Göllerdeki kuruma küresel boyuta ulaştı
Doğayla uyumlu olmayan planlama ve iklim değişikliğinin etkileri sonucunda dünya genelinde göllerdeki su miktarında düşüş yaşanıyor. Göllerin su kaybetmesi, göl sıcaklıklarının da artmasıyla birlikte, emilen karbondioksit miktarını azaltabilir ve atmosferdeki karbon emisyonlarını artırabilir.
Science dergisindeki yeni makale, son 28 yılda göllerdeki su miktarında küresel bir düşüş olduğunu ortaya çıkardı. Dünyadaki karasal alanın yüzde 3’ünü kaplayan göller, su kuşları ve diğer canlılar için yaşam alanı olmasının yanı sıra, tatlı su ve gıda sağlama, rekreasyon faaliyetler ve besin döngüsünün devamlılığı için önemli alanlar. Bununla birlikte karbon döngüsü yoluyla iklimi de düzenliyorlar.
İNSAN FAALİYETLERİ ETKİLİYOR
Dünya yüzeyindeki tatlı suyun yüzde 87’sini barındıran göller için iklim değişikliğinin ve insan faaliyetlerinin yarattığı tehdit düzeyi her geçen gün artıyor. Göllerdeki su miktarı, yağışlardaki ve nehir deşarjındaki değişikliklerin yanı sıra baraj inşası ve su tüketimi gibi doğrudan insan faaliyetlerine ve iklim değişikliğine bağlı olarak değişiyor.
SU MİKTARI 28 YILDA YÜZDE 53 AZALDI
Otuz yıllık uydu gözlemleri, iklim verileri ve hidrolojik modelleri kullanarak en büyük 1972 gölü analiz eden Yao ve meslektaşlarının bu yıl Science dergisinde yayımladığı makaleye göre, bu göllerdeki su miktarları 28 yılda yüzde 53 oranında azaldı. Çalışma dünya çapındaki kuruma eğilimlerinin önceden düşünülenden çok daha geniş kapsamlı olduğunu gösteriyor.
TÜRKİYE’DEKİ KAYIP BÜYÜK
Türkiye önemli derecede su kaybı yaşayan 12 havzadan biri. Araştırmada yer alan 1051 doğal göl ve 921 rezervuar, dünyanın doğal göl ve rezervuar depolamasının sırasıyla yüzde 96 ve yüzde 83’ünü oluşturuyor. Doğal göllerdeki önemli su kayıplarının yaklaşık dörtte biri insan faaliyetleri ve çoğunlukla iklim değişikliğinden kaynaklanıyor. Yüzey akışlarındaki değişimlerden kaynaklanan su kayıpları da göz önünde alındığında iklim değişikliği göllerin yüzde 43’ünü etkiliyor. Küresel ölçekte 1992-2020 yılları arasında büyük tatlı su kütlelerinin yüzde 53’ünün su deposu azaldı ve toplam 602,28 kilometreküp su kaybedildi.
‘YASAL DÜZENLEMELER GEREKLİ'
Konuyla ilgili açıklamada bulunan Doğa Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dicle Tuba Kılıç; ‘‘Dünya nüfusunun yaklaşık dörtte birinin yani yaklaşık 2 milyar kişinin kuruyan bir göl havzasında yaşadığı tahmin ediliyor. Bu da iklim değişikliği ve sedimentasyonun etkilerinin sürdürülebilir su kaynakları yönetimine dahil edilmesinin gerekliliğini gösteriyor. Etkili su koruma çabaları ve su koruma yasalarıyla Sevan Gölü’nün kurtarılmasındaki başarıyı görüyoruz. Biz de su kaynakları ve sulak alan ekosistemlerinin yaşatılması için iklim değişikliğinin etkilerini de göz önünde tutarak yeni yasal düzenlemeler ve uygulamalar yapmak zorundayız” dedi.
- Turizmin lokomotifi yola çıktı! Bakan Uraloğlu: 60 sefer yapılacak
- Eski kimliği olanlar dikkat! Günler kaldı, artık işlem yapılamayacak
- Asgari ücrette sona geliniyor! İşte konuşulan son rakamlar
- Memur ve emeklilerin gözü maaş zammında! İşte beklenen oranlar
- Memurlar için en kritik hafta! 2024 yılı bitmeden bunları yapın