Geçim kaynakları eriyor

SÜT-D Başkanı ve İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu, “Buzulların her zamankinden hızlı erimesinin yıkıma neden olduğunu, okyanuslar ısındıkça insan ve yaban yaşamında olagelen sorunları göz ardı edemeyiz. Buzulların korunması hayatta kalma stratejimiz olmalı. Sera gazı emisyonlarını azaltmalı, eriyen suyu insan ve gezegen yararına daha sürdürülebilir yönetmek için harekete geçmeli, birlikte çalışmalıyız” dedi.

ÜLKEMİZDE DURUM NE?

Ülkemizde Doğu Karadeniz Dağları, Toros Dağları ve volkanlarda vadi buzulu, buzyalağı buzulu ve doruk buzulu tipinde dağ buzulu olduğunu söyleyen Karaosmanoğlu, şöyle devam etti: “En büyük ve tek doruk buzulu yaklaşık 10 kilometrekare yüzey alanıyla Ağrı Dağı’ndadır. En büyük ve 20 bin yıllık vadi buzulu ise Cilo Dağı Uludoruk Buzulu’dur. Uzmanlar buzullarımızın yılda 1 ile 20 metre arasında eridiğini, gidişata dur denmezse Cilo Dağı buzullarının önümüzdeki 20-50 yılda yok olacağını bildiriyor. Hepimiz iklim değişikliğinden sorumluyuz. Evde, okulda, işte, yolda, tarlada, ormanda sera gazı emisyonlarını düşürmeli, iklim değişikliğine ‘dur’ demeliyiz. Atmosfer ve suyun sınırı yok. Her birimize görev düşüyor.”