Maden faciasında çarpıcı tespit! ‘Bu yüzden yasak’ deyip uyardı: Patlamayı tetikliyor
Türkiye, Bartın Amasra’daki maden ocağından gelen kara haberle yıkıldı. Maden ocağında meydana gelen patlamada 41 işçi hayatını kaybetti. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, facianın nedeninin grizu patlamasını olduğunu belirtti. Dr. Öğr. Üyesi Nuri Bingöl, yeraltında cep telefonunun dahi patlamaya neden olabileceğini ifade ederek madenlerde grizu patlamasına yol açan sebeplere ve patlama riskinin nasıl azaltılabileceğine dair önemli uyarılarda bulundu.
İpek Alemdar Göde / Posta.com.tr Bartın’da önceki gün meydana gelen maden faciasında 41 kişi hayatını kaybetti. Facianın ardından Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, meydana gelen patlamanın kaynağının grizu olduğunu ifade etti. Dr. Öğr. Üyesi Nuri Bingöl, maden ocaklarında tehlikenin tamamen yok edilemeyeceğini, ancak kabul edilebilir minimal hale düşürülebileceğini belirtti.
Bingöl, grizu patlamasının meydana gelişi hakkında, “Yapılan açıklamada facianın sebebinin grizu olduğu belirtildi. Grizu da metan gazının madende açığa çıkmış halidir. Aslında metan bizim ocakta kullandığımız doğal gaz. Biz bunu kontrollü bir şekilde kullanıyoruz ama tehlike, açığa çıktığındaki oranda başlıyor. Metan gazı için geçerli bir oran vardır. Mesela 100 metrekarelik bir mutfakta 5 metreküplük bir gaz taşması olduğu zaman patlama sınırına gelmiş oluyor. O esnada ortaya çıkan bir kıvılcım da patlamaya neden olabilir. Aynı şey maden için de geçerli. Bu nedenle madenlerde metan gazının seviyesi sürekli ölçülür. Bu oranlar mevzuatta açıkça belirtilmiştir. Örneğin ‘bu oran yüzde 1 olduğunda patlama yapmayacak’ gibi. Çünkü kömür blok blok patlatılarak alınıyor. Ölçülen gaz oranı yüzde 1,5 olursa elektrikli ekipmanların elektriğinin kesilmesi gerekiyor. Bu oranı yüzde 2 olduğunda da madeni boşaltmak gerekiyor. Bu esnada sadece acil kurtarma çalışması yapılabilir” diye konuştu.
'ANİ BOŞALMALAR YAŞANABİLİR'
Madenlerde zaman zaman blok blok indirmelerden dolayı ani boşalmaların yaşanabileceğini belirten Bingöl, “Ani boşalmalar olabiliyor. Bu faciada da muhtemelen öyle ani bir boşalma olmuş olabilir. Ölçüm cihazlarının çok hızlı yanıt verememesinden dolayı da bir patlama olmuş olabilir. Tabii şimdilik bunları söylemek için erken” ifadelerini kullandı.
'CEP TELEFONU PATLAMAYA SEBEP OLABİLİR'
Madenlerde bu tür faciaların yaşanmaması için bazı tutuşturucu kaynakların kullanımının yasak olduğunu belirten Bingöl bu maddeleri tek tek açıkladı. Bingöl, “Tehlikeli olarak adlandırılan bazı tutuşturucuların madenlerde kullanımı yasaklanmıştır. Bunlardan biri sigara ve çakmak gibi açık alevler. Çekiçle taşa vurulduğunda ortaya çıkan mekanik kıvılcımlar. Motorun çok ısınması gibi sıcak yüzeyler ve elektrikli ekipmanlar. Elektrikli ekipmanlar madenlerde alev sızdırmaz şekilde kullanılır. Biri de belirli radyo frekansları bu alanlar için ciddi tehlikeler oluşturur. Bunun içinde cep telefonu sinyalleri ve telsizler de vardır. Madenlere ve patlayıcı riski yüksek yerlere cep telefonu ile giriş bu nedenle yasaktır. Benzin istasyonlarındaki ‘Cep telefonlarını kapatın’ gibi uyarıların sebebi budur. Madenlere bu malzemelerle giremezsiniz. Telsiz kullanıyorsanız da yine alev sızdırmaz özelliğinin olması gerekir. Mesela BOTAŞ tesisi, Makine Kimya Endüstrisinin (MTE) bir tesisine giriyorsanız cep telefonunuzu güvenlikte bırakmanız gerekir. Bu kural çalışanlar ve ziyaretçiler de geçerlidir” dedi.
'NORMAL ŞARTLARDA İNSANI HASTA EDER'
Bu bölgelerde riski sıfıra indirmenin mümkün olmadığını ancak riski en alt seviyeye indirmek için gerekli önlemlerin alınması gerektiğini belirten Bingöl, “Riski olabildiğince azaltmamız gerekir. Yeraltında 500 metreye kadar giden bir uzunluk söz konusu bir de yatay seviyeler var gerçekten büyük bir alan. Bu alanlarda yanıcı madde kömür ile çalışılıyor. Hatta kömürden daha yanıcı bir madde de metan. Dolayısıyla tedbirlerin en üst düzeyde alınması gerekiyor. Burada havalandırma hayati öneme sahip. Yönetmeliğe göre havalandırma saniyede 15 metre olmalı. Bu da çok yüksek bir rüzgar hızıdır ve normal şartlarda insanı hasta eder. Ama metanın birikmemesi için madenin iyi havalandırılması gerekli. Havalandırmanın hızı, metan gazı oranı sürekli ölçülür. Herhangi bir problem olursa diye vardiya amirlerinde de ölçüm cihazları bulunur. Bir patlatma yapılacaksa onunla ilgili patlamanın etkisini azaltmak için maden boşaltılır. Gerekli yerlere bir takım duvarlar yapılır” açıklamasını yaptı.
MADENLERDEKİ RİSKLER SIFIRA İNDİRİLEBİLİR Mİ?
Madenlerde riski sıfıra indirmenin mümkün olmadığını bile getiren Bingöl, “Ne kadar önlem alırsanız alın riski sıfırlamak mümkün değil. Sıfır risk için madenlerde hiç çalışmanın olmaması gerekiyor. Riski kabul edilebilir minimal hale düşürebiliriz. Burada söylemek istediğim olay, Türkiye taş kömürlerinin maden ocağı var. Bilgi birikimine dayanarak örnek gösterilen maden ocağı burasıdır. Nerelerde ihmal olduğu teknik ekibin çalışması sonucu ortaya çıkar. Patlama önemli burada. Patlayıcı ortamı oluşturmamak lazım. Patlamanın önlemi muhakkak alınmalı. Patlamayı engellemek lazım. Patlamadan sonra, göçük olacak ve sonrasında yangın olacak. Bunlar için önlem gerekiyor. Kısa bir sürede yangını kesmek için otomatik yangın söndürücü kullanılabilir. Birtakım bariyerlerle önlemler alınabilir. Söylediklerim teknik anlatımdır ancak teknik inceleme sonucu bunu anlayabiliriz” ifadelerini kullandı.