'Islıkçı profesör'e şok!

2008 yılında, 'Halimem' türküsünü fakülte koridorunda ıslıkla çaldığı için, fakülte yönetimi tarafından ’maaş kesimi’ ve ’kınama’ cezası verilen, ancak daha sonraki süreçte Akdeniz Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şafak Aksoy’dan 4 bin lira tazminat kazanan aynı fakültenin öğretim üyesi Prof. Dr. Orhan Kuruüzüm’e kötü haber geldi.

>> İŞTE TAZMİNAT ZİYAFETİ

Yargıtay’ın yerel mahkeme kararını bozması üzerine Prof. Dr. Kuruüzüm, aldığı 4 bin lira tazminatı faiz, avukatlık ücretleri ve mahkeme masraflarıyla birlikte 10 bin lira olarak geri ödeyecek.

'TÜRKÜYLE GÖNDERME YAPIYOR' İDDİASI

Akdeniz Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Orhan Kuruüzüm hakkında 2008 yılında, Dekan Prof. Dr. Şafak Aksoy’un makam odasının önünden geçerken ’Halimem türküsünü ıslıkla çaldığı’ gerekçesiyle soruşturma açıldı. Prof. Dr. Kuruüzüm’ün, Bolu yöresinin meşhur türküsü ’Halimem’in, ’Alçaklara karlar yağdı üşümedin mi/Sen bu işin sonunu düşünmedin mi’ nakaratını fakültenin koridorunda elinde çay bardağı ile yürürken ıslıkla çalmasının fakülte yönetimine gönderme olduğu ileri sürüldü.

MAAŞINDAN 100 TL KESİLDİ, KINAMA CEZASI VERİLDİ

Soruşturma sonunda Prof. Dr. Kuruüzüm’e 30’da 1 oranında maaş kesim cezası verildi ve maaşından 100 lira kesildi. Islık mağduru profesörün cezanın iptaline ilişkin başvurusunu değerlendiren Yüksek Öğretim Kurumu, savunma alınmadan uygulandığı için cezanın iptaline karar verince, Prof. Dr. Kuruüzüm hakkında ikinci kez aynı nedenle soruşturma açıldı, bu kez savunması alınarak kınama cezası verildi.

Bu soruşturmalar sırasında Dekan Prof. Dr. Aksoy’un, Prof. Dr. Kuruüzüm hakkında söylediği, "Sözde araştırma yapmak üzere üniversiteden para aldığı, ancak herhangi bir araştırmada bulunmadığı, böylece üniversiteden haksız kazanç elde ettiği" yönündeki sözleri medyaya yansıdı. Prof. Dr. Kuruüzüm, bu sözler nedeniyle Dekan Prof. Dr. Aksoy hakkında, 2009 yılının Mayıs ayında 20 bin liralık tazminat davası açtı.

4 BİN LİRA TAZMİNATLA DÖNER EKMEK ISMARLADI

Antalya 6’ncı Asliye Hukuk Mahkemesi kararında, Prof. Dr. Aksoy’un medyaya yansıyan açıklamaları nedeniyle Prof. Dr. Kuruüzüm’e 4 bin lira tazminat ödenmesine karar verdi. Prof. Dr. Kuruüzüm kazandığı 4 bin lira tazminatın 2 bin lirasıyla üniversitede öğrencilere ekmek arası döner ve ayran ısmarladı.

YARGITAY İPTAL ETTİ

Mahkemenin kararı Dekan Prof. Dr. Şafak Aksoy tarafından temyiz edildi. Yargıtay 4’üncü Hukuk Dairesi, kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken kişilere zarar vermesinin ilgili kamu kurumunun hizmet kusurunu oluşturduğu ve bu durumda sorumlunun, kamu görevlisinin emrinde çalışmakta olduğu kamu kurumu olup, davanın da o kurum aleyhine açılması gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin kararını bozdu.

DAVAYI ÜNİVERSİTEYE AÇABİLECEK

Antalya 6’ıncı Asliye Hukuk Mahkemesi Yargıtay 4’üncü Hukuk Dairesi’nin bu kararı doğrultusunda yeniden gördüğü davada, daha önce 4 bin lira tazminat ödemeye mahkum ettiği Prof. Dr. Şafak Aksoy hakkındaki kararını değiştirerek, davanın kamu kurumuna (Akdeniz Üniversitesi) açılması gerektiğini belirterek tazminatı iptal etti. Mahkeme, Dekan Prof. Dr. Şafak Aksoy’dan 4 bin lira tazminat alan Prof. Dr. Orhan Kuruüzüm’ün tazminatı iade etmesini de kararlaştırdı. Karar uyarınca, Prof. Dr. Kuruüzüm aldığı tazminatI avukat ücretleri, faizler, harç ve masraflarla birlikte yaklaşık 10 bin lira olarak Prof. Dr. Şafak Aksoy’a geri ödeyecek. Ancak, Prof. Dr. Kuruüzüm, Antalya 6’ıncı Asliye Hukuk Mahkemesi’nin yeni kararının iptali için Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulundu.

’MEMURA GÖRÜLMEMİŞ DOKUNULMAZLIK’

Kazandığı tazminatı iki katından fazla geri ödemek durumunda kalan Prof. Dr. Kuruüzüm, kamuoyunda ’Haberal Kanunu’ olarak bilinen düzenlemeden sonra Yargıtay ve yerel mahkemelerin, devlet memurlarına bugüne kadar görülmemiş şekilde dokunulmazlık tanıdığını öne sürdü. Dokunulmazlıkları yayma ve koruma uğruna mahkemelerin ’eşyaya ceza vermeye bile’ razı göründüklerini öne süren Prof. Dr. Kuruüzüm, şöyle konuştu:

"Bu yeni içtihat oluşturma gayreti, evrensel hukuk önünde rezil olma riskinin bile önüne geçmiş bulunmaktadır. Bundan sonra hiçbir vatandaş kendisine küfür eden, aşağılayan, iftira atan, psikolojik tacizde bulunan, sözün özü haksız fiil uygulayan devlet memuruna dava açamayacak, onun yerine memurun çalıştığı kuruma dava açacak. Her şeyden önce bir kurum, insana haksız fiil uygulayamaz. Bu, hayatın doğal akışına, akla ve mantığa aykırıdır."

DHA