülkemizdeki kimi çevreler özellikle o gün bizi acımasızca eleştirenlerin bugün bize hak verdiğini görüyoruz. Emin olun benzer bir pişmanlık Gazze'deki trajedi için de yaşanacaktır. Bugün bölgemize uçak gemilerini göndererek İsrail yönetimine sınırsız ve şartsız destek verenleri hepimiz ibretle takip ediyoruz. İsrail'in işlediği katliamlara ve zulümlere göz yumanlar yarın keşke demekten kurtulamayacak, çok büyük bir nedamet yaşayacaklardır.
Çoğu çocuk ve kadın 25 bine yakın masum Gazzeli'nin katli başta olmak üzere toplamda 100 bin kişinin canını yakanlar elbette bunların yakıcı sonuçlarıyla yüzleşeceklerdir. Nitekim bunun uluslararası alandaki yansımalarına şimdiden şahit olmaya başladık. Açık konuşmak gerekirse en son kötü sınavlarını Gazze meselesinde veren batılı ülkelerin ve uluslararası güvenlik kurumlarının artık hiçbir inandırıcılığı kalmadı.
Lafa gelince demokrasi havariliğini kimseye bırakmayanların faşist yüzleri ortaya çıkıt. İnsan hak ve hürriyetleri konusunda sağa sola karne düzenleyenler tam 105 gündür vahşice öldürülen çocukları, bebekleri, kadınları görmedi, zulmü engelleyecek tek bir adım dahi atmadılar. Tıpkı daha önce Irak'ta, Bosna'da, Suriye'de, Yemen'de, Arakan'da, Somali'de, Afganistan'da olduğu gibi küresel güvenliği sağlamakla mükellef kurumlar başarısız oldu, sınıfta kaldı, ciddi itibar kaybına uğradı.
Günümüzün Führer'i Netenyahu'nun ve gözü kan ve kin bürümüş ekibinin Filistin halkına yönelik soykırıma varan barbarlıklarını sadece izlemekle yetindiler.