Hanzade Doğan Boyner BM'de konuştu: Cinsiyet eşitliği için işbirliği yapmalıyız

ÜST DÜZEY DAVETLİYDİ

‘Uluslararası Bilimde Kadın ve Kız Çocukları Günü’ bu yıl 8-9 Şubat’ta Amerika New York’taki Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda düzenlenen ‘Barış ve Kalkınma için Bilimde Eşitlik ve Denklik’ temalı konferans ile kutlandı. Bilimsel alanlarda kadınların önünü açmayı hedefleyen konferansa bu yıl Türkiye’den üst düzey katılımcı olarak Aydın Doğan Vakfı (ADV) Yönetim Kurulu Başkanı Hanzade Doğan Boyner davet edildi.

BM’deki oturumda açılış konuşmasını yapan Hanzade Doğan Boyner, ‘Ekonomik Güçlendirmede Eşitlik ve Denklik: Çok Paydaşlılığın Etkileşimi’ başlıklı oturumun moderatörlüğünü üstlendi.

‘ÖN YARGILAR ZARARLI’

Hanzade Doğan Boyner konuşmasında kadının bilimdeki rolünde yer alan kültürel engellerin ortadan kaldırılması gerektiğini belirtti. Bu ön yargıların bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik konularını daha maskülen (erkeksi) tanımladığını söyleyen Hanzade Doğan Boyner “Bu yargılar kız çocuklarımızı daha az yetenekli göstererek fen ve matematiğe yönelmesini engelliyor. Geçmişten gelen kültürel kalıntılar cinsiyetlerinden dolayı kızların temel eğitimini inkar etmek kadar ilkel ve zararlıdır. Cinsiyet eşitsizliği devletlerin, özel sektörün, bilim camiasının, BM bünyesindeki yetkililerin ve diğer paydaşların ortaya koyacağı işbirliği ile ortadan kaldırılabilir” dedi.

‘GİDİLECEK YOL VARDIR’

1923 yılında genç Türkiye Cumhuriyeti’nin hedeflerinden birinin kadınların bilimden sanata, en ileri sosyal konularındaki rolünün teşvik edilmesi olduğunu anlatan Hanzade Doğan Boyner “Dünyada olduğu gibi Türk toplumunda da kadının gelişimi için gidilecek yol vardır” diye konuştu.

‘YAKIN ÇALIŞACAĞIZ’

Hanzade Doğan Boyner şöyle devam etti: “Aydın Doğan Vakfı olarak cinsiyet eşitliğini sağlamak, kadınların ve kız çocuklarının sadece Türkiye’de değil dünyada bilimsel çalışmalara katılımını teşvik etmek için tüm paydaşlarla beraber yakın çalışacağımızın taahhüdünü paylaşmak isterim.” KIzLARA BURS YARDIMI ADV’nin çalışmalarını anlatan Hanzade Doğan Boyner “Kız öğrencilere burs yardımı sağlamak ve yurtlar yapmanın yanı sıra bilimde kız çocuklarına karşı olan önyargıların üstesinden gelmek için çalışıyoruz. Kızları bilime teşvik etmek için burs programları düzenliyoruz” dedi.

ÖNEMLİ İSİMLER KONFERANSTAYDI

Konferansın katılımcıları arasında, BM Genel Sekreteri Antûnio Guterres, BM Genel Kurul 72. Oturum Başkanı Miroslav Lajcak, Malta Eşitlik Bakanı Helena Dalli ile Prenses Dr. Nisreen El-Hashemite de vardı. Irak’ın kurucusu Kral Faysal’ın torunu olan Prenses Nisreen El-Hashemite İngiltere Kraliyet Bilim Akademisi Üyesi.

'ÖNCELİKLİ MİSYON KIZ ÇOCUKLARINA EĞİTİM'

Aydın Doğan Vakfı (ADV), 1996’daki kuruluşundan bu yana özellikle kız çocukların eğitimini desteklemeyi öncelikli misyon edindi. ADV, 23 Nisan 2005’te başlatılan ve Türkiye’nin en büyük eğitim seferberliği olan ‘Baba Beni Okula Gönder’in (BBOG) en büyük destekçisi oldu.

33 YURT YAPILDI

BBOG kapsamında verilen bursların yanı sıra 33 kız öğrenci yurdu yapıldı. Başta BBOG seferberliği olmak üzere, özel sektör ve devlet işbirliğiyle yapılan çalışmalar ilköğretimde kız-erkek farkının yok denecek seviyelere inmesine katkı sağladı. Vakıf, BBOG seferberliği kapsamında yaptırılan yurtlarda kalan kız çocukları için hazırlanan ve üniversite hazırlık süreçlerine yardımcı olmak üzere geliştirilen eğitim setleri, öğrencilerin gelişimleri ve doğru kariyer seçimleri için düzenlenen eğitimler ile yurt yöneticileri ve öğretmenlerine çeşitli eğitimler vermeye devam ediyor.

'DÜNYA TERÖRE KARŞI BİRLİK OLMALI'

Hanzade Doğan Boyner, dünyanın barış ve ilerlemeyi engelleyen terör eylemleriyle tehdit altında olduğunun altını çizerek, özellikle kadın ve kız çocuklarının masum hedefler olarak terörizmden en çok etkilenenler olduğunu belirtti. Hanzade Doğan Boyner, Türkiye’nin mültecilere temel imkânlar sağlamak ve eğitim vermek için elinden gelen çabayı gösterirken, teröre karşı da ciddi bir savaş verdiğini kaydetti.

‘KALICI BARIŞ İÇİN’

Hanzade Doğan Boyner şöyle devam etti: Kuzey Suriye terör örgütlerinin elinde kaldığı sürece kalıcı barışı sağlamak mümkün olmaz. Bu sebeple Türkiye bölgede operasyon yapıyor. İnsan hakları ve kadın hakları için tüm dünya devletleri teröre karşı birlik olmalı. Sadece barışın olduğu bir ortamda kadın haklarından bahsedebiliriz.’’