İstanbul’da yakalanan casusların hedefinde Wi-Fi şifreleri var! Uzman isim: Sadece internet şifrenizi değil ağ adınızı da gizli tutmalısınız
Türkiye'de Mossad adına "uluslararası casusluk" faaliyeti yaptıkları iddiasıyla tutuklanan şüphelilerle ilgili önemli bilgiler ortaya çıktı. Casusların, sosyal medya üzerinden kolayca hedef kitlelerine ulaşabildiklerine dikkat çeken, Doç. Dr. Ali Murat Kırık, “İstanbul’da yakalanan Mossad casuslarının hedefinde Wi-Fi şifreleri olması, dijital güvenliğin önemini bir kez daha ortaya koyuyor. Casusluk faaliyetleri de artık sosyal medyadan yürütülüyor!” diyerek önemli uyarılarda bulundu.
Elif Bayram / Posta.com.tr - İsrail Dış İstihbarat Servisi Mossad adına casusluk yaptıkları öne sürülen 34 şüpheli İstanbul'da yakalandı. İstanbul'da yakalanan casusların, sosyal medya üzerinden kendilerine yeni bir takım örgüt üyeleri devşirdikleri ve çektikleri her fotoğraf için Mossad' dan 100 dolar ödeme aldıkları ortaya çıktı. Peki Mossad’ın İstanbul planı ne? Neden Türkiye’deki Filistinli ailelerin Wi-Fi şifrelerini ele geçirmek istiyorlar? Siber saldırı yöntemlerini nasıl kullanıyorlar? Doç. Dr. Ali Murat Kırık, “Sosyal medya, casusluk faaliyetleri için çok uygun bir platform sunuyor. Casuslar, sosyal medya üzerinden kolayca kitlelere ulaşıp kişisel bilgilerine erişebiliyor” diyerek dikkat edilmesi gereken noktaları anlattı.
CASUSLARIN HEDEFİNDE Wİ-Fİ ŞİFRELERİ VAR
MOSSAD'a çalıştıkları iddiasıyla Türkiye'de yabancı uyruklulara yönelik casusluk faaliyetleri yürüttükleri tespit edilen 34 şüpheliyle ilgili yeni bilgiler ortaya çıktı. Gözaltına alınan şüpheliler, Türkiye’de yaşayan yabancılara yönelik keşif, takip ve adam kaçırma planlamakla suçlanıyor.
Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Görsel İletişim Tasarımı Anabilim Dalı Başkanı ve Bilişim Uzmanı Doç. Dr. Ali Murat Kırık, “İstanbul'da yakalanan casusların hedefinde Wi-Fi şifreleri olması, internette güvenliğin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Yıllardır üzerine basa basa söylediğimiz en temel husus dijital güvenlik. İstanbul’da yakalanan MOSSAD casuslarının hedefinde Wi-Fi şifreleri olması, dijital güvenliğin önemini bir kez daha ortaya koyuyor. Casuslar, Wi-Fi şifrelerini ele geçirerek, kişilerin kişisel bilgilerine, iletişimlerine ve diğer hassas bilgilerine ulaşabiliyor” dedi.
“SADECE ŞİFRENİZİ DEĞİL AĞ ADINIZI DA GİZLİ TUTMALISINIZ”
“İstanbul'da yaşanan casusluk olayları gösteriyor ki, Wi-Fi şifrenizi güçlü tutmak önemlidir” diyen Doç. Dr. Ali Murat Kırık, internette güvenliği sağlamak için önerilerde bulundu:
İnternette güvenliği sağlamak için temel adımlardan biri güçlü şifreler kullanmaktır. Kişisel bilgilerden türetilmiş şifrelerden kaçınılmalıdır. Şifrenizi düzenli olarak değiştirmek, güvenlik önlemlerini güncel tutmak açısından kritiktir. Özellikle İstanbul'da yaşanan casusluk olayları gösteriyor ki, Wi-Fi şifrenizi güçlü tutmak önemlidir. En az 20 karakter uzunluğunda bir şifre kullanmalı, büyük-küçük harfler, sayılar ve özel karakterleri içermelisiniz. Kişisel bilgilerle bağlantılı şifrelerden kaçınmalı ve şifrenizi düzenli olarak değiştirmelisiniz. Wi-Fi ağınızı korumak için ağ adını ve şifresini gizli tutmalısınız.
Doç. Dr. Ali Murat Kırık
“TEHDİTLERİ ENGELLER”
İnternet güvenliği konusunda kullanıcıları uyaran Doç. Dr. Ali Murat Kırık, “Sadece güvendiğiniz kişilere ağ erişimi vererek, bilgisayar korsanlarının ve casusların girişini sınırlayabilirsiniz. İki faktörlü kimlik doğrulama kullanmak, şifrenizi başka bir güvenlik katmanı ile güçlendirmenin etkili bir yoludur. Telefonunuza gönderilen bir doğrulama kodu veya biyometrik onay gibi ikinci bir faktör, güvenliği artırabilir. Bilgisayarınızı zararlı yazılımlardan ve çeşitli saldırılardan korumak için antivirüs ve güvenlik duvarı yazılımları kullanmalısınız. Bu, bilgisayarınızın güvenliğini sürekli olarak izleyerek potansiyel tehditleri engeller” diye konuştu.
“ARTIK CASUSLUK FAALİYETLERİ DE SOSYAL MEDYADAN YÜRÜTÜLÜYOR”
Günümüzde casusların sosyal medya mecralarını aktif olarak kullandıklarına dikkat çeken Doç. Dr. Ali Murat Kırık, “Artık casusluk faaliyetleri de sosyal medyadan yürütülüyor diyebiliriz. Sosyal medya, casusluk faaliyetleri için çok uygun bir platform sunuyor. Casuslar, sosyal medya üzerinden kolayca hedef kitlelerine ulaşabiliyor, onları kandırabiliyor ve kişisel bilgilerine erişebiliyor” ifadelerini kullandı.
FOTOĞRAF BAŞI 100 DOLAR ALDILAR
Sosyal medyanın, istihbarat faaliyetleri için giderek daha önemli bir platform haline geldiğine dikkat çeken Doç. Dr. Ali Murat Kırık, “İstanbul’da yakalanan casusların, sosyal medya üzerinden kendilerine yeni bir takım örgüt üyeleri devşirdikleri ve çektikleri her fotoğraf için MOSSAD'dan 100 dolar ödeme aldıkları ortaya çıktı. Bu, casusluk faaliyetlerinde sosyal medyanın giderek daha önemli bir rol oynadığını gösteriyor. Sosyal medya, istihbarat faaliyetleri için giderek daha önemli bir platform haline geliyor. Casuslar, sosyal medya üzerinden kolayca kişisel bilgilerine erişebiliyor. Sosyal medya kullanıcılarının, istihbarata karşı dikkatli olmaları gerekiyor” dedi.
“BİLGİLERİNİZE ERİŞMEK İÇİN BAHANE ARIYOR OLABİLİRLER”
“Sosyal medyada kişisel bilgilerinizi paylaşırken dikkatli olun” diyen Doç. Dr. Ali Murat Kırık, sözlerine şöyle devam etti:
Sosyal medyada tanımadığınız kişilerden gelen mesajlara dikkat edin. Bu kişiler, sizi kandırmaya çalışabilir veya kişisel bilgilerinize erişmek için bir bahane arıyor olabilir. Sosyal medyada paylaştığınız içeriklere dikkat edin. Sosyal medya hesaplarınızın gizlilik ayarlarını gözden geçirin. Bu ayarları, yalnızca güvendiğiniz kişilerin içeriğinizi görmesini sağlamak için kullanın. Sosyal medyadaki haberleri ve bilgileri dikkatli bir şekilde değerlendirin. Kaynakları doğrulayın ve şüpheli görünen içeriklere ve linklere karşı dikkatli olun.
“AĞ GÜVENLİĞİ ZAYIFLIĞINA DİKKAT”
Wi-Fi ağlarının güvenliğine dikkat çeken Doç. Dr. Ali Murat Kırık, “Wi-Fi şifrelerini ele geçirerek bağlı cihazlardan internete erişim sağlamak mümkündür. Bu durum, Wi-Fi ağına bağlı kullanıcıların paylaşımlarına da potansiyel olarak erişilmesine yol açabilir. Wi-Fi şifrelerini ele geçirmenin çeşitli yolları bulunmaktadır. Bunların başında ağ güvenliği zayıflıkları geliyor. Wi-Fi ağlarının düşük güvenlik önlemleri içermesi veya basit parolaların kullanılması gibi zayıflıklar, şifrelerin ele geçirilmesine zemin hazırlayabilir. Bu durumda, şifreyi tahmin etmek veya kırmak kolay olabilir.” dedi.
“ESKİ ŞİFRELEME SİSTEMLERİ DAHA SAVUNMASIZ”
Wi-Fi ağlarında, özellikle eski şifreleme sistemlerinin daha savunmasız olduğunu belirten Doç. Dr. Ali Murat Kırık sözlerine şöyle devam etti:
Wi-Fi ağlarına yönelik çeşitli saldırı teknikleri bulunmaktadır. Özellikle eski şifreleme protokolleri, WEP ve WPA gibi, kablosuz ağ saldırılarına daha savunmasız olabilir. Son olarak da sosyal mühendislik, sahte Wi-Fi ağları oluşturarak kullanıcıların güvenini kazanma ve şifre talep etme yöntemlerini içerir. Wi-Fi şifrelerinin ele geçirilmesi, kişisel bilgilerin ve hassas verilerin tehlikeye girmesine neden olabilir.