Milli Eğitim Bakanı müfredat eleştirilerine yanıt: Katkıların hepsine açığım

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ adını taşıyan yeni müfredat taslağını 25 Nisan’da kamuoyunun görüşüne sunmuştu. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, müfredat taslağına yöneltilen eleştirilere şu yanıtları verdi:

17 BİN ÖĞRENCİ İLE ANKET

81 ilde öğretmen ve öğrencilere sorular sorduk. 17 bin öğrenciden görüş alındı. Yeni müfredatla ilgili 2013-2014 yılından itibaren hazırlıklar vardı. Uluslararası rapor ve metinlerden de yararlandık. Ağustos ayında komisyonlar oluşturuldu, eylül ayında komisyonlar çalışmaya başladı.

OECD ‘müfredat yükünüz çok fazla ve beceri odaklı değil’ diyor. Öğrencilerimizin en büyük eksiğinin, beceriler konusunda olduğunu somut olarak gördük. Uzun yıllardır müfredatın ağır olduğuna yönelik eleştiriler vardı. Kamuoyunun, öğretmenlerimiz ve velilerimizin yeni bir müfredatın olmasına dair bir beklentisi söz konusuydu.

‘KİMSEYİ GERİ ÇEVİRMEDİK’

Müfredatı hazırlarken herkesi davet ettik. Herkes katkı sunsun, fikirlerini bizimle paylaşsın istedik. 2023 Kasım ayı başından itibaren ‘yakında müfredatı açıklayacağız’ dedik, katkı beklediğimizi göstermek için sürekli çağrı yaptık. ‘Biz niye yokuz?’ eleştirisini yapanlara, ‘gelmek istediniz de biz sizi almadık mı, katkılarınızı mı değerlendirmedik?’ diye sormak lazım.

150 bin akademisyen var, bunların her birini davet edip, bir salonda toplama imkânı yok. Katkı sunmak isteyen hiç kimseyi geri çevirmedik. En objektif, en demokratik yöntemle katılımı temin etmeye çalıştık. ‘Biz niye yokuz?’ diyenleri iyi niyetli bulmuyorum.

ELEŞTİRİLERE DAİR 3 YAKLAŞIM

Müfredata yönelik eleştirileri 3’e ayırıyorum. 1’incisi, karşı olsalar da bilimsel gerekçelerle neden karşı olduklarını anlatan yapıcı eleştiriler. Bunlara itirazım yok. 2’ncisi tamamen ideolojik. Bilimselliğe yönelik kriterleri belirleme yetkisini, hiç kimse kendisinde bulamaz. Kimse ‘Atatürkçülük ve laiklik sadece bana aittir, bununla ilgili kriterleri sadece ben koyarım’ dememeli ya da ‘bu konulara şu kadar yer vereceksiniz’ gibi bir dayatma içinde olmamalı. 3’üncüsü daha trajik. Hiçbir şey söylemeden ‘biz size bunu yaptırmayız’ diyorlar. Bunu da ciddiye alacak halimiz yok. Nitelikli, saygın ve bilimsel temellere oturan tüm eleştirilere saygı duyuyorum, tartışılmasından da mutluyum.

‘TEKRARDAN KAÇINILDI’

Müfredatta yüzde 35 oranında sadeleştirme yapıldı. Öğrencinin ihtiyacı olmayan konular ya çıkartıldı ya da birleştirildi. ‘Konu zor’ diye çıkartılma olmadı. Tekrarlardan kaçınıldı. Örneğin; matematikte toplama ile çıkarma birleştirildi, bir konu yapıldı. Bu şekilde bir seyreltme ve sadeleştirme yapıldı. Eski müfredatta toplama, çıkarma, çarpma ve bölme ayrı ayrı işleniyordu.

İntegral konusuyla ilgili dünya örnekleri incelendi. Örneğin, Kanada Ontario eyaletinde integral kaldırılmış ve bugün baktığımızda Ontario eyaleti PISA’da 7’nci sırada. Dolayısıyla integral konusunun lisans eğitiminde işlenmesi daha doğru olacak.

Öğretmen eğitimleri ile ilgili de ciddi tedbirler aldık, planlarımız hazır.

YABANCI DİL PROGRAMI 2025’TE

Bakan Yardımcısı Ömer Faruk Yelkenci, ‘yabancı dil eğitiminin yeni müfredatta neden yer almadığı’ sorusunu şöyle yanıtladı: “İngilizce programı henüz yayınlanmadı. Mevcut program devam edecek, önümüzdeki yıl İngilizce de dahil olacak. İngilizce ile ilgili elimizdeki materyal bu değişikliği yapmaya müsait değildi. İngilizce komisyonu oluşturduk. Öğretmeye yönelik ve beceri odaklı İngilizce dersi gelecek. Yabancı yayınlara bağımlılık bitecek, kendi kitaplarımızı yazacağız. Türk insanının zihin yapısına, dil yapısına uygun program yazılacak. Önümüzdeki yıl uygulamaya geçeceğiz.”

45 BİN GÖRÜŞ

MEB Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Prof. Dr. Cihad Demirli, şu ana kadar müfredata ilişkin gelen 45 bin görüşün nasıl değerlendirileceğini şöyle anlattı: “Askı sürecinde komisyonlar görüşleri günlük çekti, her gün tasniflendi, kategorik olarak toplandı. Bunlar raporlanıyor, inceleniyor, değerlendirmesi yapılacak.”

‘YASA MÜLAKAT DİYOR’

Bakan Tekin, öğretmen alımlarını mülakatla yapacaklarını yineleyerek, “Çocuklarımızın en ehil ellere teslim edilmesine taraftarım. Yasa, ‘mülakatla yapılacak’ diyor. Benim yaptığım, daha adil ve güvenirlik çabasıdır” dedi.

‘ÖĞRETMENLERE EĞİTİMİ BİZ VERECEĞİZ’

Üniversitelerin ve eğitim fakültelerinin Milli Eğitim Bakanlığı ile işbirliği yapmasında ısrarcı olduklarını vurgulayan Yusuf Tekin, Milli Eğitim Akademisi’ne ilişkin de şunları söyledi: “İş bölümünü doğru yapalım istiyorum. Eğitim fakülteleri, üniversiteler bilimsel bilgi üretir, Milli Eğitim Bakanlığı da eğitimlerini kendisi yapar. Eğitimi biz yapacağız, üniversitelerden de bilimsel destek alacağız.”