Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz: Ülkücüden FETÖ'cü olmaz

RÖPORTAJ: ALEV GÜRSOY CİMİN

alev.gursoy@posta.com.tr

- Türkiye, 15 Temmuz gibi karanlık bir gece yaşadı. Öncelikle o geceyi değerlendirir misiniz?

15 Temmuz’u iyi değerlendirmek lazım. Türkiye, tabiri caizse direkten döndü. Bu ülkenin demokrasisi, milli iradesi, Cumhuriyeti ve tüm değerleri yok edilmek istendi. İşin en kötü yanı bu işin din adına yapılıyor gibi değerlendirilmesi. Oysaki bu hainliği yapanların dinle alakası olamaz. Yıllardır bu ülkede yapılandılar. Her dönem aldıkları tavizlerle ihtilal yapacak konuma kadar geldiler. Tarsus Belediye Başkanlığı yaptığımız dönemde bu hain terör örgütü bizim de üzerimize kumpaslar kurdu. 2009’dan itibaren Tarsus Belediyesi’ne Zaman Gazetesi’nin girişini yasakladım. Engelledikten sonra defalarca bize geldiler. “Gazete burada dursun. Parasını da istemiyoruz” dediler. Ama kesinlikle izin vermedik. Bu yapıya her zaman karşıydık. Sayın Genel Başkanımız da defalarca bu hainleri eleştirdi. O dönem kimse genel başkana inanmamıştı. Ama liderimizin ne kadar haklı olduğu bugün ortaya çıktı. 2011’de belediyemizin üzerine de kumpas kurdular.

‘BU HAİNLER BİZE DE KUMPAS KURMAK İSTEDİ’

- Nasıl bir kumpastı?

İlaç ihalesiyle ilgili firmaların kendi aralarında yaptığı görüşmeleri belediyeye bulaştırmak istediler. O zamanki temizlik müdiremizi 6 ay içeride tuttular. Savcıyla epey tartıştık. O savcıların o dönemde FETÖ’cü olduklarını bilmiyorduk. Şimdi ortaya çıktı. Kumpasın üzerine o savcı Trabzon Başsavcısı yapıldı. 17-25 Aralık’tan sonra da Samsun’a düz savcı olarak atandı. Şimdi de tutuklandı. Bunlarla mücadelemiz geçmişten bu yana sürüyor.

- Bu isimlerin FETÖ’ye yakınlığının olduğunu fark etmediniz mi?

Fark etmiş olsak hemen ilişiğini keserdik. İstihbaratımız yok. Devletin istihbaratı olduğu halde tespit edememiş. Şu an bu kişilerin suçlu olup olmadıklarını bilemiyoruz. Kararı hukuk verecek. Ülkenin yargısına güveniyoruz. Eğer bu isimlerin hain örgütle ilgisi varsa cezalarını çeksinler. Ama masumlarsa bir an evvel ortaya çıkarılmalı. Demokrasiyi sonuna kadar savunan ve yıllardır mücadelesini veren bir başkan olarak, bu yapının yanında olan kimsenin gözünün yaşına bile bakılmaması gerektiğini düşünüyorum.

‘DEMOKRASİ İÇİN MÜCADELEYE DEVAM’

- Geçmiş dönemde bu örgütle yakınlığınız oldu mu?

Kesinlikle olmadı. Yakınlığım olmadığı gibi aksine mücadelem oldu. Hayatımın hiçbir döneminde bunlarla yolum kesişmedi. Hiçbir zaman da sempati duymadım. Dönemimde 1995’te Tarsus’ta okul açtılar.Diğerlerine ne kadar mesafeliysek onlara da o kadar mesafeliydik. Cumhuriyete ve demokrasiye kasteden kimseyle işimiz olmaz. Cemaatlerin siyasete bulaşmasına karşıyım. Benim köyümdekilerin geneli Süleymancı denilen cemaate yakındır. Onlara da kızarım. “Ya gidin siyasi bir partide siyaset yapın ya da cemaat ile uğraşın” derim. Zaten siyasetle ticareti ya da dini birbirine karıştırdığınız zaman böyle olaylarla karşılaşmanız muhtemel. Bugün geldiğimiz nokta maalesef paralel yapının siyaseti yönlendirmeye çalışmasının bir sonucu. Allah Türkiye’ye yardım etti. Türkiye direkten döndü. Türk milleti basiretli davrandı, yollara döküldü, tanklar ve toplarla mücadele edip destan yazdı. Ancak aynı hatalara bir daha düşmemek lazım. “Tarih tekerrürden ibaret” derler. Hatalardan ders almazsak, bu olay tekrar edebilir.

- 15 Temmuz gecesi neredeydiniz ve neler yaşadınız?

O gece Kız Kalesi’nde festivalimiz vardı. Vali beyle katıldık. Sanatçı Kıraç festivalimizdeydi. Çiçeğini takdim edip, alandan ayrılmak üzereyken arkadaşlar, “ihtilal oluyor galiba” dediler. Bu yüzyılda inanamıyor insan. Gelişmeleri an be an takip ettik. Vali Bey olayın ardından emniyete geçmişti, ben de hemen gittim. Mersin’de tüm askeri birimlerle emniyet bu işe karşıydı. İlimizde hiçbir hareket olmadı, gerekli tedbirler alındı. Vali Bey, özel kuvvetleri Akdeniz Bölge Komutanlığı’nın giriş kapısına yığdı. Çünkü tek risk buradaydı. Sadece Akdeniz Bölge Komutanı’nın girişimi olmuş. O da yalnız kalınca teslim oldu.

- Demokrasi kazandı, Türkiye güzel bir sınav verdi. Şu anki hisleriniz nedir?

Bunu Türk milletinin ve siyasetçilerin fırsata dönüştürmesi gerektiğini düşünüyorum. Bugüne kadar siyasiler arasında gerginlik vardı. Bu olay uzlaşma fırsatı doğurdu. Bir araya geldiler. Güzel resimler veriyorlar. Milletimizin de artık birleşeceğini düşünüyorum. Siyasette herkes aynı şeyi düşünmeyebilir, herkes birbirini eleştirebilir. Ama bunu medeni seviyeler içerisinde yapmalıyız. Mersin’deki toplantılar ve mitinglerde bunu dile getiriyorum. Halkımız devlete, bayrağa, Cumhuriyete, demokrasiye sahip çıktı. Laikliğe sahip çıktı. Ülkemizde din ve devlet işlerinin ayrılması gerektiği bir kere daha ortaya çıktı.

- Mersin halkına mesajınız nedir?

Mersin her zaman demokrasinin yanında. Hemşerilerimizin ülkeye, demokrasiye, cumhuriyete sahip çıkmaları ve birbirlerini sevip saygı göstermeleri onur verici. Mersin, demokrasinin merkezi. Her siyasi partiden insanlar bir araya gelebiliyor. Özellikle FETÖ ile ilgili çok kesin bir tavır var. Hepsine teşekkür ediyorum. Allah bir daha böyle şeylerle bizi karşılaştırmasın. Çünkü devlet yönetimi gaflete gelmez. İstihbaratımızı çok güçlendirmemiz lazım.

- Belediyede şu an konuyla ilgili bir araştırma yapıyor musunuz?

Her türlü araştırmayı yapıyoruz. Ama bizim FETÖ ölçer cihazımız yok. Tüm arkadaşlara birer yazı verdik. Bugüne kadar nerelerde çalışmışlar, hangi okullarda okumuşlar, çocuklarını hangi okullara göndermişler, hangi okullara, dernek ve vakıflara üye olmuşlar gibi. Zaten bunu Valilik genelgeyle istiyor. Tekrar söylüyorum, bizim bu yapıyla toz kadar ilişkimiz yok, olamaz da. Her türlü cemaat yapısına sonuna kadar karşıyız.

- Genel merkeziniz konuya dair neler söylüyor?

Genel başkanımız ile konuyu görüştüm. “Sabırlı olun, gerçek mutlaka ortaya çıkacaktır” dedi. Şu anda belediye çalışanların da bir kuşku var. Ama kısa sürede düzeleceğini düşünüyorum. Belediye olarak işimize bakacağız. Kendimizden eminiz. Bu yapıyla Mersin adının yan yana anılması bile üzüntü verici. Asla kabul etmiyoruz. Mersin demokrasi ve halka hizmetle anılacak.

‘MERSİN DEMOKRASİNİN KALESİ’

- Demokrasi nöbetleri nasıl gidiyor?

Mersin deyinde akla demokrasi gelir. Burası demokrasinin kalesi. Biz de katılıyor, destek veriyoruz. İnsanlarımızın ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Bunu Türkiye ve Türk milleti adına çok önemli ve değerli buluyorum. Bence bu güzel duruş tarih kitaplarına bile konu olacaktır.

- Milyonların akın ettiği, liderlerin buluştuğu Yenikapı Mitingi’ni nasıl buldunuz?

Türkiye’nin özlediği, muhteşem bir kareydi. Gurur duyduk. Türkiye’nin birlik ve beraberliğe ihtiyacı vardı. Türkiye oradan tüm dünyaya mesaj verdi. Bu birlik ve beraberliği görenin, Türkiye adını andığında bile ikinci kez düşüneceğini biliyoruz. Dileriz bu birlik hiç bozulmaz. Bozmaya da kimsenin gücü yetmez.

‘ÜLKÜCÜDEN APO’CU DA OLMAZ FETÖ’CÜ DE’

- Böyle süreçlerde insanlar birbirine iftira da atabiliyor, ihbar da ediyorlar. Bunlara dikkat ediyor musunuz?

Elbette, ince eleyip sık dokuyoruz. Ki “Ülkücüden Apo’cu da olmaz FETÖ’cü de.”

‘HER DÖNEM BU YAPIYLA MÜCADELE ETTİK

- Fetö operasyonu Mersin Büyükşehir Belediyesi’ne kadar uzandı. Neler diyeceksiniz?

Birkaç kişinin gözaltına alınmasını tüm belediyemize mal etmek yanlış. Belediyemizde 10 binin üzerinde personel MeSKİ’yle beraber, 2 bine yakını özel idareden ve kapanan belediyelerden gelmiş. Kimin ne olduğunu bilemeyiz. Kaldı ki bunlar askeriyeden tutun da, eğitim, sağlık kurumlarına kadar her yere sızmışlar. Demokrasi adına 300’e yakın şehit verdik, gazilerimiz çok fazla. Memleketin kaosa sürüklenmesi ve insanların tedirgin hale getirilmesi üzüntü verici.

‘SUÇLULAR CEZASINI ÇEKMELİ’

- Belediyenizde kaç kişi açığa alındı?

12 belediye çalışanı, Zabıta Daire Başkanı olmak üzere emniyet’ten bize geçmiş 8 polis, 2 tane Valilik’ten geçmiş personel, mayısta İçişleri Bakanlığı tarafından onayı alınmış özel kalem kadrosu, Kültür ve Daire Başkanı yaptığımız bir kişi açığa alındı. Soruşturma başlatılarak teftiş Kurulu’na sevk edildi. Bu arkadaşların büyük kısmı ya daire başkanı ya genel sekreter ya da özel kalem müdürü. evlerinde de aramalar yapılmış. Hukukta masumiyet karinesi vardır. Kimseye hüküm giymeden suçlu ya da suçsuz diyemeyiz. Kararı mahkeme verecek. Ancak tedbir amacıyla bu arkadaşları açığa aldık. en kısa sürede gerçeğin ortaya çıkmasını istiyoruz. Suçlu varsa cezasını çekmeli.