Yenidoğan katilleri adalet karşısında! Sevgilisine toz kondurmadı, medyayı suçladı

Duruşmanın üçüncü gününde salon düzeni daha da oturdu. İlk günün hengâme ve arbedeleri artık yok. Sanıklar da ortama alışmış görünüyordu. Gözler yine elebaşı olmakla suçlanan Dr. Fırat Sarı’nın üzerindeydi. O da ilk günkü gibi sakindi ama her anlatılanı dikkatle dinliyordu. Dünkü duruşmada daha da dikkatliydi. Çünkü savunma için kürsüye ilk gelen sanık diğerlerinden biraz farklı oldu...

YÜKSEK LİSANSLI HEMŞİRE

Hemşire Cansu Akyıldırım, Dr. Fırat Sarı’nın eski sevgilisi. 2019 yılında tanışmış ve üç yıl boyunca sevgili olmuşlar. Saçlarını sarıya boyatmış, orta boylu. Üzerinde siyah bir kıyafet vardı. Diğerlerine nispeten şık giyimli. Tecrübeli bir hemşire, yüksek lisansı da var. Kara listedeki hastanelerden birinde “Kalite Direktörü” unvanıyla çalışıyor.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yenidoğan çetesinin yeni skandalı! Bebeğin kilosunu beğenmediği için fişini çekmiş

Habere Git

NE ÜZÜLDÜ NE MAHCUP OLDU

Savunmasını yaparken gayet kendinden emindi. Düzgün ve vurgulu bir Türkçe kullandı. İki elini kürsünün iki yanına koymuş, bir kalabalığa konuşma yapıyor havasındaydı. Hiç duraksamadı. Avukatların ısrarlı sorularına da tereddütsüz cevap verdi. Sanki bebeklerin ölümünden sorumlu tutulanların yargılandığı bir davada değildi. Ne üzgün ne endişeliydi. Baştan sona aynı tonda ve aynı tavırdaydı. Bazı telefon konuşmalarını hatırlamadığını söyledi. Çapraz soruları savuşturmaya çalıştı. Hiçbir suç veya kusur kabul etmedi. Mahcup veya mahzun bir sanık gibi değil başkalarına sorumluluk yükleyen bir tavırla konuştu. Medyayı suçlamayı da ihmal etmedi. İtiraf niteliğinde ifadeleri olan Hakan Doğukan Taşçı ve Hasan Basri Gök’ün anlattıklarından rahatsızdı. Onlarla hasım olduğunu da iddia etti.

FIRAT SARI’YA SAHİP ÇIKTI

Eski sevgilisi Fırat Sarı’ya da adeta toz kondurmadı. “Hafta sonu bile hastalara bakmaya gelirdi” diyerek ona sahip çıktı. Kendi masumiyetinden şüphesi olmadığı gibi bir örgüt olmadığından da emindi. Fırat Sarı onu dikkat ve ilgiyle dinliyordu. Eski sevgililer göz göze gelmedi.

PARALARI BEN DAĞITIYORDUM

Bakırköy 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nce yaklaşık 500 kişilik adliyenin konferans salonunda yapılan duruşmanın dünkü 3’üncü gününde Fırat Sarı’nın da aralarında yer aldığı 22’si tutuklu 42 sanık ile avukatları hazır bulundu. Savunması alınan tutuklu sanık hemşire Cansu Akyıldırım, “Fırat Sarı ile 3 yıl sevgiliydik, 2019’da tanıştık. Hastanelerde çalışmaya 2021’de başladım. Birinci Hastanesi’ne iş görüşmemi Fırat Sarı ayarladı” dedi. Mahkeme başkanının, iddianamede geçen para transferiyle ilgili sorusuna ise Akyıldırım, “Hastanelerde ücretler düşük, paralar motivasyon amaçlı gönderiliyordu. Fırat bey aylık olarak bana toplu para atar, ben de hemşirelere kıdeme göre dağıtırım” diye cevap verdi.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yenidoğan çetesi tarafından bebeği öldürülen annenin sözleri ağlattı

Habere Git

KAYA BEBEK

Tutuklu sanık hemşire Damla Atak ise bebek Kaya’nın ölümüyle ilgili soruyu şöyle yanıtladı: “Bebek Kaya’nın ölmesiyle suçlanıyorum, kabul etmiyorum. Doğumuna bizzat ben girdim, hastayı toparladıktan sonra yoğun bakıma yatırdık ancak doktor yönlendirme yapmadı. Ümit bey gece aranmasından rahatsız olmuş, hastane bana doktor göndermedi. Hastane sahibi Ali Dirik’i aradım, hastanede yenidoğan doktoru bulunmuyordu.” Duruşmaya bugün devam edilecek.

SANIK HEMŞİRE ÇAĞLA: ENTÜBE GÖSTERMEMİZİ İSTİYORDU

Davanın diğer tutuklu sanıklarından hemşire Çağla Durmuş da suçlamaları reddederek “Dolandırıcılık iddialarını kabul etmiyorum, hiçbir hastayı ihmal edecek davranışta bulunmadım. Hasta sayıları fazla, hemşire sayıları ise az olduğu için daha önce yenidoğanda çalışmış hemşireleri desteğe çağırıyorduk. Fırat Bey bazı dosyalarda değişiklik yapmamızı istiyordu. ‘Hastayı entübe göster’ diyordu. Kazanç için. Doğrusu hasta neyse onun yazılmasıdır” dedi.

O SÖZLER TRAVMASI OLMUŞ

Hemşire Mehtap Sayar, mahkeme başkanının Hasan Basri Gök ile yaptığı “Mehtap çocuğu öldür, 50 satürasyonlu çocuk mu olur?” görüşmesinin sorulması üzerine “Sıkıntılı bir bebek hakkında sıkıntılı bir konuşmadır, sosyal medyada, basında psikolojik baskısını yaşadım çok travmam oldu. Bu konu hakkında konuşmak istemiyorum” dedi.

Musa Kesler / Emin Mert Kırarslan / Hürriyet