Zerin Kılınç’ın ölümünde bu şüpheye savcılık da itiraz etti
Sevgilisi Zerin Kılınç’ın pencereden düşüp öldüğünü öne süren Yılmaz Sazak’a ‘şüpheden sanık yararlanır’ gerekçesiyle verilen beraat kararı istinafta onanınca başsavcılık itiraz etti.
Dava dosyasına göre, Eskişehir’de bir çocuk annesi Zerin Kılınç (36), sevgilisi Yılmaz Sazak (34) ile birlikte yaşıyordu. 20 Haziran 2022 günü saat 21.34’te oturduğu dairenin ikinci katının penceresinden düşerek yaşamını yitirdi. Başlatılan soruşturma kapsamında sanık Sazak ifadesi alındıktan sonra serbest bırakılırken, hakkında da herhangi bir tedbir uygulanmadı. İntihar mı cinayet mi tartışmasının yaşandığı olayla ilgili olarak Sazak hakkında ‘kadına karşı kasten öldürme’ suçundan Eskişehir 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.
ŞÜPHEDEN FAYDALANDI
Mahkeme, ‘şüpheden sanık yararlanır’ ilkesi uyarınca sanığın beraatına karar verdi. Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı ve ailenin avukatı Ahmet Seyhan beraat kararına ilişkin istinaf başvurusunda bulundu. Kararın istinaf incelemesini yapan Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi, 16 Mayıs 2024 tarihinde ‘mahkemenin kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılık olmadığı’ şeklindeki tek cümlelik gerekçesiyle istinaf başvurularının esastan reddine karar verdi. İstinaf mahkemesinin onama kararına ilişkin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığı itiraz başvurusunda bulundu.
‘CANINI ALACAĞIM’ TEHDİDİ
Başsavcılık, itiraz başvurusunda, sanık Yılmaz Sazak ile maktul Zerin Kılınç’ın sevgili oldukları, maktul ile sanığın aralarında kıskançlık sebebiyle sürekli tartışmaların yaşandığı, sanığın maktulün çalıştığı işyerindeki müdürü ile ilişkisinin olduğunu iddia ederek maktul ile tartıştığı ve genç kadına, 4 Haziran 2022 tarihi ve sonrasında tehdit içerikli mesajlar gönderdiği, mesajlarda “Bak şimdi o aldatmanın cezasını çekeceksin, sen beni aldatmaya gittin, müdür de orada çünkü foto paylaşmış, öldün, lan canını alacağım diyorum ne vurup kırması” şeklinde tehdit içerikli ibarelerin yer aldığı belirtildi.
SÜPÜRGEYLE DÖVDÜ PENCEREDEN İTTİ
Başsavcılık, itirazında olay tarihinde maktulün ikametinde taraflar arasında tartışmanın çıktığı, sanığın maktulü darp ettiği, süpürge sapıyla maktule vurduğu, süpürge sapının kırıldığı, kül tablası fırlattığı, olay esnasında pencereye yakın olan maktulü iterek yere düşüp ölümüne sebep olduğu belirtilerek, özetle “Bu suretle atılı kadına karşı kasten öldürme suçunu işlediği anlaşılmıştır” denildi. Başsavcılık itirazında, sanık Yılmaz Sazak’ın “Kadına karşı kasten öldürme” suçundan cezalandırılması gerekirken yerel mahkemenin verdiği beraat, bu karara karşı yapılan istinaf başvurularının da Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi’nin duruşma açılmaksızın dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde verdiği kararın usul ve yasaya aykırı olduğu belirtildi.
AVUKAT: İNTİHAR SÜSÜ VERDİ
Ailenin avukatı Ahmet Seyhan’ın istinaf kararına karşı yaptığı temyiz başvurusunda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın usule ve yasaya açıkça aykırı olduğunu, kararın kamu vicdanında derin bir yara açtığını savunarak, “Yapılan soruşturma kapsamında adeta savaş alanı gibi olan olay yeri, sanığın sürekli çelişkili beyanları dikkate alınarak sanığın maktulü itme suretiyle öldürdüğü ve intihar süsü vermeye çalıştığı iddianame ile tespit edilmiştir” denildi.
Temyiz başvurusunda olay basına yansıdıktan sonra genç kadının şüpheli ölümün üzerinden 6 ay geçtikten sonra Sazak hakkında tutuklama kararı verildiği, sanığın hükümle tahliye edildiği hatırlatılarak, sanık hakkında tutuklama kararı verilmesi de istendi. Dosya ile ilgili son kararı Yargıtay verecek.