İlginç cep telefonu yasağı! Avrupa'da bir ilk... Artık kullanılamayacak
Akıllı telefonlar, hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Toplu taşımada, arkadaş buluşmalarında hatta konserlerde bile cep telefonları elimizden düşmüyor. Günümüzde birçok insan, anın tadını çıkarmak yerine telefonlarıyla zaman geçiriyor. Akıllı telefonların sosyal ilişkileri zayıflatmasına karşı ilk adım Fransa’daki bir kasabadan geldi. Yapılan oylamayla kamusal alanda akıllı telefon kullanımı yasaklandı. Prof. Dr. Ali Murat Kırık, “Kamusal alanlarda telefon kullanımını yasaklayan uygulamalar, dünya genelinde popülerlik kazandı. Yasaklar her zaman en iyi çözüm değil. Bu konuda daha kapsamlı ve kalıcı adımlar atılabilir!” diyerek önemli uyarılarda bulundu.
Elif Bayram
Elif Bayram / Posta.com.tr – Akıllı telefonlar merak ettiğimiz bir şeyi, bilmediğimiz bir yolu ya da aklımıza takılan soruları sormak için her zaman yanımızdalar. Bu teknolojik yardımcılar, hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline geldi ancak sosyal iletişimi olumsuz etkiliyor. Fransa’nın Seine-Port kasabasında kamusal alanda akıllı telefon kullanımı yasaklandı. Artık bu kasabada, sokakta yürürken, restoranlarda yemek yerken telefon kullanmak yasak. Prof. Dr. Ali Murat Kırık, “Bu konuda yasaklar çare değil. Alternatifler sunmak önemli. Kamusal alanların daha cazip hale getirilmesi, bu yönde atılacak adımlar arasında!” diyerek önemli noktalara dikkat çekti.
AKILLI TELEFON ARTIK YASAK
Akıllı telefonların sosyal hayata yönelik olumsuz etkileri, ülkelerin gündemine girmeye başladı. İki binden az kişinin yaşadığı Fransa'nın Seine-Port kasabasında kamusal alanlarda akıllı telefon kullanımı yasaklandı. Alınan kararla birlikte bu kasabada yaşayanlar sokaklarda, mağazalarda, kuaförlerde veya parklarda akıllı telefon kullanamayacak. Kasaba sokaklarında kaybolanların ise telefonlardaki haritaları kullanmak yerine diğer insanlardan yol tarifi istemesi gerekecek.
CEZA KESİLMEYECEK
Akıllı telefonlara karşı ulusal bir yasa bulunmaması nedeniyle söz konusu yönetmeliğin bir bağlayıcılığı bulunmuyor. Bu nedenle polisin kamusal alanda telefon kullananlara ceza kesme yetkisi de olmayacak.
DÜNYA GENELİNDE ARTTI
Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Görsel İletişim Tasarımı Anabilim Dalı Başkanı ve Dijital İletişim Araştırmacısı Prof. Dr. Ali Murat Kırık, “Kamusal alanlarda akıllı telefon kullanımını kısıtlayan veya yasaklayan uygulamalar dünya genelinde arttı. Japonya'da restoranlar, müşterilerin yemek yerken telefonlarını kullanmamalarını teşvik etmek adına ‘telefon yasaklama’ politikaları uyguluyor. Hindistan'da, trafik güvenliği endişesiyle araç kullanırken telefonla konuşmanın yasaklandığı şehirler bulunuyor. Norveç'te, bazı anaokullarında çocukların sosyal becerilerini geliştirmek adına gün boyunca telefon kullanımı yasaklandı. İngiltere'de de bazı okulların ders sırasında öğrencilerin dikkatini dağıtmamak için telefon kullanımını yasakladığı biliniyor” dedi.
Prof. Dr. Ali Murat Kırık
“SOSYAL BECERİLERİ GELİŞTİRMEYİ HEDEFLİYOR”
Prof. Dr. Ali Murat Kırık, “Türkiye'de, bazı eğitimciler ve uzmanlar kamusal alanlarda telefon kullanımının sınırlandırılması veya yasaklanması gerektiğini savunmaktadır. Bu yaklaşım, genç nesillerin fiziksel etkileşimlerini artırarak sosyal becerilerini geliştirmelerini desteklemeyi hedefler. Bununla birlikte, bu tür yasakların kişisel özgürlüklerin kısıtlanmasına yol açabileceği ve uygulanmasının zor olabileceği gibi endişeler de bulunmaktadır” diye konuştu.
“MAHREMİYET HAKLARINI İHLAL EDEBİLİR”
Akıllı telefonların hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geldiğini ancak bazı etik sorunları da beraberinde getirdiğini belirten Prof. Dr. Ali Murat Kırık, “Akıllı telefonlar ve sosyal medya platformları, kullanıcıların her anlarını kaydetmelerini ve paylaşmalarını kolaylaştırmıştır. Ancak, bu durum bazı etik sorunları da beraberinde getirmektedir. Öncelikle, kişisel mahremiyetin ihlali söz konusu olabilir. Özellikle, başkalarının rızası olmadan onları kaydetmek ve bu kayıtları paylaşmak, kişilerin mahremiyet haklarını ihlal edebilir” ifadelerini kullandı.
“YASAK ÇARE DEĞİL”
Fransa’daki bu kararın aslında sembolik bir yasak kararı olduğuna ve polislerin ceza kesme yetkilerinin bulunmadığına dikkat çeken Prof. Dr. Ali Murat Kırık, “Bu konuda yasak çare değil” diyerek dikkat edilmesi gereken noktaları anlattı:
Fransa'daki Seine-Port kasabasında kamusal alanda akıllı telefon kullanımının yasaklanması, sosyal etkileşim ve çevreyle bağlantı kurma endişelerine bir yanıt olarak görülebilir. Ancak, yasaklar her zaman en iyi çözüm olmayabilir. Bu konuda daha kapsamlı ve kalıcı çözümler için çeşitli adımlar atılabilir. Bilinçlendirme çalışmaları, toplumun telefon kullanımının olası olumsuz etkileri konusunda farkındalığını artırabilir. Bu kapsamda kamu spotları, eğitim programları ve çeşitli farkındalık çalışmaları yapılabilir.
“KAMUSAL ALANLAR DAHA CAZİP HALE GETİRİLMELİ”
Telefon kullanımının azaltılması için alternatif çözümler önerinin sunulması gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Ali Murat Kırık, “Telefon kullanımının sınırlandırılması için çeşitli uygulamalar ve araçlardan yararlanılabilir. Aynı zamanda bireylerin kendi telefon kullanım alışkanlıklarının farkında olması ve gerekli adımları atması da önemlidir. Telefon kullanımının azaltılması için insanlara alternatif sosyalleşme ve vakit geçirme imkânları sunulmalıdır. Alternatifler sunmak da önemlidir. Kamusal alanların daha cazip hale getirilmesi, bu yönde atılacak adımlar arasındadır” dedi.
Prof. Dr. Ali Murat Kırık, “Fransa'daki yasak kararının, farkındalığı artırması ve daha kapsamlı çözümler için bir başlangıç noktası olması önemlidir. Ancak sadece yasaklara değil, aynı zamanda bilinçlendirmeye ve teşviklere de önem verilmelidir” diye konuştu.
“BABASI ÖLÜRKEN VİDEO ÇEKTİ”
Öte yandan sosyal medyada bir genç kızın, babasının ölüm anını ağlayarak çektiği kamera görüntüleriyle paylaşması büyük tepki çekti. Yaptığı paylaşımla sosyal medyada gündem olan genç kız videosunu “Aşk acısı da neymiş, sizin hiç canınızdan çok sevdiğiniz insan gözünüzün önünde öldü mü?” notuyla yayınladı. “Teknolojinin bu şekilde kullanılması gerçeklikle bağlantıyı zayıflatabilir” diyen Prof. Dr. Ali Murat Kırık, sözlerine şöyle devam etti:
Örneğin, sevdikleri birinin ölümü sırasında video çekmek veya cenaze töreninde video çekip paylaşmak, ölüm gibi hassas bir konuda saygısızlık olarak algılanabilir. Bu tür davranışlar, toplumda duygusal yaralar açabilir ve insan ilişkilerini olumsuz etkileyebilir. Teknolojinin bu şekilde kullanılması gerçeklikle bağlantıyı zayıflatabilir. Bir olayın kaydedilmesi ve sosyal medyada paylaşılması, olayın gerçekliğini değiştirebilir ve manipüle edebilir. Olaylar, sadece izleyicilerin beğenisini ve dikkatini çekmek için kullanılabilir ve gerçek anlamını yitirebilir.
- Turistik Doğu Ekspresi yola çıkıyor! Yeni sezon seferleri Pazartesi günü başlayacak
- Emeklilikte yeni torba kanun TBMM'de! Bin 800 gün prime emekli maaşı
- Türkiye'nin köklü meşrubat firması her şeyini satıyor
- Asgari ücrette gözler 3. toplantıda: 'İşçi tarafı bu rakamın altını imzalamaz'
- Ev sahibi olmak isteyenler yıl sonunda atağa geçti! Geçen yılı geçti