Türkiye'nin konuştuğu kazada Timur Cihantimur'un babası Bülent Cihantimur'la ilgili yeni gelişme
İstanbul’da ehliyetsiz kullandığı otomobille çarptığı Oğuz Murat Aci’nin ölümüne yol açan ve kazanın ardından annesi Eylem Tok’un yurt dışına kaçırdığı 17 yaşındaki T.C., annesiyle birlikte New York’ta görüntülenmişti. Bugün soruşturma ile ilgili yeni bir gelişme yaşandı. Op. Dr. Bülent Cihantimur kazayla ilgili ifade verdikten sonra adli kontrol talebiyle mahkemeye sevk edildi. Doktor babaya yurt dışı yasağı getirildi. Oğlu ve eski eşinin nasıl yurt dışına kaçtığını anlattı. İşte o ifade.
İstanbul Eyüpsultan'da karıştığı ölümlü kazanın ardından önce Mısır'a oradan da ABD'ye kaçan yazar Eylem Tok'un 17 yaşındaki oğlu Timur C.'nin, kaza sonrasında telefonuyla olay yerini görüntülediği ve küfürlü ifadeler kullandığı görüntüleri ortaya çıktı.
Eyüpsultan'da, 1 Mart tarihinde yazar Eylem Tok'un 17 yaşındaki oğlu Timur Cihantimur lüks aracıyla seyir halindeyken, arıza nedeniyle yol kenarında park halinde bulunan ATV motosiklete çarpmış, kaza sonucu 29 yaşındaki Oğuz Murat Aci hayatını kaybederken, 4 kişi de yaralanmıştı.
Kazanın ardından Eylem Tok'un olay yerine gelerek, ehliyeti olmayan oğlu Timur Cihantumur'u önce Mısır'a oradan da ABD'ye kaçırdığı ortaya çıkmıştı.
BABA CİHANTİMUR ADLİYEDE: İFADEDEN SONRA AÇIKLAMA YAPILACAK
Öte yandan soruşturma devam ederken şüphelilerin kaçmasına yardım eden Ayşe Ceren S.'nin tutuklanmış; baba Op. Dr. Bülent Cihantimur hakkında ise yurt dışı yasağı konulmuştu. Savcılığın baba Cihantimur'u ifadesini almak üzere çağırdığı öğrenildi.
ADLİ KONTROL TALEBİYLE MAHKEMEYE SEVK EDİLDİ
Soruşturma kapmasında hakkında yurt dışı yasağı konulan baba Op. Dr. Bülent Cihantimur kazayla ilgili ifade verdikten sonra adli kontrol talebiyle mahkemeye sevk edildi.
Eylem Tok ve oğlu Timur Cihantimur'un firar etmesine yardım etmişti...72 kilonun diyeti mi?
Baba Cihantimur'un ifadesi ortaya çıktı. Kaza günü oğlu ve Eylem Tok'un yanına gittiğini söyleyen Op. Dr. Bülent Cihantimur'un ifadesi şöyle:
Timur Cihantimur’un babasıyım. Eylem Tok, 13 yıl önce boşandığım eski eşim olup; Timur’un annesidir. Birden fazla sağlık kuruluşunun üst düzey yöneticisi olmakla birlikte bu kuruluşlarda aynı zamanda uzman plastik cerrah olarak da çalışmaktayım. 24 yıllık hekimim.
Kazanın gerçekleştiği gün, uzun süren bir ameliyat sonrası evime gidip uyudum. Eski eşim Eylem Tok’tan gelen telefon ile kazadan haberdar oldum. Kazadan yaklaşık 1,5 saat sonra Eylem Tok beni aramış. Bana telefon geldiğinde saat gece yarısıydı. Evim Mecidiyeköy’de, kliniğe çok yakın. Hemen bir taksiyle eski eşim Eylem ve oğlum Timur’un beraber yaşadıkları eve gittim. Oğlum üst kattaydı, şoktaydı ve konuşabilecek durumda değildi. Eylem de o sırada ev içinde dolaşarak telefon görüşmeleri yapıyordu. Oğlumun durumunu iyi görmediğim için onu öncelikle muayeneye götürüp acil müdahale gerektiren bir durumu olup olmadığını anlamak istedim. Bu sırada kazada yaralı ya da ölü olduğu tarafımca da bilinmemekteydi. Eylemin telefonunu kapattım ve öncelikle şokta olan Timur’un acil müdahale gerektiren bir sağlık sorunu olup olmadığını anlayalım, sonra da ehliyeti olmadığı için avukatlara bilgi verip yapılması gerekenleri yapalım dedim. Oğlumu alıp orada bulunan elektrikli aracı kendim kullanarak, kliniğe gitmek için yola çıktım.
Bu sırada şirketimiz çalışanlarından Ayşe Ceren Saltoğlu’nu bahçede gördüm. Eylem Tok da Ayşe’nin aracına bindi ve arkamızdan gelmeye başladılar. Yolda Timur ile konuşmaya çalışsam da kazanın etkisiyle dış dünyaya kapalı vaziyetteydi. Bu sırada kullandığım elektrikli araç önce uyarı verdi sonra da şarjı bitti. Bizi izleyen Eylem’in içinde olduğu araç yanımızda durdu. Timur’u o araca geçirdik ve Eylem’e ‘siz kliniğe geçin çocuk hala şokta ben de şoförümüz Adem’i aradım onunla geleceğim hemen arkanızdan’ dedim. Adem yanıma geldi beni aldı ve kliniğe gittik. Kliniğe gittiğimizde kimse yoktu. Eylem’in Timur’u yurtdışına götürme planından, kazadaki yaralılardan kazanın büyüklüğünden ve ölüm olayının yaşandığından bu sırada haberim oldu. Eylem’i defalarca kez aramama rağmen telefonlarını açmadı ve en son telefonunu kapattı.
Oğlum Timur, 16 yaşında; alkol, madde kullanmayan, kötü alışkanları olmayan bir çocuktur. Oğlum o gece yaşadığı şokun etkisinden çıktığında Türkiye’de yargılanmayı ve yaptığı bu hatanın hukuki bedelini ödemeyi kabul edecek bir çocuktur.
Kaza sonrasında vefat eden Oğuz Murat Aci’nin ailesi ile temasa geçtim. Olanlar için çok üzgünüm. Kayıpların geri getirilemeyeceğini biliyorum. Bununla birlikte kazazede aile için elimden gelen ne varsa ömrümün sonuna kadar yapacağım. Oğlumun da Türkiye’ye gelmesi ve Türk hukuku önünde hesap vermesi gerektiğini düşünüyorum. Oğlumun Türkiye’ye gelmesi ve adalet önünde hesap vermesi için elimden geleni yapacağım. Tüm olanlardan dolayı çok üzgünüm. Bugün ben de çağrılmadığım halde kendi isteğim ile konuyla ilgili olarak ifade vereceğim. İfade vermeden önce kamuoyunu da konuyla ilgili olarak bilgilendirmek istedim.
OLAY YERİNDE GÖRÜNTÜ ÇEKMİŞLER
Kaza ile ilgili yeni bir görüntü ortaya çıktı. Kaza yapan Timur Cihantimur ve arkadaşlarının kaza sonrası olay yerini cep telefonu ile görüntülediği ve bu görüntüyü sosyal medyada paylaştığı ortaya çıktı.
Görüntülerde Timur Cihantimur ve arkadaşlarının ambulans çağırmak yerine kaza yapan araçları ile ilgilendiği görülürken, videoda Timur Cihantimur ve arkadaşlarının küfrettiği anlar da yer alıyor.
- Asgari ücrette konuşulan zam oranı belli oldu! İlk rakam Türk-İş'ten geldi, gözler işverenin teklifinde
- Bakan Şimşek'ten dijital gelir idaresi vizyonu açıklaması
- Asgari ücret için hükümet devreye giriyor! İşte işverenin zam için düşündüğü rakam
- 2025 aidat tarifesi devreye girecek! İşte 5 soruda bilinmesi gerekenler
- Mağdur tüketiciye 'Hakem' rehberi