Son dakika! Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan TBMM'de çok önemli mesajlar
TBMM Genel Kurulu, 27. Dönem 2. Yasama Yılı için bugün toplandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne geldi. Erdoğan, yasama yılı açılışında milletvekillerine hitap etti: "Kurdaki yükseliş ülkemizin gerçeklerini yansıtmamaktadır." Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Binali Yıldırım ve Devlet Bahçeli Meclis'te bir araya geldi. Gelen bir son dakika haberine göre, görüşmenin ardından Erdoğan, "İttifak görüşmesini önümüzdeki günlerde yapacağız" ifadelerini kullandı.
Genel Kurul, saat 14.00’te TBMM Başkanı Binali Yıldırım başkanlığında toplandı. Binali Yıldırım, sunuş konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı Genel Kurul’a davet etti. Erdoğan, yasama yılı açılış konuşmasını yaptı.
LİDERLER BİR ARADA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin TBMM'de bir araya geldiği öğrenildi. İki liderin TBMM Başkanı Binali Yıldırım'ın daveti üzerine buluştuğu belirtildi. Yıldırım'ın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu da davet ettiği ancak Kılıçdaroğlu'nun programını gerekçe göstererek davete katılmadığı ifade edildi. Davete ayrıca İYİ Parti Grup Başkanvekili Ahad Andican'ın da katıldığı öğrenildi.
"ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLERDE İTTİFAK GÖRÜŞMESİ YAPACAĞIZ"
Görüşmenin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İttifak görüşmesini önümüzdeki günlerde yapacağız" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
"Meclis'imizin ilk başkanı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere rahmetle anıyorum. Bin yıldır bu coğrafyada milletimizin bekası uğruna gözlerini kırpmadan hayatlarını feda eden tüm şehitlerimize yüce mevladan rahmet diliyorum.
16 nisan halk oylaması yönetim sistemimizi değiştirdiğimiz bir büyük reformun, devrimin adıdır. Siyaset mühendisliği hesaplarının ürünü olarak değil, tamamen tarihimizin akışı içinde halkımızın rızasıyla gelişen sürecin aşamalarını hep birlikte yaşadık.
YENİ BİR REFORM KAÇINILMAZ HALE GELMİŞTİ
Önce tek partili, ardından çok partili rejimleri denedik. Maalesef ne yaparsak yapalım darbelere, vesayetlere, krizlere engel olamadık. Bu arayışlar son dönemde de sürmüştür. Özellikle 2007 yılında yaşanan Cumhurbaşkanlığı seçimi krizi, artık yeni bir reformu kaçınılmaz hale getirmiştir.
Geçmişten beri sıkça kurulan tuzaklar bu defa işe yaramadı. Milletimizin ve devletimizin dayanışmasıyla bugünlere geldik. Bizi zor durumda bırakmak isteyenler her defasında yükselişimizle karşılaştı.
Terör örgütlerini kullanarak ülkemize diz çöktürmeye çalıştılar. Darbe girişimine yeltendiler. Gece yarısı operasyonlarıyla ekonomimizi çökertmeye çalıştılar. Ama bunların hiçbirini başaramadılar.
Yasamanin en yetkili ismi Cumhurbaşkanı'dır. Milli iradenin önünde engel oluşturan tüm vesayet mekanizmaları devre dışı kalmıştır. Milletimiz kime yetki verdiğini artık açık açık bilmektedir.
YENİDEN EKONOMİK DENGEYE KAVUŞUYORUZ
Ekonomimizi aldığımız önlemlerle hak ettiği pozisyona getiryoruz. Ancak ekonomide asla hak etmediğimiz dalgalanma bu tür sıkıntıların daha çok göze batmasına yol açıyor. Aldığımız tedbirler, geliştirdiğimiz programlarla ekonomimizi yeniden dengeye kavuşturmaya başladık. Gerek milletimizden, gerek kurumlarımızdan aldığımız geri bildirimlere göre hem yaptığımız çalışmaları gözden geçiriyor hem de kendimize yeni hedefler belirliyoruz.
Cumhurbaşkanı'nın kanun teklifi sunma yetkisi yok. Bu yetki sadece sizde, TBMM'de. AK Parti sıralarında kardeşlerimiz, kanun teklifleriyle daha çok çalışacaktır. Diğer partiler de bize bu yolda destek olacak güçlenmemizi sağlyacaktır. Gelin milletimize birlikte hizmet edelim.
TERÖR ÖRGÜTLERİNE İZİN VERMEYECEĞİZ
Türkiye olarak PKK'nın Irak'ta faliyet gösterdiği yerleri kontrolümüz altına aldık. Şimdi yeni hedefimiz Sincar. PKK buralarda yuvalanmaya çalışıyor. Ama buna izin vermeyeceğiz. Irak yönetiminin de mezhep idaresinden vazgeçmeli ve halkına kulak vermelidir.
Suriye de ise durum daha vahimdir. 7 yıldır süren iç savaş 1 milyon Suriyeli hayatını kaybetti. Bunun yanında onlarca terör örgütü peyda oldu. Bunların hepsinin tepesine bindik, bineceğiz.
Suriye'den gelen göç dalgalarına mani olmak ve sivillerin huzula yaşadığı topraklarında ikamet edebilmelerini sağlamak için var gücümüzler çalışıyoruz. Astana sürecini başlattık. Bu süreç rejim tarafından sabote edilince, Rusya ile İdlib konusunda anlaştık. Bu anlaşma tüm dünya tarafından takdir edildi. İdlib'de ülkemizin güvenliğini sağlamayı garanti ettiği bölgeye 60.000 Suriyeli geri dönmüştür. Bundan sonraki hedefimiz Münbiç ve civarını güvenli bir bölge haline getirmektir.
AB İLE DİYALOG GALİP GELDİ
Son yıllarda verdiklerini sözler tutmayan AB ile sorunlar yaşadık. Çifte standartlar karşısında sessiz kalamazdık. Avrupa ile yaşadığımız bu sıkıntılı süreci yavaş yavaş geride bıraktık. Art niyetli tutumlar sona erince diyalog galip geldi. Bununla birlikte Avrupa'nın bize yaptığı yanlışları düzeltmek ve oradaki vatandaşlarımızın haklarını korumak için mücadelemiz devam edecektir.
Stratejik ortak olarak uzun bir geçmişe sahip olduğumuz, mevcut yönetimin ülkemizi hedef alması bizi derinden üzmüştür. Darbecileri koruması, Suriye'de terör örgütlerine destek vermesi ve Halkbank davası konularında diplomasi sınırları içinde mücadele edeceğiz.
İnşallah en kısa sürede aramızdaki meseleleri çözüp Amerika ile yeniden siyasi ve ekonomik alanlarda stratejik ortaklık ruhuna uygun ilişkiler geliştirmeyi ümit ediyoruz. New York'ta üç günde 14 liderle görüşerek ilişkileri ve insanlığın ortak sorunlarını değerlendirdik.
Rusya ile her alanda; sanayi, savunma ve truzim gibi ortak çıkarımız olan konular üzerinde olumlu bir ilerleme ilçerisindeyiz. Önümüzdeki günlerde Rusya ile temaslarımızı artıracağız. Keza İran ile de benzer ilişkiler içerisindeyiz. İran'ın bölgede söz hakkı olmasını önemsiyoruz. Yaptırım gibi adımların hiçbir fayda sağlamayadığı geçmişteki örneklerden anlaşıldığı gibi sabittir.
Kıbrıs'ta ve Ege'de Türkiye'ye rağmen hiçbir adım atılamaz. Bu bölgede bizi görmezden gelen kendi varlıklarını tehlikeye sokar.
Özbekistan yeni ve çok önemli bir adımın eşiğindedir. Orta Asya'daki kardeşlerimiz ne kadar güçlü ve müreffeh olursa Türkiye ondan bu derece mutlu olur. Aynı şekilde Türkiye'nin gücü ve zenginliği de Orta Asya'daki kardeşlerimiz için önemli bir güvencedir.
Hep söylediğim gibi Kudüs meselesi bizim de ümmetimizin de kırmızı çizgisidir. Kudüs davasının Türkiye olarak sonuna kadar takipçisi olacağız.
Geçmiş dönemlerde de ekonomi hep ön planda tuttuk. 3,5 kat büyürken, bu büyümeden tüm milletimizi kalkındırdık. Verilen mücadeleye destek olanlar milletimiz tarafından el üstünde tutulmuştur.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ BU SALDIRILARLA YIKILMAYACAK KADAR GÜÇLÜDÜR
Bir süredir yaşadığımız kurdaki hareketlenmenin ülkemizin gerçekleriyle alakalı olmadığı çok açıktır. Güya bize bedel ödetmek isteyen ABD, daha çok zarara uğramıştır. Türkiye Cumhuriyeti bu saldırılarla yıkılmayacak kadar güçlüdür.
Ekonomi iyiye gidiyor. Kur duruluyor ve attığımız adımlar işe yarıyor. Kimseden para istemiyoruz. Dünyanın ülkemize yatırım yapması için çalışıyorum. Yeni Ekonomi Programı bunun en büyük örneği.
Tüm ekonomik sorunların farkındayız. Tüm sıkıntıları aşmak için önlemlerimizi alıyıoruz. Türkiye'yi yeniden yükseltmekte kararlıyız. En zorunu geride bıraktık. Bugünleri de milletimizle omuz omuz vererek aşacağız.
----
Cezaevinden bir süre önce tahliye edilen CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’nun da bugün Genel Kurul’da yemin etmesi bekleniyor. Meclis’in yasama yılı açılış programı kapsamında bu yıl ‘kamuda tasarruf tedbirleri’ nedeniyle resepsiyon verilmeyecek.
İÇTÜZÜK DEĞİŞECEK
TBMM’de yarın siyasi partilerin grup toplantıları gerçekleştirilecek. Aynı gün Genel Kurulda ise gündem dışı konuşmalar ile komisyonlara seçim işleri yapılacak. TBMM Genel Kurulu’nda 3 Ekim Çarşamba ile 4 Ekim Perşembe günleri, Irak ve Suriye’ye sınır ötesi operasyon konusunda hükümete verilen yetkinin bir yıl daha uzatılmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi ile BM’nin Mali ve Orta Afrika Cumhuriyeti’nde icra ettiği hareket ve misyonlara katılımına ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi görüşülecek.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçişle birlikte, Anayasa gereği zorunlu teknik değişiklikler yapılması gereken TBMM İçtüzüğü de bu haftanın yoğun gündem maddelerinden birisini oluşturacak. l ANKARA AA