Gökhan Zan: Hatay'ın terk edilmiş bir şehre dönüşmesinden korkuyorum

‘BİNLERCE CENAZE ENKAZDA’

Ailesiyle birlikte yaşadığı deprem anını ve sonrasını anlatan Gökhan Zan, “Zihinsel engelli kardeşimi, hasta annemi sırtımda aşağı indirdim. İlk iki gün çok acı çektik. Üçüncü günden sonra bazı şeyler yavaş yavaş koordine edilmeye başlandı. En büyük sıkıntılarımızdan bir tanesi koordinenin çok yavaş ilerlemesiydi. Bu bizi çok üzdü” dedi. Mucizelere çok sevindiklerini ama şimdi enkaz altındaki cenazeleri beklediklerini söyleyen Zan, “İnsanlar cenazeleri buldukları zaman mutlu olmaya başlayacak. Enkazda şu anda yüzlerce, binlerce cenaze var” diye konuştu.

‘YARDIMLARI TÜKETMEYELİM’

Çok miktarda yardım malzemesi geldiğini söyleyen Zan, “Ne olur bu yardımları kontrollü bir şekilde dağıtalım. Birden yığmayalım. Çok yazık oluyor. Bizim bunlara çok ihtiyacımız olacak. Belki bu süreç aylarca devam edecek. Bu yardımları tüketmeyelim” uyarısında bulundu. Bölgedeki yağmacılar nedeniyle endişeli olduklarını da dile getiren Zan, “Güvenlik güçlerimiz ve jandarmalarımızı sahada görmek bizlere huzur veriyor. Onları sahada daha fazla görmek istiyoruz. Mahalle mahalle görmek istiyoruz” dedi.

‘GELECEĞİNDEN ENDİŞELİYİM’

Gökhan Zan, binlerce yıllık kadim bir şehir olan Hatay’ın geleceğinden de endişe duyduğunu belirtip şöyle konuştu: “Gerekirse 1000 yıl çadırda kalmaya razıyız. Ama bu toprakları asla kimseye kaptırmayız. Biz bu toprakları kolay kolay kazanmadık, kolay kolay da vermeyiz. Hatay’ın halkını Antalya’ya, Mersin’e, Muğla’ya taşıyorlar. Hatay’ın terk edilmiş bir il olmasından çok korkuyorum. Halkın endişesi var. İnsanlar korkudan şehri terk ediyor. Hatay’ın halkı şehri terk etmeden hasar tesbiti yapılmalı ve barınma ihtiyaçları karşılanmalı. Lütfen, Hatay kendi kaderine terk edilmesin.”