GündemOdatv davası 12 Nisan tarihine ertelendi

Odatv davası 12 Nisan tarihine ertelendi

Paylaş
Odatv davası 12 Nisan tarihine ertelendi

Karar çıkması beklenen FETÖ'nün kumpaslarından Odatv davasına şimdi de "FETÖ propagandası" iddiasıyla bir başka soruşturmanın tutuklusu olarak getirilen gazeteci Ahmet Şık, "O zaman da bir takım suçlar gizli kalsın diye tutuklama terörüne maruz kalmıştım. Şimdi de öyle" dedi. Duruşmada Yalçın Küçük ile başörtülü hakim arasında da kalpak diyalogu yaşandı. Dava, 12 Nisan tarihine ertelendi

Odatv davasında karar beklenen duruşma bugün görülüyor. FETÖ kumpası davasına şimdi de "FETÖ sanığı" olarak getirilen gazeteci Ahmet Şık, "O zaman da bir takım suçlar gizli kalsın diye tutuklama terörüne maruz kalmıştım. Şimdi de öyle" dedi. Duruşmada Yalçın Küçük de mahkeme heyetindeki başörtülü üyeye kalpağını göstererek, "İlk duruşmalarda bunu kafama takmama izin verilmiyordu, şimdi görüyorum ki başörtüsüne izin veriyorsunuz" ifadesini kullandı.

Gazeteciler Ahmet Şık, Nedim Şener, Soner Yalçın ile Yalçın Küçük ve eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı'nın aralarında bulunduğu 13 sanıklı Oda TV Davası'nın karar duruşması başladı.

Bu davanın tutuksuz sanıklarından olan ancak sosyal paylaşımları nedeniyle "PKK ve FETÖ/ PDY Silahlı Terör Örgütü propagandası yapmak" suçlarından 30 Aralık'ta tutuklanan gazeteci Ahmet Şık da duruşmaya getirildi.

İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 9. celsesi görülen duruşmada, tutuksuz sanıklar Hanefi Avcı, Soner Yalçın, Küçük, Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu, Nedim Şener, Muhammet Sait Çakır, Şükrü Doğan Yurdakul, iklim Kaleli ve Coşkun Musluk da hazır bulundu. Diğer sanıklar Mümtaz İdil ve Müesser Yıldız Uğur ise duruşmaya katılmadı.

Kalpak diyalogu


Yalçın Küçük kimlik sorgusu yapıldığı sırada üye hakimin başörtüsüne yönelik elindeki kalpağı mahkeme başkanına göstererek, "İlk duruşmalar yapılırken bunu kafama takmama izin verilmiyordu, şimdi görüyorum ki başörtüsüne izin veriyorsunuz. Bu Cumhuriyet'in ve Kurtuluş Savaşı'nin simgesidir. Başıma koyabilir miyim?" dedi.

Mahkeme Başkanı izin verince Küçük kalpağı başına taktı. Duruşma esas hakkındaki savunmalarla devam edecek.

Ahmet Şık'a destek için gelenler salona alınmadı


Öte yandan, duruşmaya katılmak ve tutuklu gazeteci Ahmet Şık'a destek olmak için davaya gelenler mahkeme salonuna alınmadı. Mahkeme Başkanı, salona 20 kişiden fazla kimseyi almayacağını bildirdi. Duruşma salonunun önünde bekleyenler ise "Özgür basın susturulamaz" sloganları atıldı.

Savcı beraat talep etmişti


14 Aralık'ta görülen 8. celsede, savcı tüm sanıkları somut ve yeterli delil olmadığı gerekçesiyle beraatini talep etmişti. Mahkeme başkanının kararını açıklayacağını belirtmesi üzerine Ahmet Şık, "Bu davayla ilgili olarak yaşadığımız olaylar ve yargılama süreciyle ilgili olarak basit bir hükümle bu işin kapatılmasını istemiyorum" derken; Yalçın Küçük de savunma yapmak üzere süre talep etmişlerdi.

Ahmet Şık avukatlarının tutuklu olduğunu hatırlattı


Ahmet Şık savcının mütalaasına karşı yaptığı savunmasında, avukatlarından ikisinin tutuklu olmasını hatırlatarak, "Sadece onlar da değil. Tutuklu olduğum süre boyunca hiçbir zaman yalnız bırakmayan meslektaşlarım Murat Sabuncu, Kadri Gürsel, Güray Öz, Turhan Günay, Hakan Kara, Musa Kart ve Önder Çelik de izleyici sıralarında değiller. Tıpkı bu davadakine benzer bir kumpasla, gazetemiz Cumhuriyet'i hedef alarak gaeteciliği yargılamaya kalkan bir soruşturma nedeniyle 108 gün önce tutuklandılar" dedi.

'Cumhuriyet soruşturması FETÖ sanığı savcıya verildi'


Kendisi ve çalışanı olduğu Cumhuriyet gazetesinin yazarları hakkındaki "FETÖ'cü" iddiasıyla yürütülen soruşturmaya değinen Ahmet Şık, soruşturmayı yürüten savcı Murat İnam'ın "FETÖ sanığı" olduğunu hatırlattı ve onu görevlendirenin İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan olduğunu söyledi. Şık, bu soruşturmayla ilgili iktidar tarafından talimat verildiğini öne sürerek, "Yöneltilen suçlama 'FETÖ'cü olmak'. Talimatın, 'kandırıldık' diyerek Gülen Cemaati ile suç ortaklarının gizlemeye çalışan iktidardan geldiği aşikar" diye konuştu.

'FETÖ kumpası davasına FETÖ propagandası tutuklusu olarak getirildim'


Ahmet Şık, "Bununla kalsa iyi" diyerek, "Cemaat kumpasıyla sanığı haline getirildiğim ve hakkımda, diğer arkadaşlarla birlikte beraat istenecek bir mütalaa verilerek bu davaya 'FETÖ propagandası yaptığım' iddiasıyla bir başka soruşturmanın tutuklusu olarak getirildim" ifadesini kullandı.

'O zaman da tutuklama terörüne maruz kalmıştım şimdi de'


Gazetecilik faaliyetleri soruşturma konusu edilerek tutuklandığına dikkat çeken Ahmet Şık, "Yani 'mankurtlar' denilen Cemaat'in savcı ve hakimlerininkinden farklı bir yargı teşkilatı yok. O zaman da bir takım suçlar gizli kalsın diye tutuklama terörüne maruz kalmıştım. Şimdi de öyle" şeklinde konuştu.

Şık "FETÖ'cü" iddiasıyla kendisine yöneltilen suçlamalara kaynaklık eden haberlerini savunarak, Türkiye'nin Suriye'deki rolüne ve 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Şık mütalaayı eleştirdi: 'Böyle mütalaa olmaz'


Savcının Odatv davasında beraatlerini istediği mütalaasına da eleştiri yönelten Şık, Savcılık makamına ve mahkeme heyetine kalsa, bu dava bir önceki celse bitmiş oalcaktı. Çalakalem yazılmış, konunun ne olduğunu anlatmaktan kaçınan, ortadaki açık kumpasın faillerini gizleyen ve dahası 'olan oldu, unutun gitsin' diyen bir mütalaa yeni bir celse daha yapılmasını kaçınılmaz kıldı. Mütalaa hakkımda beraat istese de siyasallığını ortadan kaldırmıyor. Mütalaa göstermiyor, anlatmıyor, açıklamıyor. Sadece susuyor. Beraat istiyor ama gizliyor. Bu mütalaa, bu haliyle, tıpkı iddianamenin kendisi gibi gerçeklere karşı işlenmiş bir suç oluyor. Böyle mütalaa olmaz" dedi.

Soner Yalçın da mütalaaya karşı konuştu


Gazeteci Soner Yalçın da savcının mütalaasına karşı, "Uğur Mumcu gibi… Musa Anter gibi… Hrant Dink gibi… Büyük gazeteciler her zaman en yürekli olanlardır. Gerçeği bulma ve yazma konusunda katı ve acımasız oldum; kimseye taviz vermedim; eğilmedim" dedi.

Barış Pehlivan: 'Bu mudur FETÖ ile mücadele?'


Davanın sanıklarından gazeteci Barış Pehlivan mütalaaya karşı şunları söyledi: "Bildiğim; bu davanın 12 numaralı sanığı, bugün artık bir ölü. Bakınız, bu davada 'FETÖ’ye dokundu' diye yanan gazeteci Ahmet Şık, şimdi ise FETÖ’den hapiste yatırılmaktadır. Bu mudur FETÖ ile mücadele? Bu davanın sanıklarının yazdıkları dün dikkate alınsaydı, bugün Türkiye bu kadar sorunla boğuşmazdı. Son sözüm: Neyse ki, Rab’den ve milletten af ya da özür dileyecek bir habere imza atmadım."

"Dosyanın kapsamlı oluşu ve iki yeni üye hakimin atanmış olması" gerekçeleriyle duruşma 12 Nisan'a ertelendi.


Eski hakimi firar etti, yakalanıp tutuklandı


FETÖ'nün bir kumpası olduğu ortaya çıkan Odatv davasının hakimi Mehmet Ekinci 15 Temmuz'daki darbe girişiminin ardından meslekten atılmıştı. Firar eden ve aranan Ekinci, 27 Ocak'ta saklandığı Yalova'da yakalanarak tutuklanmıştı.