'Suçlu varsa ben dahil cezasını çekmeli'
Samsun'da 10 kurban verilen sel felaketi bölgesine giden bakanlar durum değerlendirmesi yaptı. En çok can kaybının verildiği TOKİ Konutları'ndan sorumlu tutulan Bakan Bayraktar, 'Suçluysam cezamı çekerim' dedi.
Samsun'da 10 kişinin hayatını kaybettiği sel felaketinin yaşandığı bölgeye gelen Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ile Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç incelemeler yaptı.
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, sel felaketine yol açan yağışın son 500 yılın en yoğun yağışı olduğunu söyledi.
En çok can kaybının yaşandığı konutları yapan TOKİ'nin eski Genel Müdürü olan Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ise kendisine yöneltilen eleştirileri yanıtladı.
Bayraktar, TOKİ Konutları'nın dereden yeterli uzaklığa yapıldığını ancak araştırma yapılacağını söyledi. Bayraktar, hatalı varsa kendisi de dahil cezasını çekeceğini dile getirdi.
TOKİ Konutları'nın emniyet mesafesinde yapıldığını dile getiren Bayraktar, kaybedilen bir vatandaşın dereden 200 metre içeride olduğunu belirtti.
BAKAN BAYRAKTAR: İMAR VE İNŞAAT YÖNÜNDEN YAPILAN YANLIŞLIK YOK
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Orman ve Su işleri Bakanı Veysel Eroğlu ve Orman ve Su İşleri Bakan Yardımcısı Nurettin Akman, Samsun’da yaşanan selin ardından bölgede incelemelerde bulundu. İncelemelerin ardından açıklamalarda bulunan Bayraktar, bölgede imar ve inşaat yönünden yanlışlık olmadığını belirterek, "Burada devletin imar yönünden, inşaat yönünden yaptığı yanlışlık yoktur. Şu anda konutlarda bir hasar yoktur. Su baskını vardır, sel baskını vardır. Konutlarda ne bir kayma var, ne bir hasar var, ne de bir yerinde kırılma, dökülme var" dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Orman ve Su işleri Bakanı Veysel Eroğlu ve Orman ve Su İşleri Bakan Yardımcısı Nurettin Akman sel bölgesi Samsun’da incelemelerde bulundu. İncelemelerinin ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan Bakan Bayraktar, bölgede imar ve inşaat yönünden yapılmış bir yanlışlığın bulunmadığını ifade ederek, çarpık yapılaşmanın ortadan kaldırılması gerektiğini söyledi. Bakan Bayraktar şunları kaydetti: "Yukarıya doğru Yılanlı Dere Vadisi’nde şu anda gecekondular var. Onları da değiştireceğiz. Burada gecekondulaşma, çarpık yapılaşma ortadan kaldırılmalıdır. Ama belki bizim eskiden beri imar kanunumuzda olan bodrum katları iskanı konusunu bir daha gözden geçirmemiz gerekecek. Bu bize bunu öğretti. Burada devletin imar yönünden, inşaat yönün yaptığı bir yanlışlık yoktur. Şu anda konutlarda bir hasar yoktur. Su baskını vardır, sel baskını vardır. Konutlarda ne bir kayma var, ne bir hasar var, ne de bir yerinde kırılma, dökülme var. Sadece baskın var ne gerekiyorsa yapacağız. Buradaki derenin ıslahı yönünden, deredeki binaların kaldırılması yönünden. 850 yerde sel baskını oldu. Bu bakımdan biz burada incelememize devam edeceğiz. Bugün burada bütün arkadaşlarım, sadece 3 bakan olarak değil, bütün bürokratlar buradadır. Başbakanımız devamlı, 2 saatte bir burayı sormaktadır, devamlı takip etmektedir ve bilgi almakatadır. Buraya gelir kaynağı göndermiştir, göndermeyede devam edecektir. Bu bakımdan tekrar geçmiş olsun diyorum. Ölenlere rahmet, yakınlarına baş sağlığı diliyorum. İnanın yakınları kadar bizde üzüntülüyüz."
MADDİ YARALARI ÇABUK KAPATIRIZ
Orman ve Su işleri Bakanı Veysel Eroğlu ise yaptığı açıklamada, Yılanlı Vadi’nin eski durumunu en iyi bilenlerden biri olduğunu, bu vadide 1970 yıllarında başlayarak vahşi depolama alanı kurulduğunu belirterek şunları kaydetti: "2002 yılında beri bu alanda depolamadan vazgeçildi. Yılanlı Vadisi’nde gelen akımın çöp yığınları ile beraber şehri tamamen kaplamaması için Devlet Su işleri Genel Müdürlüğü olarak vahşi çöp depolarının üst kısmına bir sel kapanı inşaa ettik.
En azından bu sel kapanı suyla beraber gelen çöp yığınlarını dağıtacak bir inşaat yaptık. Sayın başkanımız da geçmişte dökülen çöp yığınlarının altına bir gider kanalı inşaa etti. Ancak geçtiğimiz günlerde burada hiç beklenmeyen bir yağış olmuştur. 2 saatte 46/0.8 mililitrelik bir yağış meydana geldi. 48 saati katarsan metrekareye 70 kilogram yağış düştü. Temmuz ayı ortalamasının 68 katı üzerindedir. Esasen biz buraya meteorolojik bir radar istasyonuda kurmuştuk.
Hakikaten Samsun taşkın açısında riskli bir alan. Biliyorsunuz yukarıda dik yamaçlar var. Radarlara baktığımızda bu yağışın daha fazla olduğunu, 100 milimetre civarında olduğunu görüyoruz. Bu büyük bir afet demektir. Hemen bunun arkasında bizim sel kapanına 710/saniye yani afet durumunun 2.5 katı debi geldi. Sel kapanı görevini yaptı ve buraya daha az su geldi. Bütün yapılar belli bir debiye göre, belli bir emineye göre hesap edilir. Burada da gerçekten bir tabi afet olmuştur. Biz tabi gereken tedbirleri alıyoruz. Zaten biz bir ekiple geldik, inceleme yapıyoruz. Keşke hiç ölüm olmasaydı, maddi yaraları çabuk kapatırız. Ama maalesef ölenlerin acısı hepimizin yüreğini dağladı. İnşallah bundan sonra böyle bir felaketin olmamasını diliyoruz."
BAŞBAKANLIK’DAN SAMSUN VALİLİĞİ’NE 2.5 MİLYON LİRA
Orman ve Su İşleri Bakan Yardımcısı Nurettin Akman, Samsun’da yaşananın kelimenin tam anlamıyla afet olduğunu belirterek şunları kaydetti: "Bir kısmınız bizimle geldiniz ve Yılanlı Dere Vadisi’nin yukarısında ki manzarayı gördünüz. Öncelikle bütün Samsun halkına geçmiş olsun diyoruz. 10 vatandaşımız hayatını kaybetti, arama çalışmaları devam eden bir vatandaşımız daha var. İşallah kendisine sağ olarak ulaşırız. Dünde buradaydık. Havza’da ki cenaze merasimi sonrasında aileye taziyeye gittik.
Bugün Çarşamba’da bazı cenazelerimiz defnedildi. Yaşanan acı büyük. Yüreklerdeki yangını atılacak adımlarla söndürebilmek mümkün değil. Ama Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, başta Başbakan olmak üzere hadisenin ilk dakikalarından tibaren konuyu yakinen takip etmektedir. Hükümetimiz, Başbakanlık Afet Yönetim Merkezi felaketi başından itibaren takip etmektedir. Gereken bütün önlemler alınmaktadır. Elbetteki bu doğal afetin neticesinde çıkarılacak dersler vardır.
Belki bazı kanunlarda değişikliğe gidilmesi gerekecektir. Belki bazı alanların iskan durumunu gözden geçirmek gerekecektir. Net olarak rakamları sizlerle paylaşmak istiyorum. hasar gören bölge sadece bu bölge değil. Samsun’da doğal afetin neticesinde zarar gören konut sayısı 367, hasar gören iş yeri sayısı 333, hasar gören değişik imalatlarda kullanılan depoların sayısı 138, 3 cami, 1 okul, 1 spor salonu ve çok sayıda köprü hasar görmüş durumda. Bütün bu hasarları ortadan kaldırmak, yaraları sarmak ve selin etkileri ortadan kaldırmak üzere çalışmalar yürütülüyor. İlk etapta Başbakanlık’tan Samsun Valiliği’ne 2.5 milyon Lira gönderildi. Bunun devamı gelecek."
KAYIP OLAN GAZAL’CININ ARACI BULUNDU
Öte yandan aracı sel sularına kapılan ve kendisinden haber alınamayan Mustafa Gazal’ın aracı arama kurtarma ekiplerince bulundu. Ekipler, Mustafa Gazal’cıya ulaşmaya çalışıyor.
SUAT KILIÇ'TAN GAF
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç ise selin daha üst kesimderde yarattığı tahribatın çok daha büyük olduğunu, inanılması güç manzaraların mevcut olduğunu söyleyerek "Yaşanan tam anlamıyla bir afet. Başbakanımız olayın ilk anından beri olayı takip ediyor. Hükümet tüm birimleriyle yaraları sarmaya çalışıyor" dedi.
Kılıç'ın açıklamaları sırasında "Depremin yaralarını saracağız" demesi de sosyal medyada hemen ilgi gördü.
YAĞMUR BAŞLAYINCA SORU ALMADILAR
Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan bakanlar, yağış başlayınca "Yağmur başladı. Birazdan şiddetini artıracak. Sizi de düşünüyoruz" diyerek fazla soru almadan sözlerini tamamladılar.
BAKAN BAYRAKTAR: SORUMLUSU BİZİZ, CEZAMIZI ÇEKERİZ
Samsun’da gelen Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, sel bölgelerinde inceleme yaparak açıklama yaptı. Bakan Erdoğan Bayraktar, "Sorumluluk bizimdir. Sorumluluktan kaçmıyoruz. Bir suçlu varsa başta ben olmak üzere bir hatası olan varsa herkes cezasını çekmelidir" dedi. Çevre ve Şehircilik Bakanı Bayraktar, bir soruyu cevaplayan Orman ve Su İşleri Bakanı Eroğlu’nu uyarıp "Hadi gidelim yağmur yağıyor" dedi.
Özel uçakla Samsun’da gelen Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Samsun’da sel nedeniyle hasar gören bölgelerde incelemelerde bulundu. TOKİ binalarının olduğu alanda inceleme yapan ve vatandaşlarla görüşen bakanlar daha sonra kameraların karşısına geçerek açıklamalarda bulundu. Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, "En önemli candır. 10 insanımızı kaybettik. Bunu hiçbir şey geri getirmez. Hiçbir mazuriyet bu canların kaybını telafi etmez. Üzgünüz, üzüntümüz sonsuzdur. Bu konuda ne gerekiyorsa yapacağız. 5 insanımızı da TOKİ konutlarında kaybettik. Bu bakımdan da son derece üzgünüz. Ama Samsun’da yitirdiğimiz 10 canımızın da sorumluluğu bizimdir, hükümetimizindir, devletimizindir. Hiçbirinin sorumluluğundan kaçmıyoruz. Bir suçlu varsa başta ben olmak üzere bir hatası olan varsa herkes cezasını çekmelidir. O ayrı bir konu. Özellikle bir suçlu aramak da yanlıştır. Varsa zaten bunu ortaya çıkaracağız. Bu alanda 2 bin 500 konut burada planlandı. 1970 yılından beri burası konut alanı. Neydi önceki binalar derenin kenarında, yatağındaydı. Biz onları kaldırdık ve dereden çekme mesafesi 12 metre, dereden 40 metre çekme mesafesinde bunları yaptık" dedi.
BAKAN BAYRAKTAR: İMAR KANUNUMUZU DEĞİŞTİRECEĞİZ
Bakan Bayraktar konuşurken çevredeki vatandaşlardan kendisine tepkiler yükseldi. Bir kişinin ’Bodrum katlarında insan yaşar mı?’ diye bağırdı. Konuşmasını tepkilere rağmen sürdüren Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, "Zemin etüd raporu, ÇED raporu, imar raporu hepsi alınmıştır. Bundan sonra yukarıya yılanlı dere vadisinde şuanda gecekondular var. Onları da değiştireceğiz. Yukarıda olan gece kondular, kaçak yapılar var, onları da değiştireceğiz. Burada gecekondulaşma, çarpık yapılaşma ortadan kaldırılmalıdır. Bizim eskiden beri gelen imar kanunumuzda olan bodrum katlarının iskanı konusunu belki tekrar gözden geçirmemiz gerekecek" diye konuştu.
BAKAN EROĞLU: ALLAHA ŞÜKÜR SEL KAPANI VAZİFESİNİ YAPTI
Burada beklenmeyen bir yağış meydana geldiğini ifade eden Bakan Veysel Eroğlu,"Allaha şükür kurulan sel kapanı vazifesini yaptı. Orada geciktirme yaptı. Aksi takdirde burada çok büyük bir sıkıntı olabilirdi. Netice itibariyle bu gibi durumlarda bütün yapılar belli emniyete göre belli bir debiye göre hesap edilir. Aksi takdir 100 yıl 200, 500 yıla göre 10 bin yıl 20, 30 bin yıla tekamül eden debiye göre hesap ederseniz buranın hep dere olması lazım. Böyle bir şey ekonomik olmadığı için dayanacağı deprem büyüklüğü bellidir. Daha üstündeki tabi afet kabilindedir. Burada da tabi afet olmuştur. Biz gereken tedbirleri alıyoruz" dedi.
BAKAN KILIÇ: 367 KONUT, 333 İŞYERİ HASAR GÖRDÜ
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç ise, yaşananın kelimenin tam manasıyla afet olduğunu belirtti. Bu doğal afetin neticesinde 10 kişinin hayatını kaybettiğini bir kişinin de kayıp olduğunu söyleyen Bakan Kılıç, "Yaşanan acı büyük. Yüreklerdeki yangını atılacak adımlarla söndürmek mümkün değil. Türkiye Cumhuriyeti hükümeti hadisenin ilk dakikalarından itibaren konunun takibinde. Elbette yaşanan doğal afetin neticesinde çıkarılacak bir takım dersler vardır. Belki bazı kanunlarda değişikliğe gidilmesi gerekecektir. Belki bazı alanların, iskan durumunu gözden geçirmek gerekecektir. Bütün bu hasarları ortadan kaldırmak, yaraları sarmak ve etkilerini tümüyle silmek üzere gayretli çalışmalar yürütülüyor" dedi.
Bakan Kılıç şöyle devam etti: "Hasar gören konut ve işyerleriyle ilgili tespitler devam ediyor. Şuan 845 hasar mahalli tespit edildi. 15 ayrı hasar ekibi tarafından. Bunların tamamına yönelik valilik üzerinden gereken adımlar atılıyor. Yaşanan doğal afet olduğunda her türlü siyasi istismarın ötesine geçebilmek lazımdır. Bir doğal afet durumu söz konusu olduğunda doğal afeti siyasi istismara maruz bırakmak vicdanlarda çok daha büyük yaralar açacaktır. Yaşanan acı apaçık ortadadır. 10 vatandaşımızın kaybetmiş olmanın acısını başka hiçbir şekilde izah edebilmek de telafi edebilmek de mümkün değildir. Samsun’da yürekler yangın yeriyken bu yangın yerinin üzerine siyasi mülazalarla dokunmak kesinlikle vicdanı bir yaklaşım olmayacaktır. 10 gün önce şehit verdiğimiz Umut Bulut’un mekanı cennettir. Anne babası eşi ve evladı devletin birimlerine emanettir. Ailesinin sel afetinde hasar görmüştür, bu etkinin ortadan kaldırılmasına yönelik talimatlar valimize verilmiştir. Şehidimizin ailesi kalıcı olarak üzerlerine kaydedilmek üzere konut tahsis edilecektir."
Öte yandan basın toplantısının sonunda bir soruyu cevaplandıran Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’na, Çevre ve Şehircilik Bakanı ile Gençlik Bayraktar "Hadi gedelim yağmur yağıyor" dedi. Sonra da 3 bakan şemsiyelerini alıp bölgede inceleme yaptı. Ardından selde hayatını kaybeden vatandaşların ailelerine ziyarette bulundu. Başsağlığı dileyen bakanlar valiliğe geçti. Bu arada TOKİ konutlardında bazı evlere vatandaşlar satılık tabelası asması da dikkat çekti.
2 BAKAN GİTTİ BAYRAKTAR KENTTE KALDI
Samsun’da incelemelerde bulunan Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Vali Hüseyin Aksoy ile makamında ziyaret ederken Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, şehit Umut Bulut’un ailesi ile selde oğlu ve 2 torunu kaybeden Hüseyin Yazıcı’nın evine gitti.
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, selden zarar gören piyade er Umut Bulut’un zarar gören evinde kimseyi bulamayınca, babası Mustafa Bulut’un kaldığı akrabalarının evine gitti.
Burada Mustafa Bulut’tan bilgi alan Bakan Kılıç, daha sonra selde oğlu Kenan Yazıcı ve torunları Mücahit ile Bedirhan Yazıcı’yı kaybeden Hüseyin Yazıcı’nın evine gitti. Yazıcı’ya geçmiş olsun dileklerinde bulunan Bakan Kılıç, ardından Valiliğe giderek diğer iki bakanla birlikte toplantıya katıldı. Yapılan toplantının ardından açıklama yapılmazken, Bakan Kılıç ile Bakan Eroğlu, Başbakanlığa ait özel uçakla Ankara’ya gitti. Bakan Erdoğan Bayraktar yarın Ordu’da programı olduğu için kentte kaldı.
DHA