Sosyal medyayı bir daha asla kullanmam

Nihal Candan yaşlı ve hasta olan birçok tutuklu ve hükümlü cezaevinde yatarken kendisinin tahliye edilmesine yönelik eleştirilere, "Bunun hesabını neden bana soruyorlar? Ben mi o kişileri içeride tutuyorum? Suçu olmayan herkes o kapalı mezarlıktan çıksın" diye yanıt verdi. Haksızlığa uğradıklarını söyleyen Nihal Candan, "Herkes hata yapar da insanlar bizden nefret ettiği için ömür boyu mu yatacağız? Terörist değiliz ki biz" diye konuştu.

GENÇ KIZLARA TAVSİYE

Evde tedavisine devam edildiğini şu an mamayla beslendiğini söyleyen Nihal Candan, "Cezaevinde sadece yemek yemekten değil, su içmekten bile korkuyordum. Kafam karıştı diye defalarca akıl hastanesine sevkim yapıldı" dedi. Sosyal medyaya bir daha girmeyeceğini söyleyen Candan, "Genç kızlara tavsiyem ya göründüğünüz gibi olun ya olduğunuz gibi görünün. Ben bu mecralardan çok çektim, kimse çekmesin. Fenomenlikten para falan da kazanmadım" dedi.

BİZDEN NEFRET EDİYORLAR DİYE ÖMRÜMÜZ BOYUNCA HAPİS Mİ YATALIM?

Bir dönem sosyal medyanın en ünlü isimlerinden olan Nihal ve Bahar Candan kardeşler, ucuza otomobil satma bahanesiyle onlarca kişiyi ‘sazan sarmalı’na düşüren bir çeteye üye olmakla suçlanıyor. İki kardeş, 16 Kasım 2023’te tutuklandı. Nihal Candan’ın cezaevinde bir çeşit yeme bozukluğu olan anoreksiya hastalığına yakalandığını ilk kez POSTA Gazetesi duyurdu. Haberimizin yayımlandığı gün hastaneye sevk edilen Nihal Candan için savcılık, tahliye kararı aldı. Nihal Candan, şu an aile evinde. Biz de evi ziyaret edip tüm bu süreci konuştuk.

Cezaevinden çıkışın kamuoyunda tepkilere neden oldu. Ölümcül hasta olanlar ya da yaşlı mahkumlar tahliye edilmezken sana ayrıcalık tanındığı söylendi. Hele de ertesi gün hemen bir kuaförde görüntülenmen büyük tepki çekti. Ne diyorsun tüm bunlara?

Keşke insanlar, “Bu kızlar, 5.5 ayda cezaevinde ne yaşadı ya da neden oraya düştüler?” sorusunu sorsaydı. Büyük bir haksızlık yaşadık ve “Neden, neden” diye haykırışlarımıza tek bir yanıt alamadık. Evet, suçu olan cezasını çeksin. Değil 5 ay, 5 bin yıl yatsın ama bizim suçumuz yok ki. Bizimle ilgili kesinleşmiş bir hüküm yok ve tutuklanmamıza gerekçe olan suçlamadan yatmamız gereken ceza 2 yıl. Bu da infaz kanunlarına göre 1 gün bile yatmamamızı gerektiriyor. Ben çok kötü günler geçirdim. Hayatıma son vermeyi bile düşündüm ve hala iyi değilim.

İntiharı mı düşündün?

Ruhsal olarak çok ciddi kriz dönemlerim oldu. Bilinçli bir yememe ya da protesto değildi yaptığım. Üzüntüden hasta oldum. ‘Bu kız hasta değil’ diyenleri de vicdanlarıyla baş başa bırakıyorum ve hakkımı helal etmiyorum. Ben sadece sağlık durumundan değil, “Daha fazla içeride kalmalarını gerektiren bir durum yok” denilerek tahliye edildim. Bakın operasyonlar tamamlandı, dosyada bir şey yok, yeniden işlem yapılmasına gerek yok. Bahar da aynı sebeple serbest kalmalı.

Tahliyenizin ardından hemen kuaförün yolunu tuttunuz!

Cezaevinde her günüm hastalık ve ızdıraplarla geçti. Bir kez olsun saçlarımı taramadım, elim varmadı. Ben, tahliye olur olmaz yine hastane acilindeydim ailemle, kuaförde değil. Ailem biraz moral olsun diye kuaföre götürmek istedi. Bu benim isteğim değildi. “Hadi hemen süsleneyim” diye düşünecek durumda olabilir miyim sizce? Bana moral olsun istediler. Ben 33 kiloya kadar düştüm. 37 kiloyu daha yeni gördüm. Ve hâlâ yemekte zorlanıyor ve mama ile besleniyorum.

YEMEK GÖRÜNCE MİDEM BULANIYORDU

Müşteki avukatları yeniden tutukluluk talep etti, ne düşünüyorsun?

Nihal ile Bahar, bizi dolandırdı diyen tek bir mağdur bile yok. İnsan hakları suçu işlendi. Ben fenomen değilim. Kardeşimin de bundan sonraki süreçte kariyer planı konusunda değişikliğe gideceğinden eminim. Herkes hata yapar da insanlar bizden nefret ettiği için ömür boyu mu yatacağız? Terörist değiliz ki biz.

Peki bu hastalık nasıl başladı?

Cezaevine girdikten sonra yemek yiyememeye başladım. Bu elimde olan bir şey değildi. Açlık grevi falan da değildi. Psikolojik olarak midem almadı ve hiç acıkmadım.

Kardeşin Bahar, yemek yememene tepki göstermiyor muydu?

Çok korktu, çok zorluyordu ama ben yiyemiyordum midem almıyor, öğürüyordum. Yemek görünce midem bulanıyordu. Bahar, ağzıma bir lokma zorla sokuyordu. Soda ile besleniyordum.

Hastalığına “Tiyatro” diyenler, “Tahliye olmak için yaptı” diyenler var.

Ben, o kadar iyi bir oyuncu ya da tiyatrocu değilim. Kim sağlığını riske atar? Bu çok korkutucu, şeytanın aklına gelmez. Bu itham yargıya ve savcımıza ayıp. Beni boşuna tahliye etmedi.

EŞİM BENİ TERK ETTİ

Eşin Ömer Faruk Çiçek, seni görmeye hiç gelmemiş? Dışarı çıkınca görüştün mü?

Evlendim, “Kocan seni aldatıyor” dediler, “Yalan evlilik” dediler. Her sabah bu yorumları arkadaşım dediğim kişiler, kendi programlarında yaptı. Sunucuların hepsi, spor ve sağlık merkezlerinde karşıma çıkan arkadaşlarım. Dışarıda da görüşemedim. Eşim, iki ay destek oldu. Sonra yok oldu. Suçlayamam. Mutlu bir evliliğim vardı, 1 yıl oldu. 6 ayı cezaevinde geçti. Oradan da bir darbe yedim.

Boşanmayı düşünüyor musun?

Hayır, düşünmüyorum. Eşimin ailesi de aramadı. Sevilen bir gelin değildim zaten, bu durum üzerine tuz biber olmuş olabilir. Büyük bir hayal kırıklığı. İş insanı kendisi. İki ay destek oldu bana, sonrasında haber alamadım. Evliliğimin arkasında sadece babam durdu.

Genç kızlara tavsiyem “Ya göründüğünüz gibi olun ya da olduğunuz gibi görünün”. Ben bu mecralardan çok çektim, kimse çekmesin.

SEÇİL ERZAN’IN KİM OLDUĞUNU BİLMİYORDUK

Koğuşta kardeşin Bahar ve kamuoyunun dilinden düşmeyen bankacı Seçil Erzan vardı. Neler konuşuyor ve neler paylaşıyordunuz?

Pek iyi değildik. Üçümüz de psikolojik olarak kendimizle savaş modundaydık. Herkesin geçmişle ve kendiyle hesaplaşmaları mevcuttu. Suçluyum diyen yok. Ben kardeşimin de suçsuz olduğunu biliyorum.

Seçil Erzan sizinle neler konuşuyordu?

Seçil hanımın dosyası başından aşkın. Ona sabır diliyorum. İyi biri, bize kötülüğü dokunmadı. Onun dikkatsizliği yüzünden elim yandı. Ama kızamadım, ceza çekerken neden kızsın ki insan?

Seçil Erzan yanınıza geldiğinde kim olduğunu biliyor muydunuz?

Bilmiyorduk sonradan öğrendik. Şaşırdık. Dilan Polat da yan koğuşumuzdaydı, avukata çıkarken gördüm.

İYİLEŞTİĞİMDE AVUKATLIK YAPACAĞIM

Kilo alırsam yeniden cezaevine girerim diye korkuyor musun?

Korkularım var ama kilo değil. Önce ailemin yüreğini ferahlatmam lazım. “Elalem ne der?” diye düşünecek durumda değilim. Sosyal medyadan da uzak kalmak istiyorum.

Instagram hesabında 1 milyon takipçin var. O hesabı satmayı düşünüyor musun?

Asla kullanmayı düşünmüyorum. Genç kızlara tavsiyem “Ya göründüğünüz gibi olun ya da olduğunuz gibi görünün”. Ben bu mecralardan çok çektim, kimse çekmesin. Ben fenomenlikten para falan da kazanamadım. Hiçbir şey dışarıdan göründüğü gibi değil. Attığım taş ürküttüğüm kuşlara değmedi. Medya maymunluğu olarak algılandı. Babama akademik kariyer sözü verdim, artık mesleğimi (avukatlık) yapacağım.