Kemal Kılıçdaroğlu'ndan 28 Mayıs sonrası flaş açıklamalar! CNN TÜRK'te gazeteciler değerlendirdi
28 Mayıs sonrası CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, canlı yayına katıldı. Kılıçdaroğlu, "Beklediğimiz olmadı, üzüldük ama yine de ben o akşam konuştum; kazanamadık ama ortaya çıkan tablo ağır bir yenilgi değil." dedi. CNN TÜRK'te gazeteciler Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarını değerlendirdi.
Kemal Kılıçdaroğlu katıldığı televizyon programında "Benim açımdan her şey doğruydu. Pişmanlığım yok, kazanacağımıza inanıyorduk. Neredeyse tüm anketlerde bunu söylüyordu. Beklediğimiz olmadı, üzüldük ama yine de ben o akşam konuştum; kazanamadık ama ortaya çıkan tablo ağır bir yenilgi değil. Bu seçimde CHP kadar hazırlık yapan parti yok. Kurultay kararı aldık. Yetkiyi partililerimize bıraktık. Genel başkanlık bizde çok önemli değildir. Yerel seçimlerden önce Kurultay yapılmalı" dedi. Ekrem İmamoğlu içinde "Burayı bırakıp başka şey yapmak olmaz. Niye genel başkan adayı oluyorsun demem ama önce İstanbul" ifadelerini kullandı. CNN TÜRK ekranlarında Semiha Şahin'in sunduğu Akıl Çemberi programında Hürriyet gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi ve Milliyet yazarı Özay Şendir, Kılıçdaroğlu'nun açıklamlarını değerlendirdi.
Hürriyet gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi: Kılıçdaroğlu'nun başarılı şeklindeki açıklamarına katılmıyorum. Normalde Kılıçdaroğlu tutarlı bir lider olsaydı, o gün seçim gecesi istifa etmesi gerekirdi. Bakın 14 Ağustos 2014 cumhurbaşkanlığı seçiminde Recep Tayyip Erdoğan yüzde 51.79 oy almış, bugünkü aldığı oydan daha düşük. Karşısında Ekmeleddin İhsanoğlu ve Selahattin Demirtaş, toplam aldıkları oy yüzde 48.21. 24 Haziran 2018 seçimleri Recep Tayyip Erdoğan bugünkü aldığı oyun biraz üstünde almış, yüzde 52,39. Karşısındaki muhalefetin; Muharrem İnce, Meral Akşener, Selahattin Demirtaş, Temel Karamollaoğlu ve Doğu Perinçek toplam oyu yüzde 47,41. Kılıçdaroğlu bunun üzerine ne koydu, hiçbir şey yok. Yani 6 partiyi bir araya getirdi.
Cumhuriyet Halk Partisi'nin listeleri %1 oyu bile olmayan partilere dağıttı. Yetmedi Kandil'in desteğini aldı. Yetmedi 2. turda Ümit Özdağ ile anlaştı. Sonuç Ekmeleddin İhsanoğlu'nun girdiği seçimde aldığı oy oranına bile yetişemedi. Bunun neresi başarı? Normalde Kılıçdaroğlu eğer tutarlı bir lider olsaydı. 2. tura giriyorsunuz iki tane aday var. Birisi Erdoğan'a oy verecek, birisi Erdoğan'ın karşısındakine oy verecek. Biz bu programlarda ne dedik. Bu anket firmaları muhalefeti kandırıyor. Bu anket firmaları %70 ile başladılar. Bu anket firmaları muhalefeti kandırıyorlar. Ve büyük beklenti oluşturuyorlar. Seçim gecesi çok büyük hayal kırıklığının yaşanmasına sebep olacak dedik. Biz bunu söyledik. Anket firmaların sahipleri ve onları destekleyen gazeteciler %60 ile başladılar. En mütevazisi yüzde 55'lere indi.
Bugün Kılıçdaroğlu diyor ki hiçbir yaptığımız yanlış yoktur. Anket firmaları kazanacağımızı söylüyordu, bizde kazanacağımıza inanıyorduk. İşte anket firmaları ile yola çıkarsanız netice bu olur. Peki pişman mısınız diye soruyorlar pişman değilim diyor. O da önemli. Bir özeleştiri yapmıyor. Yani sorunun altında şu var. Sen adaylıkta ısrar etmeseydin, Ekrem İmamoğlu ya da Mansur Yavaş olsaydı belki de biz bu seçimi alırdık. Sen ısrar ettiğin için kaybettik. O sorunun altında yatan o. Hayır diyor pişman değilim doğru olanı yaptım diyor.
Tabi orada bir gazetecinin çokta oraya girmemesi gerekiyor. Bir elverseydiniz diyor. Niye elverecek, burası padişahlık sistemi mi? Kim o? Ekrem İmamoğlu'na partiyi bırakın demek. Gazeteci olarka bu bizim işimiz değil. Onu Cumhuriyet Halk Partisi delegeleri bilir. Yani sen çekil şunu yerine getir, sen çekil bunu getir, sen çekil buna el ver. Demokrasilerde el verme olmaz. İkincisi bir partinin başına kimin geleceğini, kimin çekileceğini biz karar vermeyiz. O sınırı korumak gerekiyor. Elbetteki eleştirebilir ama kimin o partiyi yöneteceğine biz karar vermeyiz. Gazeteciler parti yönetmez. Gazeteciler parti yönetecisi tayin edilmez. O sınır çok aşıldı. O sınırda durmak gerekiyor. Diyor ki aday olacak mısınız?
Buradaki şey şu Kılıçdarlu'ndan ben partiyi Kurultay'a götüreceğim ama aday olmayacağım gibi bir cevap alınmaya çalışılıyor. Kılıçdaroğlu bu konuda tecrübeli bir politikacı, aday olup olmamanın hiçbir önemi yok, ben gidip adayım demem. Bu söz nedir: Bir Aday değilim demiyor. Siyasilerin ne dediği önemlidir, ne demediği de o kadar önemlidir. Ben aday değilim demiyor bu önemli. İkincisi CHP genel başkanları zaten kendileri aday olmaz. İl başkanları toplanır. Delegeler toplanır aday gösterilir.
Ben Kılıçdaroğlu'nın bu Kurultay'da aday olacağını düşünüyorum. Önemli bir açıklaması var oda; Kurultay'ın yerel seçimlerden önce yapılacağını söylüyor. Çünkü şu vardı; Ekim ayına kadar ilçe ve il kongreleri yapılır. Ama büyük Kurultay'a gelince aynı Meral Akşener'in yaptığı gibi yerel seçim sonrasına bırakılır. Son kararı mı bilmiyorum. Daha sonra bilgi dahilinde değişiklik yapılabilir. Belediye başkanları ile ilgili yapılan açıklamada mektubun üzerindeki adres Ekrem İmamoğlu. Çünkü Ekrem İmamoğlu cumhurbaşkanı adayı olacağı zamanda Kılıçdaroğlu, Ankara'ya çağırdığında onu söylemişti.
Sen İstanbul'a hizmet etmek için milletten yetki aldın. İstanbul'a hizmet et diye. Bu 28 Mayıs seçimlerinden sonra 2 kez görüştüler. İkinci görüşmede kahvaltıda da sen İstanbul'a dön, İstanbul'a hizmet et, seni aday göstereceğiz seçimleri kazan ondan sonra genel politikaya bakarsın demişti ama Ekrem İmamoğlu öyle gözükmüyor. Tabi nereye varacak, aday olacak mı olmayacak mı, İmamoğlu için onu söylemek şu an için söylemem. Aynı noktada duruyor Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul halkı sana hizmet et diye oy verdi.
Sen öncelikle İstanbul'a hizmet et, seçimlere hazırlan. Ama diyor genel başkanlığa aday olman da hakkındır. Bir yandan da çok istiyorsan genel başkanı adayı olursun, seçilirsin ya da kaybedersin diyor. Bir yandan da o kapıyı kapatmıyor. Ondan çekinmediğini ifade ediyor. Aday olursan yarışırız veya yarışmayız da demiyor. Aday olursan sonuçlarına katlanırsın diyor.