Mahkemeden Gölcük için nihai karar: Bungalovlar kalksın
Milyonlarca insanın çektiği fotoğraflarla anılarında yer alan, filmlere sahne olan Türkiye’nin cennet köşesi Bolu Gölcük’te belediyenin 25 bungalov, 19 odalı konukevi yapılarak etrafının çitle çevrilmesine ilişkin planı mahkeme tarafından iptal edildi. Aralık ayında yürütmeyi durdurma kararı veren Bolu İdare Mahkemesi, esastan aldığı kararda kartpostallara konu bu güzelliğin, gündüzleri insanlara huzur veren eşsiz bir yerken, geceleri de kurt, tilki, çakal, porsuk, kızıl geyik, karaca, yabani kedi, sansar, gelincik gibi memelilerin yaşam alanı olduğuna dikkat çekti
2017’de Bolu Belediyesi’nin Gölcük’te 25 odalı bungalov ve konukevi yapılmasına ilişkin ihale açtığını duyurmasının ardından sivil toplum örgütleri ‘Gölcük Platformu’ adıyla planların ve ihalenin iptali için mücadele başlatmıştı.
Hürriyet'ten Aysel Alp'in haberine göre idare mahkemesinde görülen davada aralık ayında verilen yürütmeyi durdurma kararının ardından 8 Mayıs’ta esastan karar verildi. Mahkeme oybirliğiyle aldığı ve doğanın korunmasında emsal nitelikli kararında şu noktalara dikkat çekti:
'PLAN YABAN HAYAT GÖZETİLEREK YAPILIR'
“Gölcük Tabiat Parkı; içerisinde bulunan Devlet Konukevi’nin göl yüzeyine yansımasıyla kartpostallara konu olan güzellikte, insanların şehir hayatının yoğunluğundan uzaklaşarak zaman geçirdiği, kültürümüzün bir parçası olarak piknik yapmak ya da göl çevresinde yürümek suretiyle huzurlu bir şekilde tabiatla buluştuğu eşsiz dinlence alanlardan biridir. Öte yandan gece insan faaliyetleri azaldığında göl kenarına inen ayılar, varlığı değerlendirilen kurt, tilki, çakal, porsuk, kızıl geyik, karaca, yabani kedi, sansar ve gelincik gibi hayvanlar ile endemik canlı ve hayvan türlerinin yaşam alanı olması bakımından tabiat örtüsü ve yaban hayatı için de yeryüzünün eşsiz noktalarından biridir. Alanı daha kıymetli kılan bir yönünün de bu yaşam çeşitliliğinin varlığı olduğu şüphesizdir. Gölcük Tabiat Parkı’nın planlı bir şekilde korunması ve geliştirilmesi elbetteki önemlidir. Ancak bu planlar yapılırken yukarıda aktarılan yaşam çeşitliliği gözetilerek plan kararları oluşturulması gerektiği de izahtan varestedir. Doğal değerlerimizin korunarak gelecek nesillere bozulmadan aktarılması ve onlara yaşanabilir bir dünya bırakılması hem ulusal ve uluslararası mevzuattan hem de devreden kültürel mirasımızdan kaynaklanan bir zorunluluk ve sorumluluktur.”