Göğüs estetiği hayatını kabusa çevirdi! '4 yıl geçti, hala kurtulamıyorum'
Ankara'da özel bir hastanede geçirdiği estetik ameliyatın ardından sağlık problemleri yaşamaya başlayan kadın, öğrendiği gerçek karşısında hayatının şokunu yaşadı.
İHA
Ankara'da yaşayan 38 yaşındaki B.K., iddialara göre, kendisini plastik cerrah olarak tanıtan V.K. tarafından 2021 yılında Keçiören'de yer alan özel bir hastanede göğüs silikonu ve karın gerdirme ameliyatı oldu. Operasyonun ardından ağrıları bir türlü geçmeyen ve vücudunda enfeksiyonlar oluşan B.K., yardım istediği doktorunun umursamaz tavırlarına maruz kaldı.
Durumdan şüphelenen mağdur kadın V.K.'yi araştırmaya başladı. Kliniğine gittiği doktorunun diplomasını fotoğraflayan B.K., diplomanın üzerinde yazan üniversiteye başvurarak gerçek olup olmadığını öğrenmek istedi. Diplomanın sahte olduğu cevabının üzerine ilgili kurumlarla da iletişime geçen V.K., kayıtlarda böyle bir doktorun olmadığını öğrendi. Sahte doktora ameliyat olduğunu öğrenen kadın savcılığa suç duyurusunda bulundu.
3 sene önce açılan dosya yeterli delil olmadığı gerekçesiyle kapatılırken, olayın peşini bırakmayan B.K., avukatı ile birlikte topladığı yeni delillerle tekrar suç duyurusunda bulundu. Ameliyatında tanımadığı doktorların olduğunu söyleyen B.K., psikolojinin bozulduğunu, sağlık problemleri nedeniyle günlük hayatta zorluklar çektiğini dile getirdi. B.K., sorumluların en ağır cezayla yargılanmasını talep ederken, davanın avukatı Yiğit Kaymaz ise operasyonun yapıldığı hastanenin de olayın içerisinde olduğunu belirterek sorumluların en ağır cezayı alması için hukuk mücadelelerini sonuna kadar sürdüreceklerini ifade etti.
“AMELİYAT SONRASINDAKİ ŞÜPHELİ DAVRANIŞLARI BENİ ENDİŞEYE DÜŞÜRDÜ”
Olayla ilgili konuşan mağdur kadın B.K., “2021 yılında bir ameliyat olmaya karar verdim. Hemşire bir arkadaşımın aracılığıyla bir kliniğe gittim. Doktorla konuşmam neticesinde, Ankara'nın bilinen hastanelerinden birinde ameliyathane kiralayarak orada ameliyat yapıldığını öğrendim. Maddi detayları görüştüm ve ameliyat tarihime karar verildi. Ameliyat sonrasındaki şüpheli davranışları beni endişeye düşürdü. Bir araştırma yapmak istedim. Yaptığım araştırmada kendisinin doktor olmadığını öğrendim. Hem Sağlık Bakanlığına hem de Tabipler Birliğine ulaştım. Klinik olarak kullandığı yerde drenlerimi çıkarttı. O drenlerimi çıkarttığında diplomasını gördüm ve şüphelendiğim için fotoğrafını çektim. Diplomasını sorgulattım. Üniversite böyle bir doktorunun olmadığını, böyle bir mezun vermediklerini söyledi. Bununla ilgili savcılığa suç duyurularında bulundum ama delil yetersizliğinden dolayı ret geldi” dedi.
“AĞIR TEPKİLER ALMAYA BAŞLADIM”
Ameliyat sonrası sahte doktoru tarafından sert tepkilere maruz kaldığını ifade eden B.K., “Taburcu sırasında bana antibiyotikle alakalı herhangi bir reçete vermedi. Bana evde herhangi bir antibiyotik kullanabileceğimi söyledi. Bu yüzden enfeksiyonla ilgili uzun süreçli bir ilaç kullanımı yapmak zorunda kaldım. Enfeksiyon vücudumdan gitmedi çünkü bana kullandırdığı antibiyotik yetersiz kaldı. Kendisine bununla ilgili itiraz ettiğimde, yeterli derecede ilgilenmediğini söylediğimde bana çok farklı tepkiler verdi. Tepkiler vermesi beni endişeye düşürdü. Bu yüzden bir araştırmaya giriştim. Sonrasında diğer doktorun benim ameliyatımı yaptığını söyledi. O kişiyi bana sadece üniversiteden hocası olarak tanıtmıştı. O kişiyi daha önce görmedim, muayene olmadım. Ben kendisini tanıyarak gittim o hastaneye, ona güvendiğim için bu ameliyat olduğumu, o hocayı tanımadığımı ve tanımadığım bir insana neden ameliyat olayım diye serzenişte bulunduğumda tepkileri daha ağır bir şekilde ilerlemeye başladı” diye konuştu.
“ANKARA'NIN GÖBEĞİNDE, HALA KENDİNİ DOKTOR OLARAK TANITIP İŞLEMLER YAPTIĞINI BİLİYORUM”
Ameliyatı yapan kişinin hala aynı işe devam ettiğini de ileri süren B.K., “Hesabına 20 bin liralık bir ödeme yaptım. Kendisine ödeme yaptığım için hastane ‘bize ödeme yapılmadı' diyerek 20 bin lirayı icraya verdi, şu an icralık durumdayım. Bu karara da itiraz ettim. Doktor olmayan kişinin oradaki doktorla iş birliği yaparak bu şekilde insanları para için bıçak altına yatırıp ameliyat yapmaları, benim hayatımı tehlikeye atması çok korkutucu. Bununla ilgili birçok mağdur olduğuna eminim. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Tıp fakültesi okumamış, herhangi bir eğitimi yok. Üstünden yaklaşık 4 yıl geçmesine rağmen ben bu durumdan kurtulamıyorum. Her şey olabilirdi. Ankara'nın göbeğinde, hala kendini doktor olarak tanıtıp işlemler yaptığını biliyorum” ifadelerine yer verdi.
"YAPTIĞIMIZ ARAŞTIRMALARDA YENİ DELİLLER BULDUK"
Davanın avukat Yiğit Kaymaz ise, “Mağdur 2021 yılında geçirdiği bir ameliyattan dolayı yaşadığı zarardan dolayı tarafımıza başvurdu. Ancak söz konusu başvurudan önce de bir hukuk mücadelesi olduğunu, savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu fakat delil yetersizliği sebebiyle dosyanın kapandığını söyledi. Bizler de yaptığımız araştırmalarda yeni deliller bulduk. Bu deliller doğrultusunda savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Yaptığımız incelemelerde hiç beklemediğimiz, herkesi üzen delillere ulaştık” dedi.
"AMELİYATLAR SONUCU BİRÇOK MAĞDURUN OLDUĞUNU BULDUK"
Araştırmalarını derinleştirdikçe çok sayıda mağdurun çıktığını tespit ettiklerini dile getiren Kaymaz, “Ankara'nın bilinen bir hastanesinde gerçekleştirilen ameliyatın görüntülerine, tanık ifadelerine ve bazı raporlara ulaştık. Araştırmalarımız neticesinde ameliyatı yapan kişinin sahte doktor diploması kullandığını tespit ettik. Diplomanın alındığı üniversiteye başvurduk, görüntüleri paylaştık. İlgili diğer birimlere de diplomayı sordurduk. Fakat hiçbir yerden olumlu bir geri dönüş alamadık ve diplomanın sahte olduğunu belirledik. Sahte doktorun birçok kişinin ameliyatını yaptığını, bu ameliyatlar sonucu bir çok mağdurun olduğunu bulduk. Kamera kayıtlarına ve diğer delillere de ulaştık ve suç duyurusunda bulunduk” şeklinde konuştu.
"SONUNA KADAR TAKİPÇİ OLACAĞIZ"
Sürecin takipçisi olacaklarını ifade eden Kaymaz, “İlgililerin ceza alması için elimizden geleni yapacağız. Adalete olan inancımız sonsuzdur. Savcılarımız ve hakimlerimizle beraber bu konunun sonuna kadar takipçi olacağız. Kim suçluysa, hangi mağdurun canı yanmışsa, tekrarının yaşanmaması için var gücümüzle çalışacağız” dedi.