Gündemİzmir'de cezaevi personel aracına saldırı davasında yeni gelişme

İzmir'de cezaevi personel aracına saldırı davasında yeni gelişme

Paylaş
İzmir'de cezaevi personel aracına saldırı davasında yeni gelişme

Bursa'da, geçen yıl cezaevi personeli aracına düzenlenen bombalı saldırının faillerinden olan terör örgütü MLKP üyesi Cebrail Gündoğdu (43), 2017 yılında İzmir'in Buca ilçesinde 10 kişinin yaralandığı cezaevi personeli aracına düzenlenen bombalı saldırının sanığı olarak hakim karşısına çıktı. Gündoğdu'nun yanı sıra Bursa'da düzenlenen saldırının ardından ona yardım ettikleri iddiasıyla 7 sanığın daha yargılandığı davada tüm sanıklar üzerlerine atılı suçlamaları reddederken, Gündoğdu kendisine komplo kurulduğunu savundu. Dosyada, Gündoğdu dışında tutuklu yargılanan 4 sanık tahliye edildi.

Bursa'da geçen yıl 20 Nisan'da infaz koruma memurlarının bulunduğu servisin geçişi sırasında kumandalı el yapımı patlayıcıyla (EYP) yapılan saldırının faillerinden 'Emre Zafir' kod adlı Cebrail Gündoğdu'nun Balıkesir'in Ayvalık ilçesinde saklandığı tespit edildi. Saldırganın İzmir'in Bergama ilçesine, ardından Dikili, Çiğli ve en son Menemen ilçelerinde örgütün hücre evlerinde kaldığı saptandı. Gündoğdu, düzenlenen operasyonla Menemen'de yakalandı. Gündoğdu'nun, Buca ilçesinde 31 Ağustos 2017 tarihinde 10 kişinin yaralandığı cezaevi saldırı aracına düzenlenen bombalı saldırının da faili olduğu ortaya çıktı. Soruşturma kapsamında Bursa'daki patlama olayında Gündoğdu'ya yardım ettikleri gerekçesiyle 7 şüpheli gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerin ardından adliyeye sevk edilen Dilara K., Rana İ., Tuğba E. ve Kazım Ö. tutuklanırken, Umut Ö., Doğan Ö. ve Sertif S. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Soruşturmanın ardından iddianame hazırlandı. İddianamede MLKP üyesi Gündoğdu hakkında 'devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak', 10'ar kez 'kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürmeye teşebbüs', 'patlayıcı madde kullanarak mala zarar vermek' ve 'tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurmak' suçlarından, 7 sanık hakkında ise 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan hapis cezası istendi. İddianame İzmir 18'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi.

'UFAK BİR KATKIM YOK'

Sanıkların yargılanmalarına bugün 18'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı. Tutuklu sanıklar Cebrail Gündoğdu, Dilara K., Rana İ., tutuksuz sanıklar Umut Ö. ve Doğan Ö. ise duruşmaya SEGBİS ile katıldı. Diğer tutuklu sanıklar Tuğba E., Kazım Ö., tutuksuz sanık Sertif S. ile avukatlar ve mağdurlar salonda hazır bulundu. Mahkeme başkanının iddianameyi okunmasıyla yargılama başlarken, savunma için ilk söz Gündoğdu'ya verildi.

Haberin Devamı

Üzerine atılan suçlamaları kabul etmeyen sanık, "Savunmamı detaylı hazırlayamadım. Avukatımla sağlıklı görüşemedim. İddianame bana iletilmedi. Bundan dolayı İzmir'e nakledilmeyi talep ediyorum. İzmir eylemiyle yargılanan hiç kimsenin ilişiği bulunmamaktadır. Benim suçlanacağım da bir şey yok. Birçok kişinin ifadesine başvurulmuş. Sadece bir kişi olayı benim yaptığımı düşündüğünü söylediği için yargılanıyorum. O gün orada olduğuma dair somut bir şey yok. İzmir eyleminde benim en ufak bir katkım yoktur" dedi.

'SAHTE KİMLİK KULLANMAK ZORUNDA KALDIM'

Sahte kimlikle yakalanması ve kendisini farklı isimlerle tanıtması hakkında sorulan soruyu da yanıtlayan Gündoğdu, "İfade verenlerin bir kısmı olay tarihinde Suriye'de, 1'i İzmir'de olduğumu söylemiş. Bu ifadelerin hepsi düzmece ve senaryodur. Askerlik sorunum ve emniyet tarafından çok rahatsız edildiğim için sahte kimlik kullanmak zorunda kaldım. Kendimi de 'Onur' olarak tanıttım" ifadelerini kullandı.

'EVİMİN ADRESİNİ POLİSLERE BEN VERDİM'

Gündoğdu'nun ardından söz verilen sanık Dilara K., suçsuz olduğunu savunarak beraat talebinde bulundu. Dilara K., "Gözaltına alındığımda 'Onur' olarak tanıdığım kişinin adının 'Cebrail' olduğunu öğrendim. Annemin kafesine müşteri olarak gelirdi. 2020 yılı haziran ayında öğrenci olarak okuduğum İzmir'den yaz tatilinde Ayvalık'a dönmüştüm. Orada karşılaştığımızda sanık, İzmir'de işi olduğunu ve oraya gideceğini söylemişti. Ben de isterse benim öğrenci evimin boş olduğunu ve kalabileceğini söyledim. O da kabul etti. Birkaç gün sonra da anahtarları getirdi. Kendisini bir daha hiç görmedim. Evim hücre evi olsa adresini polislere ben vermezdim. Öğrenim hayatım riske girdi. Beraatimi istiyorum" dedi.

'ASKERLİKLE İLGİLİ SIKINTILARI OLDUĞUNU SÖYLEDİ'

Duruşmada savunma yapan tutuklu sanıklardan Kazım Ö., Gündoğdu'nun gözaltı haberi geldiğinde ailesiyle birlikte emniyete gittiğini ve hakkındaki gözaltı kararını da burada öğrendiğini söyledi. Tutuklu sanıklardan Dilara K.'nın annesi tutuklu sanık Rana İ., Gündoğdu'nun adını 'Onur' olarak bildiklerini belirterek, "Ayvalık'ta kafe işletiyoruz.

Haberin Devamı

Onur da kafeye dönem dönem geliyordu. Annemi kaybettiğimde taziyeye dahi geldi. Çok kibardı. Hiçbir şekilde şüphelenmedim. 2022 Haziran ayında yeniden kafeye geldiğinde kanser riski taşıdığını ve Ege Üniversitesi Hastanesi'nde tedavi olması gerektiğini söyledi. Annemi de kanserden kaybettiğim için yaz tatili olması sebebiyle kızımın öğrenci evinin anahtarını vermeyi biz teklif ettik. Anahtarı 2-3 gün sonra getirdi. Daha sonra kız arkadaşıyla tatil yapmak istediğini söyledi ve biz de bir ev sonrasında da pansiyon ayarladık. Olaylarla hiçbir ilgimiz yok" dedi.

'HERHANGİ ÖRGÜTLE YÜRÜYÜŞE BİLE KATILMIŞ DEĞİLİM'

Ayvalık'ta Gündoğdu'ya evini bir hafta kiraya verdiğini belirten tutuksuz sanık Tuğba E., "Rana'yı çok eskiden tanırdım. Bana şahsı 'Onur' olarak tanıttılar. Tatil için ev aradığını söylediler. Ben de evi kendisine bir haftalığına kiraladım. Süre dolunca Rana ile birlikte anahtarı almaya gittim. Adını 'Onur' olarak bildiğim kişi kendisini pansiyona bırakmamızı rica etti. Onu pansiyona bıraktıktan sonra bir daha hiç görmedim. Herhangi örgütle yürüyüşe bile katılmış değilim. İşimden ayrılmak zorunda kaldım. Suçsuzum ve beraatimi istiyorum" ifadelerini kullandı.

'PSİKOLOJİK YARDIM ALIYORUM'

Gündoğdu'nun gittiği pansiyonun sahibi olan Doğan Ö., hiçbir terör örgütüyle bağının bulunmadığını ve Gündoğdu'yu sadece o akşam gördüğünü, birkaç saat durduktan sonra da ayrıldığını söyledi. Savunmasını yapan sanıklardan Umut Ö., sanığı yalnızca bir kez gördüğünü ve tanımadığını belirtip, "Rana ile kafede otururken Onur'dan bahsetti ve pansiyonda olduğunu söyledi. Pansiyona gittiğimde oradaydı ama çok sarhoştu. Bergama'ya gideceğini söyledi. Ben de kendisini bırakabileceğimi söyledim. Bırakıp, geri döndüm. Psikolojik yardım alıyorum. Tahliyemi istiyorum" dedi.

'GERÇEK ADINI EMNİYETTE ÖĞRENDİM'

Gündoğdu'nun kendisini Yunus olarak tanıttığını belirten Sertif S. ise "Ben şahsı tanımam. Kazım tanıştırdı. İş ayarlamamız gerektiğini ve kalacak yeri olmadığını söyledi. Böyle olunca ben de yanıma aldım. 2 gün TIR'da yattı. 3'üncü gün çıkıp gitti. Biz de aynı akşam Kazım'la buluştuk. Ona arkadaşının gittiğini söyledim. Sonrasında da gözaltına alındım. İnsani olarak 2 gün arabada kalmasını kabul ettim. Ev kiralayacağını söylemişti. Kendisini 'Yunus' olarak tanıttı. Gerçek adını emniyette öğrendim" açıklamalarında bulundu.

Sanıkların ardından söz alan avukatları, müvekkilleri için tahliye talebinde bulundu. Savunmaların ardından ara karar açıklandı. Gündoğdu'nun tutukluluk halinin devamına karar veren heyet, diğer tutuklu sanıkların adli kontrol şartıyla tahliyesine ve tanıkların dinlenmesine hükmedip, duruşmayı 15 Mart'a erteledi.

Haberin Devamı