Sır cinayette 3 ihtimal var! Kol saati çözecek
Çalışmak için gittiği Milas’ta hunharca öldürülen Zehra Bayır'ın cesedi bir havuzda bulunmuştu. Üç şüphelinin tutuklandığı soruşturmada ifadeler ortaya çıktı. Cinayetle ilgili 3 ihtimal araştırılıyor. Cinayetin kilidini ise havuz kenarında bulunan kol saati çözecek.
Madde bağımlısı kardeşinin tedavisi için eğlence mekanlarında sahne almak zorunda kalan Zehra Bayır, çalışmak için gittiği Milas’ta hunharca öldürülmüş, cesedi bir havuzda bulunmuştu. Hürriyet tanıkları dinledik, olay mahalini gezdi. Üç şüphelinin tutuklandığı soruşturmadaki ifadelere ulaştık. 3 ihtimalin araştırıldığı cinayetin kilidi, havuz kenarında bulunan kol saatinde gizli.
Jandarma şimdi her yerde saatin sahibini arıyor... İşte Hürriyet'ten Musa Kesler'in haberi...
18 yaşındaki Zehra Bayır, bir illetin pençesine düşen kardeşini kurtarmak istiyordu. Ne kadar uğraştıysa da kardeşini uyuşturucudan uzaklaştıramadı. Tek çare vardı, tedavi ettirmek. Bunun için birkaç ay önce Konya’dan Milas’a çalışmaya geldi. Uzaktan akrabası Hatice Koç’un vasıtasıyla onun da çalıştığı bir gece kulübünde işe başladığında kardeşinin hayatını kurtarmak isterken kendisinin vahşi bir cinayete kurban gideceğinden habersizdi.
YÜZME BİLMİYORDU HAVUZDAN KORKARDI
Kulüp Milas’ın birkaç kilometre dışında, geniş bir bahçe içindeydi. Bahçede de herkesin “göl” veya “gölet” dediği bir Havuz da vardı. Zehra yüzme bilmediği için sudan korkuyordu, o yüzden bu havuza hiç yaklaşmıyordu. 24 Temmuz günü akşama doğru, işte bu hep korktuğu havuzun içinde cesedi bulundu. Otopsi raporuna göre kafasına sert bir cisimle vurulmuş, kaburgaları da kırılmıştı. Soruşturma başlatıldı, 7 kişi gözaltına alındı. Kulübün işletmecisi Ömer İlter, Zehra’nın eski sevgilisi garson İlimder İlter ve diğer garson Ünal Karakülah tutuklandı. Kulüp ise mühürlendi, kapısına kilit vuruldu.
ZANLILAR REDDETTİ: O SAAT BİZİM DEĞİL
Olay yeri incelemesinde havuzun kenarında bir saat bulundu. Şimdi bu saatin kime ait olduğu araştırılıyor.
Tutuklanan işletmeci Ömer İlter suçlamaları kabul etmedi ve kendisini şöyle savundu:
“Cumartesi sabaha kadar oradaydım. 05.00’da mekândan ayrıldım. 18.00 sıralarında mekânda çalışan garson beni aradı. ‘Zehra boğuluyor, öldü herhalde’ dedi. Mekâna gittim. Cesedi çıkarmış üzerine battaniye örtmüşlerdi. Kimseye ifadesi için telkinde bulunmadım, suçlamaları kabul etmiyorum. Bulunan saat benim değil.” Zehra’nın eski sevgilisi ve aynı kulüpte birlikte çalıştığı 24 yaşındaki İlimder İlter de masum olduğunu söylüyor: “Zehra ile bir ay önce ayrılmıştık. Onu en son olay gecesi gördüm. Daha sonra 04.30’da mekândan ayrılana kadar onu hiç görmedim. Odasına hiç gitmedim. 17.30’da restorana geri döndüm. Hatice’nin ‘Gölde birisi var’ demesi üzerine gidip baktım. Zehra gölün üzerinde yatıyordu. Şoka girdim. İddia edildiği gibi bir WhatsApp durumu paylaşmadım, onun odasına birisinin girip girmediğini görmedim. Olay yerindeki saat bana ait değil.”
CİNAYETTE 3 İHTİMAL
1) Kıskanç eski sevgili
2) Kızgın patron
3) Şantajcı sevgili...
Zehra’ya ne olduğu henüz belirlenemedi. Ancak akrabası ve iş arkadaşı Hatice Koç’un ifadesinde önemli ipuçları var. 19 yaşındaki Hatice şunları anlatıyor:
“Zehra ile 1 aydır orada çalışıyorduk. Zehra, aynı yerde çalışan İlimder İlter ile sevgili oldu. Sonra başka bir ilişkisi olduğunu öğrenince ayrıldı. Olaydan bir hafta önce Yusuf ile arkadaş oldu. Hatta Zehra, Yusuf’tan odasına su getirmesini istemiş. İlimder bunu görmüş, bunun üzerine WhatsApp durumundan sadece Zehra’nın görebileceği şekilde ‘Onu da mı odana attın, midem bulandı, miden bulanacak’ diye tehditvari bir mesaj da paylaşmış.
YÜZÜSTÜ YATIYORDU
Olay gecesi Zehra ile çalışıyorduk, mekân kalabalıktı. Gece 03.00’da Jandarma denetime geldi. Biz sigortasız çalıştığımız için İlimder, Zehra’yı ve diğer kızları balkona çıkarmış. Saat 03.30 sıralarında ben Zehra’yı kons masasında çakmağımı alırken gördüm. Bu sırada aşırı alkollü görünüyordu. O saatten sonra onu hiç görmedim. 17.30 civarında uyandım. Telefonla görüştükten sonra 18.15 gibi balkona çıktım. Binanın bitişiğindeki göletin içerisinde bir kadının kırmızı iç çamaşırı ile yüzüstü yatar vaziyette olduğunu gördüm. Hemen aşağı indim. Mutfağın önünde İlimder duruyordu. Gölde birinin olduğunu, gidip bakmasını söyledim. Gidip baktı. Döndüğünde ‘Bu Zehra’ dedi. Ancak İlimder bu sırada olağandışı şekilde sakin davranıyordu. Korktuğum için gidip cesede bakmadım.
‘ZULÜM KOKAR’ ŞARKISI
Zehra’nın odasına çıktık. Telefonu şarjdaydı. İlimder ile Zehra’nın ortak şarkıları olduğunu bildiğim ‘Zulüm Kokar’ adlı şarkı çalıyordu. Zehra’nın bazı kıyafetleri de halının üstündeydi. Normalde kıyafetleri yatağının üstünde olurdu. Eşyaları topladıktan sonra Ömer İlter geldi. ‘Gel biraz konuşalım’ diyerek beni kenara çekti. Jandarmaya, Zehra ile buraya eğlenmeye geldiğimizi, burada çalışmadığımızı, mekânın kapalı olduğunu ve sarhoş olduğumuzu söylememi istedi. Ben de yapamayacağımı, yapsam da yalan söylediğimin anlaşılacağını söyledim. Bana maddi ve manevi destekte bulunacağını söyledi. Göl kenarını göstererek Zehra ile buralarda dolaştığımızı söylememi, böylece Zehra’nın buradan göle düşmüş olabileceğini düşüneceklerini söylemişti. Ama ben bildiklerimi jandarmaya anlattım.
KATİL 3’ÜNDEN BİRİ Mİ?
Zehra’nın ölümüyle ilgili üç tahminim var. Birincisi Zehra’nın Yusuf dışında işyerinde tanıştığı ancak dışarıda da görüştüğü Hamdi B. diye bir arkadaşı daha vardı. Son zamanlarda görüşmek istemiyordu. Hamdi de Zehra’ya kendisi ile dışarıda görüştüğünü patronu Ömer İlter’e söyleyeceğini belirterek şantaj yapıyordu. Çünkü müşterilerle dışarıda görüşmemiz yasaktı. İkincisi İlimder’in Zehra’yı kıskandığı için bir kötülük yapmış olabileceğini düşünüyorum. Üçüncüsü Ömer İlter’in burada çalışan kadınları dışarıda müşterilerle görüştükleri veya huzursuzluk çıkardıkları için dövdüğü oluyordu. Bugüne kadar Zehra’yı da beni de dövmedi. Çok ağır şekilde dövebileceğini de sanmıyorum. O yüzden bu ihtimali düşük görüyorum.”
BU KULÜPTE ÖLDÜRÜLDÜ
Hürriyet muhabiri Musa Kesler, Zehra’nın öldürüldüğü gece kulübüne gitti. Milas’ın dışında ve geniş bir bahçe içinde yer alan kulüp, cinayetten sonra mühürlendi.