Muharrem İnce'den CNN Türk'te önemli açıklamalar
Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, CNN Türk Hafta Sonu'nda Hakan Çelik'e gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu
Muharrem İnce'nin açıklamalarından satır başları şöyle;
(Gülşen'in tutuklanması) Üzerinden 5 ay geçmiş birisi video yayınlamış, savıcılık harekete geçmiş ve Gülşen hanımı tutuklamışlar. Gündemi değiştirmek için yapılmış bir olay. Toplumu kutuplaştırmak istiyorlar. Önemli bir kısım var ki vahim olan kısmı olan o. Yargının bu hale gelmesinde iktidar kadar muhalefet de sorumludur.
Bu iktidar bu muhalefet ortaktır. Yargının altına dinamit koydular. 13 tane üyeden 1 tane üye olsa ne olur olmasa ne olur. Yargıyı birlikte yok ettiler. Sedef Kabaşı'ı da tutuklayanlar aynı kişiler. Bu başsavcıları kim görevlendiriyor. HSK... Muhalefet bunlara oy vererek Gülşen hanımın tutuklanmasına sebep oldu. Bu muhalefetin yargıdan şikayet etmeye hakkı yoktur.
Bu muhalefete kızmayacaksın da ne yapacaksın? Balık baştan kokar. Gülşen hanımın söylediklerine katılmıyorum. Sapık imam hatipten de çıkabilir her yerden çıkabilir. İmam hatipliler bu memleketin vatandaşlarıdır. Alevilere de söyleniyor. Alevilere laf söyleyen tutuklanan bir kişi görmedim ben. Hiçbiri tutuklanmıyor. Neden imam hatipliler ayrıcalıktır?
Bu memleketin her biri eşittir. Kimse dokunulmaz değildir. "Bizim adamlara sataşırsanız tutuklarız sizi" bu mantığı doğru bulmuyorum.
Diyanet İşleri'ni şaşkınlıkla izliyorum. AK Parti İl Başkanı sanki. Siyaset kurumunun sopası olamaz. Ümit Özdağ az bile yapmış.
SEÇİM GECESİ NELER YAŞANDI?
Çok güzel 51 gün geçirdim. Üzülen, kırılan varsa özür dilerim. CHP'nin sistemi çöktü. Elime sonuç gelmedi.
"ALTILI MASADAN HİÇ UMUDUM YOK"
Biz bu sisteme niye geçtik? Koalisyonu bitireceğiz diye. Ama şuan koalisyonun alası var. Anlamsız bir iş oldu. 6'lı masa. Umudum var mı, benim hiç yok. 12 sene ekonomiyi yöneten Ali Babacan umut mu olacak? Suriyelileri Türkiye'ye getiren Ahmet Davutoğlu Suriyelilerine ülkelerine geri mi gönderecek? Bu iş Erdoğan ile de olmaz. Aylardır bir araya geliyorlar. Sonuç var mı? Adayı belirleyemiyorlar. Erken açıklarlarsa yıpranırmış Erdoğan 20 yıldır aday. Yıpranıyor mu? Önemli konuların hiç birisini konuşmuyorlar. Sorunları halının altına süpüyorlar. Somut konuların hiç birisine girmiyorlar.
Eğitimi konuşmuyorlar. Sayın Babacan, Davutoğlu, Karamollaoğlu kızar diye. İktidar olduğumda eğitimde tarikatları kökten kazıyacağım. Nokta. İlkeli, omurgalı bir siyaset istiyoruz. Ben böyle bir siyaset görmüyorum.
Kur'an okunduğu, hadis dinlendiği, ibadet yapıldığı yerler değil bunlar artık holdng olmuş. Her gün saçma sapan açıklama duyuyoruz. Çocuk bizim malımız değil, devletin malı değil. Kendini solcu diye tanımlayıp bunalara şirin gibi gözüken var ya bunlara bir oy gelmez.
Herkesle bir araya gelirim. Siyaset konuşma sanatıdır. Biz Memleket Partisi olarak bir proje hazırladık. Tarımda, gıdada, beslenmede bir sıkıntı var. Bunun çözümü tarlada, merada, üretimde... Bütün siyasi partilere mektup yazdık tarım-gıda konusunda. AK Parti randevu vermedi. Sayın Davutoğlu ile görüştük. BBP'ye, DP, Zafer Partisi'ne, CHP Genel Başkan Yardımcıları ile görüştük. MHP ile görüştük sayın Bahçeli ile. Derdimiz milletin ekmeğini çözmek. Ben memleket için görüşürm. Milletin bilgisi dahil ile görüşürüm. Ben CHP'den istifa ettim. Sayın Kılıçdaroğlu görüşmek istersen giderim. Memleket meselesiyle giderim.
CHP'de Parti'nin genel müdürü aynı zamanda Halk Ekmek'te yönetim kurulu üyesi... Böyle bir şey olabilir mi? Partinin müdürü partiden maaş alıyor, neden Halk Ekmek'ten maaş alıyor? Sizin AKP'den farkınız olsun.
MANSUR YAVAŞ, EKREM İMAMOĞLU'NUN OLASI ADAYLIKLARI
CHP'de genel başkan olmak istedim, olamadım. Yapmadılar. Taban yaptı, kurultay delegeleri yapmadılar. Bana Türkiye'yi verdiler "Cumhurbaşkanı adayı ol" dediler ama partiyi vermediler. Ne yapayım? Kızgın filan değilim, küskün de değilim. Şu anda ben CHP'nin Genel Başkanı olsaydım sayın İmamoğlu İstanbul'da belediye başkanı olsaydı, sayın Mansur Yavaş da Ankara'da belediye başkanı olsaydı, parti genel başkanı da ben olsaydım ne yapardım biliyor musunuz? 1 milyon 200 bin üyenin önüne sandığı koyardım. Sandıktan kim çıkıyorsa onu aday yapardım. O kadr. 1 milyon 200 bin kişi yanılmış olamaz. Ben yanılmış olabilirim, siz yanılmış olabilirsiniz ama 1 milyon 200 bin kişi yanılamaz. "Sandıktan kim çıkıyorsa aday olmalı" derdim. Avrupa, Batı tarzı siyaset budur.
Ülkemizi geleceğe hazırlamalıyız. Pozitif bilimi anlatmalıyız, hurafeleri değil. Milli, dini duygularla insanlardan oy almanın kolay olduğunu biliyorum.
SIĞINMACILAR
Türkiye'nin 3 büyük hatası var. Birincisi; açık kapı politikası. Pakistan'dan Afganistan'dan topluyor. Van sınırından içeri dalıyor ama Çanakkale'den çıkamıyorlar.
İkincisi; hukuki statüsüne bakmadan her sığınmacıya yardım etmek. Uluslararası hukuk gereği yardım etmeye mecbursun bunu anladım. Hukuki olarak mecbur olmadıklarımız var. Bunlara neden yardım ediyoruz?
Üçüncüsü; geri gönderme... Adam bayramda gidiyor. 10 gün tatil yapıyor. 10 gün sonra geliyor. Ne diye gitmiyosun? Güvenlik sorunu. 10 gün yok muydu?
Beni korkutan bir şey daha var. 25 yaşındaki çocuk Afganistan'dan gelmiş. Anasını, kız kardeşini, karısını orada bırakmış, gelmiş. Bu Cumhuriyeti dedelerimiz kanla kurdu. Kendi ülkelerinden savaştan kaçıp, karısını, kızını bırakıp kaçmış birlikte ortak yaşacayacağız, ben istemiyorum. Bunlarla neden ortak yaşıyorum ben, neden oy kullanıyorlar? Bunların oyuyla benim oyum bir mi?
Tek tek kayıt altına alacağız. Esad ile barışacağız, masaya oturacağız. Büyükelçiyi görevlendireceğiz. Onların tapularını masaya koyacağız. Garanti altına alacağız. Uluslararası destek sağlayacağız. Gitmelerine yardımcı olacağız ve göndereceğiz.
Biz ilkeli bir siyaseti savunuyoruz, çizgimiz nettir. Libya konusunda destekliyorum. Mavi Vatan'da var olmalıyız hiç bir şikayetim yok. Suriye politikasını yanlış buluyorum. Göçmen politikasını yanlış bulunuyorum.
İNGİLİZ BÜYÜKELÇİ İLE S-400 DİYALOGU: ACAYİP BOZULDU
NATO'ya karşı kendimizi korumak için NATO'da kalmalıyız. S-400'ler konusu daha hiç gündemde yokken Cumhurbaşkanı adayıyken 4 yıl önce bana bu soruyu sordular. Onlara şu cevabı verdim. 'Neden rahatsızsınız bizim S-400 almamızdan' dedim. Yemek yiyorduk bir soru sorayım dedim İngiltere Büyükelçisine (Richard Moore). "S-400'ler savunma silahı mı, saldırı silahı mı?" dedim. "Savunma silahı" dedi. Sizin bize saldırmak gibi bir planınız yoksa neden bu kadar rahatsız oluyorsunuz?" dedim. Acayip bozulmuştu. Onun için biz ülkemizin çıkarlarını düşünoyurzdüşünüyoruz. Yerliyiz, milliyiz, kendimizi tanımlamamız "Atatürk yolundayız" diye tanımlıyoruz.